Ankara: Erdoğan-merkel Ortak Basın Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) uygulanan izolasyonlar kaldırılmadıkça limanların ve havaalanlarının açılmasına asla sıcak bakmayacaklarını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, resmi davetlisi olarak Ankara'da bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Başbakanlık Merkez Binası'ndaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan, görüşmede siyasi, ekonomik ve eğitim noktasına yönelik 2 ülke arasındaki ilişkileri ele aldıklarını ifade etti. Almanya'daki Türkler'in entegrasyonuyla ilgili konuları da görüştüklerini ifade eden Erdoğan, bu konuda ne gibi katkılarda bulunabileceklerini karşılıklı olarak birbirlerine aktardıklarını kaydetti. Erdoğan, bu konuyla ilgili fikirlerinin örtüştüğünü dile getirerek, uyum konusunda bundan sonraki süreçte yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını bildirdi. Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda geleceğe yönelik bir şeyler yapması gerektiği gibi Almanya'nın da bazı adımları atması gerektiğine dikkat çekti.

Almanya'nın AB sürecinde her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu vurgulayan Erdoğan, Almanya'nın 1 Ocak 2007'den itibaren AB Dönem Başkanı olacağına işaret ederek, bu dönemde de Almanya'nın desteğinin devam etmesini umduklarını ifade etti. Görüşmede 2 ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri de ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacminin 2005 yılı itibariyle 23 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Erdoğan, Alman şirketlerinin Türkiye'deki yabancı sermaye yatırımları arasında da 2. sırada bulunduğuna işaret etti. Almanya Başbakanı Merkel ile birlikte yarın İstanbul'da işadamlarıyla bir toplantı yapacaklarını kaydeden Erdoğan, bu akşam da iftar sofrasında beraber olacaklarını dile getirdi. Bunun bir gelenek haline geldiğini söyleyen Erdoğan, "Geçen yıl sayın Schröder ile iftar yapmıştık. Bu yıl da sayın Merkel'le yapıyoruz. Bu da Medeniyetler İttifakı sürecine bir zenginlik katacaktır" diye konuştu.

Almanya Başbakanı Merkel ise, bugün yaptıkları ilk görüşmede ikili ilişkileri ele aldıklarını ifade etti. Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik işbirliğinin çok olumlu yürüdüğünü dile getiren Merkel, ekonomik ilişkilerin tüm sektörlerde geliştirilmesini arzu ettiklerini belirtti. Türkiye'ye işadamlarıyla birlikte geldiğini anlatan Merkel, uçağa sığmadıkları için pek çok işadamını da yanına alamadığını söyledi. Almanya'da yaşayan Türklerin entegrasyonunun iki ülkeyi meşgul eden bir konu olduğuna dikkat çeken Merkel, Türkiye'nin bu konuya verdiği önemi verdiklerini, kendi hükümetinin de bu konuya aynı önemi verdiğini dile getirdi. Bu konuda Türk tarafından bazı öneriler geldiğini ifade eden Merkel, evlilik nedeniyle Almanya'ya göç edenlere dil dersi verilmesinin bu önerilerden biri olduğunu kaydetti. Yaşam koşullarına uymanın en önemli koşullarından birinin dil öğrenmek olduğunu söyleyen Merkel, bunun eğitim açısından da önem taşıdığını vurguladı. Merkel ayrıca, bir Türk-Alman üniversitesi kurulmasından bahsettiklerini dile getirerek, buna da çok olumlu baktığını bildirdi. 2 ülke dışişleri bakanları tarafından bir kültürel diyalog dönemi başlatıldığını söyleyen Merkel, bu dönemi devam ettirmek istediklerini belirtti.

Türkiye ile Almanya arasında uluslararası sorunlar konusunda da yakın diyalog bulunduğunu söyleyen Merkel, Almanya ve Türkiye'nin askerlerini aynı sorumlulukla Ortadoğu'ya gönderdiklerine işaret etti. Asker gönderme kararının her ülke için zor bir karar olduğunu anlatan Merkel, bu kararın Alman Parlamentosu ve TBMM için de zor olduğunu vurguladı. Zor ihtilafları ortadan kaldırmak için birarada olmaları gerektiğini söyleyen Merkel, İran ile ilgili sorunun çözümü için de iki ülkenin ortak hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Açıklamaların sonunda Başbakan Erdoğan ve Başbakan Merkel, gazetecilerin sorularını cevapladı. AB'nin Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılmasına ilişkin verdiği sözlerin hatırlatılması üzerine Merkel, ortada bir Ankara Protokolü'nün bulunduğuna işaret ederek, bu protokolün gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Merkel, şunları söyledi:

"AB üyeleri işbirliği yapmak istedikleri de bunun içinde serbest ticaret merkezleri, liman ve havaalanlarına erişim de olmalı. Bu konuda Finlandiya başkanlığının bir önerisi var. Zor bir sorunu çözmek üzereyiz. Bir önkoşul olarak AB müzakerelerinin devamı için bu işin halli gerekiyor".

Bir Alman gazetecinin, "Almanya'nın Dönem Başkanlığı sırasında Ankara Protokolü uygulanacak mı, limanlar Güney Kıbrıs gemilerine açılacak mı?" sorusu üzerine Erdoğan, Ankara Protokolü kapsamında Kıbrıs'ta bir tek taraflı yaptırımın söz konusu olmadığını, 2 taraflı bir yaptırımın söz konusu olduğunu ifade etti.

Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, izolasyonlar kaldırılmadan liman ve havaalanlarının açılmasının istenmesinin adil olmadığını vurguladı. Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kuzey Kıbrıs bir terör bölgesi midir, bir uyuşturucu merkezi midir, bir kara para aklama merkezi midir? Niçin bu izolasyon Kuzey Kıbrıs'a uygulanıyor. 24 Nisan referandumu niçin yapılmıştır. O zamanki AB liderleri bizden ısrarla Kuzey Kıbrıs'ta 'evet' çıkması noktasında destek istediler, biz de bu desteği verdik. Kuzey Kıbrıs evet dedi, Güney Kıbrıs 'hayır' dedi ama Güney ödüllendirildi, Kuzey cezalandırıldı. Önce bunun düzeltilmesi lazım. Gümrük Birliği konusunda bizim elimizde bir koz vardı. Bunu kullanmadık. Dürüst davrandık. Güney Kıbrıs'ın Gümrük Birliği'ne girişine 'evet' dedik. Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonlar kaldırılmadan biz liman ve havaalanlarının açılmasına asla sıcak bakmıyoruz".

Haberler