Ankara: İran'ın Ankara Büyükelçisi'nden Ortadoğu Değerlendirmesi

İran'ın Ankara Büyükelçisi Firouz Dowlatabadi, İran'ın Ortadoğu politikası ve Türkiye ile ilişkilerine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye, İran ve Irak bölgesine hakim olan gücün tüm dünyaya hakim olacağını söyleyen Büyükelçi Dowlatabadi, İran'ın ABD ile stratejik ilişki kurmasının ABD'nin bölgenin tamamını sömürmesi anlamına geleceğini ileri sürdü. Dowlatabadi, "ABD, İran ile masaya oturabilmek için nükleer silah bahanesini ortaya çıkardı. İran, nükleer silah sahibi değildir. Buna ihtiyacı da yoktur" dedi.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından 'İran Değerlendirme Toplantısı'na katılan İran'ın Ankara Büyükelçisi Dowlatabadi, İran'ın Ortadoğu politikasını, Türkiye-İran ilişkileri ve İran-ABD ilişkilerini değerlendirdi. Dowlatabadi, dünyayı etkileyecek en önemli coğrafyanın İran, Türkiye ve Irak bölgesi olduğunu ve bu bölgeye hakim olan gücün dünyaya da hakim olacağını söyledi. Osmanlı döneminde İran ile yürütülen iyi ilişkiler neticesinde bölgenin istikrar içinde olduğunu hatırlatan Dowlatabadi, bugün ABD ve Avrupa'nın temel stratejisinin İran ve Türkiye ilişkilerini zedelemek ve en alt seviyede tutmak üzerine kurulu olduğunu ifade etti. İran doğalgaz borularının ABD'nin talebi üzerine Türkiye'den geçmediğini öne süren Büyükelçi Dowlatabadi, iki ülke ilişkilerinin ticari ve siyasi anlamda güçlenmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti. İran ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki görüşlerinin hemen hemen aynı olduğunu vurgulayan Dowlatabadi, Irak'ın toprak bütünlüğü, bölgesel güvenlik ve Lübnan konularında İran'ın bölgedeki siyasetinin kuşku duyulacak nitelikte olmadığını kaydetti. "Biz, İsrail'i işgalci rejim olarak görüyor ve resmen tanımıyoruz" diyen Dowlatabadi, Filistin sorunun çözümünün ise özgür Filistinliler'in kendi vatanlarına dönmelerini ve geleceklerini bir referandumla belirlemelerine bağladıklarını söyledi. Bunun zor bir yol olmadığını kaydeden Dowlatabadi, "Biz İsrail'in ABD himayesinde İslam ülkelerine tecavüzüne karşıyız. Biz açıkça söylüyoruz ki İsrail terörüne karşıyız ve o rejimi terör devleti olarak görüyoruz. Onunla mücadele eden Hamas, Hizbullah olmak üzere diğer bölge ülkelerine yardımda bulunuyoruz" diye konuştu.

"İRAN-ABD İLİŞKİLERİNE STRATEJİK AÇIDAN BAKIYORUZ"

İran'ın Irak politikasını da değerlendiren Dowlatabadi, Irak'ın bölünmesine karşı olduklarını, işgalcilerin biran önce ülkeyi terk etmesi gerektiğini belirterek, İran olarak Irak'ta ne Sünni, ne Şii, ne de etnik gruplara bağlı bir siyaset izlenmesi taraftarı olduklarını, herkesin bir oy hakkına sahip olması gerektiğine inandıklarını ifade etti. Bölgedeki El-Kaide ve Taliban'ın ABD'nin kontrolü altında yapıldığına iddia eden Dowlatabadi, ABD'yi zorlayan grubun ise kontrolden çıkmış bir grup olduğunu dile getirdi.

İran-ABD ilişkilerinin her iki ülkenin siyaset bilimcileri tarafından olumlu olarak karşıladıklarını aynı şekilde dinen de bu ilişkilerin yürütülmesine bir engel olmadığını kaydeden Dowlatabadi, stratejik olarak İran'ın ABD ile iyi ilişki kurmasının ABD'nin tüm bölgeyi sömürmesi anlamına geleceğini ileri sürdü. İran'ın dış siyasetini ABD'nin istediği yönde çevirmesi durumunda bölgede ABD'nin karşılaştığı tüm zorlukların sona ereceğini söyleyen Dowlatabadi, "Bu nedenle biz, İran-ABD ilişkilerine stratejik açıdan bakıyoruz. İran, Ayetullah Humeyni'nin yolunu izliyor. ABD ile ilişkilerimizin başlaması için 3 temel şartımız var. Bunlar öncelikle ABD'nin İran'ın içişlerine karışmamasıdır. İran'ın ABD'deki mal varlıklarını serbest bırakması ve ABD'nin İran'a karşı çıkardığı yasaları lav etmesidir. Bu şartlarımız yerine gelmeden ABD ile görüşmemiz söz konusu değildir. ABD'liler, nükleer silah bahanesini göstererek bu şartları yerine getirmeden İran ile masaya oturmak istiyor. Ancak dünyadaki siyasi olaylar, İsrail'in Lübnan'da yenilmesi ile Ortadoğu yeni bir şekil almaktadır. Bu süreçte ABD, Irak, İran ve Türkiye'nin bölünmesini amaçlamaktadır" ifadelerini kaydetti.

Dowlatabadi, ABD'nin İran'da nükleer silah bulunduğuna ilişkin iddialarının da boş iddialar olduğunu belirterek, "İran, nükleer silah sahibi değildir. Sahip olmak da istemiyor. Buna gerek duymuyor çünkü Filistin'de insanlar taş ve sopalarla savaşıyor" dedi.

ABD'nin ve Avrupa Birliği'nin zor günler yaşadığını ifade eden Dowlatabadi, Türkiye ve İran'ın ilişkilerini iyi kurmasından başka çaresi olmadığını belirterek, 300 yıl sonra çıkan bu güven ortamının tekrar yakalanması için 200 yıl daha beklenmesi gerektiğini söyledi.

Toplantıda soruları da cevaplayan Dowlatabadi, PKK'nın İran'daki durumu ile ilgili bir soruya, bölgedeki son olaylardan sonra PKK'nın faaliyetlerinin azaldığını kaydetti. ABD'nin İran ve Türkiye'yi baskı altına almak için askeri alanda yapamadığını siyasi alanda yapmaya çalıştığını iddia eden Dowlatabadi, PKK Koordinatörü'nün atanmasının da Türkiye'nin bu konuya siyasi açıdan nasıl yaklaşacağını öğrenmek için olduğunu ifade etti.

Lübnan'a asker gönderme konusunun Türkiye'nin içişlerini ilgilendirdiğini belirten Dowlatabadi, Başbakan Erdoğan'ın dikkat çektiği noktaların doğru olması durumunda bunu olumlu karşılayacaklarını söyledi.

Bir soru üzerine İran doğalgazının Rus doğalgazından kesinlikle daha ucuz olduğunu dile getiren Dowlatabadi, "Fiyat konusu önemli değil, çözülür. İran Enerji ve Petrol Bakanı ile Türk Bakan'ın görüşmesi sonucu bu konunu çözüleceğine inanıyorum" dedi.

Haberler