Ankara: Ekonomik Ve Sosyal Sorunlar "Cinsel Dengeyi" Bozuyor

Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, son yıllarda yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal kriz ve çalkantıların Türk toplumunun cinsel dengesini bozduğunu öne sürdü.

Keçe, cinsel dengenin bozulmasıyla sadece cinsel hayatın olumsuz etkilenmediğini, toplumsal yapıyı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramlarının da bu durumdan nasibini aldığını ifade etti.

Keçe, cinsel dengenin, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamı destekleyen ve hem şüpheli cinsel davranışı hem de normal cinsel faaliyetleri başlatan veya devam ettiren kuvvetler arasındaki bir denge olduğunu kaydetti. Cinsel hayatın bir partnerdeki değişikliğin diğer partneri etkilediği kapalı bir sistemde işlediğini söyleyen Keçe, "Sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat, çiftler arasındaki iyi iletişimin ve paylaşımın bir dengesidir. Örneğin sertleşme bozukluğu erkeği olduğu kadar partnerini de olumsuz etkiler. Fakat her partner için değişik psikolojik fonksiyon olarak hizmet eder. Yani sertleşme bozukluğu erkeğin öfkesinin bir pasif-agresif gösterimi olabilir. Partneri, her cinsel ilişkiye girdiklerinde yetersiz ve tenkide maruz kalma duygusundan sakınmasına yardımcı olduğundan dolayı, sertleşme problemini hoş karşılayabilir. Çift olumsuzda olsa aralarında bir cinsel denge kurmuş olur. Bazen bu çiftler tedavi çabalarını da baltalarlar. Bunlar, cinsel terapide verdiğimiz ev ödevlerinde yer almayı reddetme veya ev ödevlerini aksatma şeklinde olabilir. Bu durum çiftlerin karşılıklı statülerini ve olumsuz cinsel dengelerini devam ettirme girişimi olarak tanımlanabilir" diye konuştu.

Keçe, cinsel dengenin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşamda çok önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Keçe, cinsel dengenin gücünün bir çok cinsel terapisti şaşırttığını anlatan Keçe, örneğin sertleşme bozukluğu için başvuran bir erkeğin daha istikrarlı bir sertleşme elde etmeye başladığında, partnerinin aniden cinsel isteğini kaybedebildiğini, bu durumun da cinsel dengesizlik olarak nitelendirildiğini vurguladı.

Keçe, sertleşme problemi nedeniyle cinsel hayatları sıkıntıya girmiş ve cinsel dengeleri bozulmuş bir çiftin, erkeğin iktidarını yeniden kazanmasıyla cinsel hayatlarının kaldığı yerden sağlıklı olarak devam etmesi anlamına gelmeyeceğini bildirdi. Keçe, "Cinsel dengesi bozuk erkek tarafından, sertleşme bozukluğu devam ettirilmek istenebilir. Yani sertleşme bozukluğundan dolayı hayatın bazı gerçeklerinden kaçan erkek, bu sorununun halledilmesinden sonra, bu gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacağını bilir ve bu nedenle de tedaviye direnç gösterebilir. Cinsel terapist olarak bu tür vakalarla son zamanlarda sıkça karşılaşmaya başladık. Bu durum, toplum olarak cinsel dengemizin bozulduğunun acı ama gerçek bir göstergesidir. Ayrıca son yıllarda yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal krizler ve çalkantılar cinsel dengemizin bozulmasında önemli bir yer tutmuştur" açıklamasında bulundu.

Keçe, cinsel dengenin bozulmasıyla sadece cinsel hayatın olumsuz etkilenmediğini, toplumsal yapıyı bir arada tutan saygı, güven ve en önemlisi sevgi kavramlarının da bundan nasibini aldığını ifade etti. Keçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İyi dengelenmiş bir ilişki hiç kimsenin ruhsal, düşünsel, duygusal veya cinsel olarak diğerine hükmetmediği bir ilişkidir. Ancak, herhangi bir çift için cinselliği dengeli bir şekilde ifade etmenin çok zor olduğu günümüz kültüründe, birinin diğerine hükmetmesi gerektiği konusunda ve cinsel bir ilişkiyi birinin diğerinden talep edebileceği bir hak olduğu konusunda ısrar eden o kadar çok görüntüler ve hikayeler var ki. Bu durum sevgisiz, saygısız ve birbirine güvenmeyen bir toplum haline gelmemizin de bir sonucudur. Sevgi ve güven dolu olmak, dengeli olmak zor. Cinsel Tıp Derneği olarak, ilişkilerimizin sevme ve denge durumundayken, cinselliğimizin sevgi dolu ve dengeli olacağına inanıyoruz. Türk insanını bu anlamda desteklemek, cinsel hayatlarında dengeli ve sevgi dolu bir alana taşımak üzere buradayız."

Haberler