Ankara: Bakanlar Kurulu Açıklaması

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Anadolu Yaklaşımı ile düşünülen şeyin işletmelerin hayatiyetine son vermek değil, bu işletmelerin bir taraftan borçlarını ödeyebilmesi, öbür taraftan da faaliyetlerini sürdürmesi olduğunu söyledi. Çiçek, "Düzenlemenin sosyal tarafı var. İşsiz sayısına yeni işsizleri katmak yerine bu işletmelerin üretime katkı sağlamasını temin etmeyi amaçlıyoruz" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Çiçek, toplantıda bir yasa tasarısının görüşüldüğünü ifade etti. Ailenin korunmasına dair kanunda bir değişiklik yapıldığını belirten Çiçek, bununla aile içi şiddet mağdurlarının kapsamının genişletildiğini, böylece aile birliğinin korunması noktasında yeni düzenlemeler getirildiğini ifade etti. Mahkemece haklarında ayrılık kararı verilen, yasal olarak ayrı yaşama hakkı bulunan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinin de kanunda öngörülen tedbirlerden yararlanabilmeleri için bu şekilde genişletme yapıldığını ifade eden Çiçek, Aile Mahkemesi hakiminin uygun görmesi halinde kusurlu eşin veya diğer aile bireylerinin bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması tedbirine hükmedilmesi gerektiğini kaydetti. Çiçek, nafaka hükümleri açısından bir değişiklik yapıldığını, ayrıca kanun kapsamında verilen cezaların infazı için icra işlemlerindeki harcın kaldırılmasını öngören bir düzenleme yapıldığını belirtti.

Çiçek, toplantıda Anadolu Yaklaşımı olarak bilinen KOBİ'lerin borçlarının yeniden yapılandırılması konusu üzerinde de durduklarını ifade etti. Türkiye'nin 2000 ve 2001 yıllarında iki büyük kriz yaşadığını hatırlatan Çiçek, bu krizler sonucunda bir çok işletmenin faaliyetlerine son vermek durumunda kaldığını kaydetti. Daha önce uygulamaya konulan İstanbul Yaklaşımı kapsamında 318 firmanın 6 milyar dolar civarında borcunun yeniden yapılandırıldığına işaret eden Çiçek, aynı imkanın KOBİ'lere de sağlanması amacıyla bu çalışmanın yapıldığını söyledi. Çiçek, ilgili bankalar, TOBB ve konunun tarafı olan kurum ve bakanlıkların bu konuda uzun bir çalışma yaptıklarını ifade ederek, KOBİ'lerin yeniden yapılandırılması esas alınan borç miktarının bankalar açısından 1.7 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bu yaklaşım gerçekleştiği takdirde kısmen sorunlu ya da sorunlu olan 70 bine yakın firmanın borçlarını yeniden yapılandırma imkanına kavuşacağını anlatan Çiçek, bu taslağın Maliye ve Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili olan bölümü açısından bir çalışma daha yapılması gerektiğini dile getirdi. Çiçek, üzerinde varılan mutabakat çerçevesinde tasarının Meclis'e sevk edileceğini kaydetti. Çiçek, "Bu yaklaşım, işletmelerin yaşatılması suretiyle bir taraftan borçların ödenmesi, öbür taraftan bu şirketlerde çalışanların çalışma hayatlarının devam edebilmesi ve üretimin sürdürülebilmesi için İstanbul Yaklaşımı'na benzer, olumlu bir yaklaşımdır. Bununla ilgili çerçeve düzenleme ve sözleşmeleri BDDK yapacaktır" diye konuştu.

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Çiçek, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı konusundaki kararnamenin imzaya açılıp açılmadığı sorusu üzerine bu konunun gündeme gelmediğini belirtti.

