Haberler

Ankara: Türkiye'nin Lübnan'a Asker Gönderme Hazırlığı

Türk Dayanışma Konseyi, TBMM'de yarın görüşülecek tezkere öncesi Lübnan'a Türk askeri gönderilmemesi için tüm milletvekillerine mektup gönderdi.

Türk Dayanışma Konseyi, TBMM'de yarın görüşülecek tezkere öncesi Lübnan'a Türk askeri gönderilmemesi için tüm milletvekillerine mektup gönderdi.

Türk Dayanışma Konseyi Sözcüsü ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, "Türk Ordusu illa yurt dışına gidecekse adres bellidir: Bu adres Kandil'dir, Kerkük'tür" dedi. Toplam 123 sivil toplum kuruluşundan oluşan Türk Dayanışma Konseyi'nin üyeleri, kritik tezkere oylaması öncesi biraraya geldi. Türkiye Kamu-Sen'in ev sahipliği yaptığı zirvede, Lübnan'a asker gönderilmesi hazırlığı ve tezkere oylaması tartışıldı. Zirve sonrası kameraların karşısına geçen Türk Dayanışma Konseyi Sözcüsü ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hazırlanan deklarasyonu açıkladı. Akyıldız, hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyla Lübnan'a asker gönderme kararı aldığını ve bu kararını meclis gündemine taşıdığını hatırlatarak, "Hükümetin Mehmetçiği göndermek istediği bugünkü Lübnan'ın, çok sayıda dini, mezhepsel ve etnik grubun kırılgan bir koalisyonu olup, her grubun bölge üzerinde hesabı olan ülkelerin desteğine sahip silahlı gücü vardır. Bu yapıdaki Lübnan'ın uluslar arası standartta bir ordusu yoktur. Böyle bir ordudan ülkenin herhangi bir bölgesini kontrol etmesi beklenemez. Bilindiği gibi Lübnan'da etkin bir Ermeni nüfus vardır. Bundan dolayı Lübnan Sözde Ermeni Soykırımını tanıyan ilk ülkedir. Onlarca masum diplomatımızı katleden ve PKK'nın kanlı rahmi olan Ermeni terör örgütü Asala'nın kuruluş yeridir. Lübnan, bölgeye menfaatleri doğrultusunda yeniden şekil vermek isteyen AB, ABD-İsrail ile İran, Suriye-Hizbullah arasında yürütülen insanlık dışı savaşın yeni cephe ülkesidir" diye konuştu.

