Haberler

Ankara: Baykal'ın Gündeme İlişkin Açıklamaları

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK'nın Meşrulaştırılmaya Çalışıldığını ve Bunun İlk Adımının da Genel Af Olacağını Belirterek, "CHP, Türkiye'yi Bölme Mücadelesi Götürenlerin Meşrulaştırılması ve Genel Affa Kavuşturulması Doğrultusunda Son Zamanlarda Canlandırılan Çabaların Bir Parçası Olmayacaktır" Dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK'nın meşrulaştırılmaya çalışıldığını ve bunun ilk adımının da genel af olacağını belirterek, "CHP, Türkiye'yi bölme mücadelesi götürenlerin meşrulaştırılması ve genel affa kavuşturulması doğrultusunda son zamanlarda canlandırılan çabaların bir parçası olmayacaktır" dedi.

Avrupa Sosyalist Partisi'nin (PES) Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili Yüksek Düzey Danışma Grubu Eş Başkanları Finlandiya eski Başbakanı Paavo Lipponen ile Yunanistan Ana Muhalefet Partisi (PASOK) Genel Başkanı George Papandreu ve PES Yüksek Düzey Danışma Grubu üyeleri, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ziyaret etti. Ziyarette basının yalnızca görüntü almasına izin verilirken, görüşme sonrasında Baykal bir açıklama yaparak gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın PKK ile ilgili olarak, 'Dağda silahla gezeceklerine şehirde siyaset yapsınlar' sözleri ve genel af çıkması için destek arayışına girebileceğine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine, bir süreden beri pek çok noktadan Türkiye etrafında önemli hareketlenmelerin olduğunu söyledi. Bu hareketlenmelerin, Kıbrıs'ta, AB ile ilişkilerde 301. madde konusunda, Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili Fransa'nın yeni bir yasa girişiminde bulunmasında kendini gösterdiğini kaydetti. Baykal, Türkiye üzerinde bir büyük kuşatmanın şekillenmekte olduğunu, pek çok noktada çok önemli talepler, hatta baskıların Türkiye'nin üzerine yöneltildiğini vurgulayarak, "Düne kadar çok ağır saldırıların ve birbiri ardına şehit cenazelerinin Türkiye'de yol açtığı bir büyük gerginlik ortamını yaşıyorduk. Birden bire bu sürecin yine iç ve dış çeşitli çevrelerin düğmeye basmasıyla, hareketlendirmesiyle bir büyük kurgu içinde yeni bir çerçeveye çekilmekte olduğunu görüyoruz. Bu çerçevenin bir aşaması PKK'nın silahlı çatışmalara son vermesini sağlamak olarak görünüyor. Ve bu çerçevede devrede Talabani yer alıyor, Amerikan yetkilileri yer alıyor, özel temsilciler atanıyor. Avrupa Birliği'nden talepler yapılıyor. Türkiye'deki PKK ile irtibatlı siyasi partiler bu doğrultuda açıklamalar yapıyor. Başbakan 'Durduk yerde operasyon yapılmaz' diyor ve bir büyük kurgu içinde Türkiye'de yeni bir noktaya PKK konusu çekilmek isteniyor. Bunu dikkatle izliyoruz" diye konuştu.

Irak'ta bir parçalanma yaşandığını ve Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda ABD'nin Türkiye'ye yıllardır garanti verdiğini belirten Baykal, "Irak'ın kuzeyinde bir yeni peşmerge devletinin şekillenmekte olduğunu görüyoruz. Bütün bunlarla bağlantılı olarak Türkiye'de PKK konusunun yeni bir biçimde değerlendirilmesini sağlamak çabası ortaya çıkmıştır. Bu çabaların amacının PKK'yı doğrudan etkileyeceğinden kuşku yoktur. Bu yaşadığımız gelişmelerin ortaya koyduğu birinci temel sonuç, PKK sorunu bu tablo içinde uluslararasılaşmaktadır. Maalesef bu Türkiye'nin katkılarıyla cereyan etmektedir. PKK sorunu artık bir uluslararası sorun haline dönüşmeye başlamıştır. Hükümetin tutumu olayı bu hale getirmiştir. Şimdi bundan sonra uluslararasılaşmakta olan bu sorunun, PKK'nın meşrulaştırılmasını gündeme getirmeye yönelik çalışmalarla destekleneceği anlaşılmaktadır. Şimdi PKK'nın meşrulaştırılması sürecinin içinden geçiyoruz. Bu sürecin dönüm noktası af olacaktır. Bir af konusu PKK'nın meşrulaştırılması arayışlarını son merhalesi olacaktır. Olaylar buraya doğru kurgulanmıştır. Birileri kurgulamıştır" şeklinde konuştu.

PKK sorunun çözülmesinin PKK'nın silah bırakmasıyla olmayacağını ifade eden Baykal, "Silah bırakma PKK terör sorununun çözülmesi değildir. PKK sorunu çözümü, Türkiye Anayasasının değiştirerek, egemenlik anlayışını değiştirerek bir teknik ayrışmaya Anayasal düzeninde yer verecek talepler yapmaktan vazgeçilmesiyle mümkündür. Yani PKK böyle bir ayrışmayı hedef olmaktan çıkarırsa yani İmralı'da çizilen bayrak ortadan kaldırılırsa yani Türkiye'de Türk milleti tanımını değiştirmeye ve Türkiye'yi bölmenin hazırlığını yapmaya yönelik talepler ortadan kalkarsa bu taleplerle bütünleşmiş bir takım girişimler söz konusu olmaktan çıkarsa o zaman Türkiye'de terör sorunun çözümü doğrultusunda ciddi bir şans ortaya çıkmış demektir" diye konuştu.

Baykal, CHP'nin bu kurgunun bir parçası olmayacağını belirterek, "CHP, Türkiye'yi bölme mücadelesi götürenlerin meşrulaştırılması ve genel affa kavuşturulması doğrultusunda son zamanlarda canlandırılan çabaların bir parçası olmayacaktır" dedi.

Baykal, sosyal demokrat bir parti olarak CHP'nin 301. maddenin değiştirilmesine karşı çıkmasına yönelik eleştirileri de değerlendirdi. Baykal, şöyle devam etti:

"301. maddenin benzeri İtalya'da, İspanya'da Avrupa ülkelerinde de vardır. Oralarda bu, düşünce özgürlüğü krizi oluşturmuyor da, neden Türkiye'de de yaratıyor?"

Fransa da Ermeni soykırımı ile ilgili tasarının peşinde Fransız sosyal demokratlar olduğunu da savunan Baykal, "Fransız sosyal demokratları böyle bir düzenleme yapmayı düşünce özgürlüğüne ters saymayacaklar ama Türkiye de Türkiye'nin sosyal demokratları 'Türk milletine hakaret edilmesini kabul edemeyiz. Hazreti Muhammed'e hakaret edilmesini kabul edemeyiz , bunlar elbette cezalandırılmalıdır' deyince bu düşünce özgürlüğünü kısıtlıyor diyecek birileri. Böyle bir şey olabilir mi?" şeklinde tepki gösterdi. Fransa'daki Ermeni tasarısına karşı hükümetin aldığı önlemlerin etkili olup olmayacağının soru u çekilmek isteniyolması üzerine ise Baykal, "Etkili olması gerekir. Milletçe bu konuda tavrımızı kararlılıkla sergilemeliyiz. Bu konuyu sürekli olarak Türkiye'ye karşı şantaj konusu olmaktan çıkarmalıyız" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

title