"KUZEY KIBRIS'A UYGULANAN İZOLASYONLARIN KALDIRILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK"

Çiçek, AB İlerleme Raporu çerçevesinde Türkiye'ye Kıbrıs konusunda 1 ay süre verildiğinin hatırlatılması üzerine, bugün AB konusunun Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilmediğini söyledi. Türkiye'nin bu konuda bulunduğu noktada durduğunu kaydeden Çiçek, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tavrının, kararlılığının belli olduğunu dile getirdi. Çiçek, "Eğer havaalanlarımızın ya da limanlarımızın Güney Kıbrıs gemilerine ya da uçaklarına açılması isteniyorsa Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyonların kaldırılması gerektiğini söyledik. Bu da verilmiş olan sözlerin gereğidir. 'Bir kısım değerler Avrupai değerlerdir' diyoruz ama verilen sözleri tutmak da Avrupai bir değerdir. Bunu ikide bir AB sürecini tıkayan bir konu olarak Türkiye'nin önüne getirmek ve devamlı tartışma yapmak, bu konuyu çözülebilir olmaktan çıkarır" şeklinde konuştu.

Anadolu Yaklaşımı ile ilgili düzenlemenin zamanının sorulması üzerine Çiçek, kısa sürede bu kanunu çıkarmayı arzu ettiklerini ifade etti. Geriye dönük olarak hükümet tarafından vergiler ve SSK primleri açısından sık sık kolaylık sağlandığını anlatan Çiçek, bu kolaylıkları hiç durmadan gündeme getirmenin de yasalara uygun faaliyet gösteren, borçlarını zamanında ödeyen firmalar açısından bir haksızlık meydana getirdiğini belirtti. Bu anlamda birşey yapmak niyetinde olmadıklarını söyleyen Çiçek, buna karşın bir düzenleme yapılırken bu kapının açılıp açılmadığına bakmak gerektiğini vurguladı. Çiçek, işin sadece maliye ve sigorta yönüyle bir defa daha değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Bu konuda hazırlanan tasarıda 'şu kadar süreyle' şeklinde bir tarih konmayacağını anlatan Çiçek, esnek bir düzenleme yapılacağını belirtti. Bankalarla sorunlu durumda olan işletmenin kendisinin oturup konuşacağını kaydeden Çiçek, bunun süresini iki tarafın kendi iradeleriyle kararlaştırabileceğini dile getirdi. Çiçek, şunları söyledi:

"Bir bir çerçeve yasa, bunu teşvik eden bir yasa çıkarmış olacağız. Süre koymak suretiyle tarafların elini bağlayan, onları sıkıntıya sokan bir yaklaşım içinde olmayız. Bizim gözettiğimiz husus; sayıları bir açıdan baktığınrakdirde kısmen sorunlu ya da sorızda 40-45 bin, bir açıdan baktığınız zaman da 70 bin olan küçük ve orta boy işletmelerin faaliyetlerinin devam etmesi, çalışanların çalışmalarına devam etmesi. Buna karşılık da geçmişte yaşanan borçlar sebebiyle bu işletmelere bir nefes aldırılması yasanın felsefesidir. Değilse borçların tahsili açısından zaten İcra İflas Yasası vardır. Alacaklı alacağını almak için icra iflas usulleri çerçevesinde bunu icra dairelerine götürür, ne var ne yok satar, alacağını almaya çalışır. Ama burada düşünülen işletmelerin hayatiyetine son vermek değil. Bir taraftan borçlarını ödeyebilmesi, öbür taraftan da üretimlerini sürdürmesidir. Düzenlemenin sosyal tarafı var. İşsiz sayısına yeni işsizleri katmak yerine bu işletmelerin üretime katkı sağlamasını temin etmektir."

Çiçek, Rahşan Ecevit'in, Bülent Ecevit'in naaşının daha sonra Gölbaşı'nda bir araziye defnedilmesi ile ilgili düşüncelerini açıkladığının hatırlatılması üzerine ise, hükümet olarak merhuma Türk Milleti'nin hasletlerine uygun bir cenaze töreni yapılabilmesi için ellerinden gelen bütün çabayı gösterdiklerini, her türlü yasal imkanı ortaya koyduklarını kaydetti. Çiçek, "Zannediyorum, hükümet olarak bu konuda kimsenin birşey demesi de mümkün değil. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bizim yönümüzden mesele bitmiştir. Bundan sonrasının ülkenin gündeminde bir konu olarak kalması ne kadar doğrudur, onu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi.

Haberler