Bu durumdaki Lübnan'a, İsrail'in insanlık dışı saldırıları karşısında hiçbir etkinlik gösteremeyen Birleşmiş Milletler'in aldığı 1701 sayılı karar, barışı gözetleyen değil çatışmayı da gerekli kılan bir 'İstikrar Gücünü' tanımladığını vurgulayan Akyıldız, 1701 sayılı BM kararının 11. maddesinde BM'nin Lübnan'la ilgili daha önce aldığı 1559 ve 1680 sayılı kararlara atıfta bulunulduğunu ifade etti. Akyıldız, 1559 sayılı kararın Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını, 1680 sayılı kararın ise Lübnan ordusu dışındaki bütün silahlı güçlerin bölgeden çıkarılmasını öngördüğünü söyledi. "Bu durumda silah bırakmayacağını açıklamış olan Hizbullah'ı çatışmaya girmeden nasıl silahsızlandıracaksınız?" şeklinde konuşan Akyıldız, "Hizbullah'ı bölgeden nasıl çıkaracaksınız? Ricayla mı? Nasihatle mi? Her an saldırabileceğini söyleyen İsrail'i nasıl durduracaksınız? Yalvararak mı? Savaşarak mı?" diye sordu. Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunlara ek olarak ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün iki hafta önce yaptığı basın toplantısında "1701 sayılı karar tamamıyla uygulandığında bunun Suriye ve İran için yenilgi olacağı açıktır" şeklindeki açıklaması Lübnan'da tezgahlanan olayların gerçek yüzünü bize açıkça ortaya koymaktadır. Böyle bir fotoğrafta Türkiye'nin milli menfaati nerededir? Yoksa 'kayıt dışı politika' yapmayı alışkanlık haline getiren birileri Türk Milleti'nin haberi olmadan savaşan cephelerden birinin yanında olma kararı mı aldı? Diğer taraftan, bu ülkede aralıksız her gün şehit cenazeleri kaldırılırken, Irak'ın kuzeyinde beslenip eğitilen, donatılıp sevk edilen bölücü eşkıya saldırılarını kalleşçe sürdürürken, küresel emperyalizmin BOP'unun nihai hedefinde Türkiye'mizin bulunduğu ABD tarafından hazırlanan haritalarla açıkça ilan edilirken, sınırımızdaki kukla devlet projesi ete kemiğe bürünürken, Türk Dayanışma Konseyi olarak bizler soruyoruz? Binlerce yıllık Türk şehri Kerkük gözümüzün önünde aşiret ağalarına peşkeş çekilirken, kahraman Türk Ordusu hangi gerçekçi ve haklı sebepten dolayı Kerkük'e değil de Lübnan'a gönderilmek isteniyor? Biz kendi teröristlerimizi temizledik de sıra Hizbullah'a mı geldi? Biz kendi evimizdeki yangını söndürdük de sıra Lübnan'daki yangına mı geldi? Kendi topraklarımızda verdiğimiz şehitler az mı geldi ki şimdi sayılarını arttırmak için Lübnan bataklığına gidiyoruz? Yoksa bu işin içinde başka hesaplar mı var? Mevcut iktidar 1 Mart teskeresi'nde kızdırdığı güç merkezlerinin gönlünü mü kazanmak istiyor?"

Türk askerinin şunun-bunun projesinde kullanılacak Lejyoner olmadığını savunan Akyıldız, Mehmetçiğin ancak Türkiye'nin milli çıkarlarının emrinde görev yapacağını kaydetti. Türk Ordusunun yabancıların menfaatinin değil Türk milletinin bekasının bekçisi olduğunun altını çizen Akyıldız, "Türk Ordusu illa yurt dışına gidecekse adres bellidir: Bu adres Kandil'dir, Kerkük'tür" dedi. Türk milletinin milli menfaatlerinin ancak Türkiye merkezli politikalarla sağlanabileceğini ifade eden Akyıldız, Türk milletinin desteklemediği bir kararın milli vicdanda ciddi rahatsızlığa ve hayırsız sonuçların ortaya çıkmasına sebep olacağını kaydetti. Milli menfaatlere ve milli vicdana aykırı karar alanları necip Türk Milletinin affetmeyeceğini belirten Akyıldız, "Henüz, barış gücünün görev şartları bile belli değilken, iktidarın büyük bir telaşla adeta bir yerlere diyet ödeme gayretkeşliği içinde Lübnan bataklığına Mehmetçiği göndermeye kalkışması devlet ciddiyetine ve hükümet etme adabına uygun değildir. nayasamıza göre Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkumandanı sıfatını da üzerinde taşıyan sayın Cumhurbaşkanımız Necdet Sezer Beyefendinin Lübnan'a Türk askeri gönderilmesine karşı çıkan görüş ve tavrını destekliyoruz, Yüce Meclisimizin değerli vekillerinin de vicdanlarının sesini dinleyerek bu tavır doğrultusunda karar vermelerini bekliyoruz" şeklinde konuştu. Akyıldız, basın toplantısı sonunda gazetecilerin sorular er an saldırabileceını cevapladı. Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermemesi için yarın Ankara'da yapılacak kitlesel eyleme destek verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine Akyıldız, "Yarın yapılacak eylem Lübnan'a asker gönderilmemesi için değil, eylemciler 'paravan' olarak kullanılıyor. Eylem Türkiye'nin bütünüyle yurt dışına asker göndermemesini kapsıyor" yanıtını verdi. Akyıldız, hazırladıkları deklarasyonu tüm milletvekillerine gönderdiklerini ifade eden Akyıldız, TBMM'den akl-i selim karar çıkacağını umut ettiklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

title