Ankara: Anayasa Mahkemesi'nin Yeni Hizmet Binasının Temel Atma Töreni (1)

Anayasa Mahkemesi'nin Ahlatlıbel'de inşa edilecek yeni hizmet binasının temel atma töreni, devletin zirvesini biraraya getirdi.

Törende bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyetimiz'in temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmalar üzerinde tutmamaya devam etmek durumundayız" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun ev sahipliği yaptığı törene TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Devlet Bakanları Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, kuvvet komutanları, yargı üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuklar aynı güzergah üzerinden alana giriş yaparken Başbakan Erdoğan güvenlik açısından farklı güzergahtan tören alanına giriş yaptı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet'in 83. kuruluş yıldönümünü milletçe büyük bir coşkuyla kutlandıklarını belirterek, böyle bir günde böyle anlamlı bir temel atma törenini gerçekleştirdiklerini söyledi. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin İstiklal mücadelesi sonucunda büyük bir zaferin üzerinde yükseldiğini ve bugünlere geldiğini kaydeden Erdoğan, "Aziz Türk milleti bugünde Cumhuriyetimiz'in kurucucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetleri aşma yolunda kararlı adımlarla ilerlemektedir. Ne mutlu bize ki Cumhuriyetimiz'in kuruluş ideali olan bu hedefe bugün her zamankinden daha kararlı bir şekilde yaklaşmaktayız. Türkiye'yi çağdaş dünya devletleri içinde hak ettiği konuma yükseltmek için gerekli iradeyi her zaman ortaya koyan milletimiz Cumhuriyetimiz bütün devlet ve kurumları ile yaşatmaya devam etmektedir, devam edecektir" diye konuştu.

Yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen, demokratik gelişme ve ekonomik kalkınmayı birlikte sağlamayı başardıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Son günlerde sağladığımız siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde Türkiye artık bölgesine istikrar ve refah ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Bugün aydınlık bir geleceğin eşiğindeyiz. Milletçe Cumhuriyet'in çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz. Her alanda yakaladığımız tarihi başarılarla, attığımız temellerle, yaptığımız yatırımlarla, gerçekleştirdiğimiz dev projelerle 100. kuruluş yıldönümünde hedeflerine ulaşmış bir ülke olmanın hazırlıklarını yapıyoruz. Hükümet olarak ekonomik konuların üzerine kararlılıkla gidiyor kalkınmanın önündeki engelleri bir bir ortadan kaldırıyoruz. Anayasamız'da açıkça belirtilen sosyal devlet ilkesinin tam olarak hayata geçirilmesi için gerekli adımları atmayı asla ihmal etmedik, etmiyoruz."

Vatandaşların huzur ve mutluluğunun yalnızca alım gücünün yükseltilmesiyle sağlanamayacağını belirten Erdoğan, "Bunun için demokratik reformların gerçekleştirilmesi konusunda son derece kararlıyız. Bize göre bir ülkenin adalet terazisindeki denge sağlanmadıkça ekonomik, siyasi, sosyal yaralar da tümüyle sarılamaz, bu mümkün değildir. Biliyoruz ve inanıyoruz ki adalet mülkün esasıdır. Sosyal barışın da refah ve istikrarın da sürdürülebilir ilerleme ve gelişmenin de olmazsa olmaz şartıdır. Temel hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alınmadığı, adaletin sağlanmadığı bir toplumda kalkınmadan ilerlemeden gelişmeden söz edemeyiz" diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasada demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlandığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Devletin bu 4 temel niteliğini asla birbirinden ayıramayız. Bunlardan birini bir diğerine feda edemeyiz. Bunların 4'ünü de birada yaşamak ve yaşatmak durumundayız. Aralarında bir öncelik sırasına da gidemeyiz. Bu 4 temel nitelik birbirini tamamlayan özelliğe sahiptir. Onun için diyorumki Cumhuriyetimiz'in bu temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmalar üzerinde tutmamaya devam etmek durumundayız. Anayasamız'da ifadesini bulduğu şekliyle Cumhuriyetimiz'e de demokrasimize de ruhu ve lafzıyla birlikte sahip çıkmalıyız. Aynı zamanda farklı yaşam biçimleri için özgürleştirici bir güvence olan laiklik ilkesine bağlı kalarak sosyal devletin gereklerini azami ölçüde yerine getirmeli ve hukuku her şeyin üzerinde tutmalıyız."

Adalet terazisinin doğru tartması kadar önemli bir hususunda adaletin gecikmemesi oyduğuna işaret eden Erdoğan, "Zira geciken adalet adalet değildir. Onun için biz hükümet olarak adalet mekanizmalarının hızlı çalışması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Bu sorumluluklarımızın başında adalet kurumlarımızın çağdaş, modern ve fonksiyonel mekanlara kavuşturulmasıdır. Daha iyi hizmet verebilmek için kurumlarımızın altyapısını güçlendirmek, fiziki şartlarını iyileştirmek, teknik donanımlarını günümüz ihtiyaçlarına göre yenilemektir. İşte biz bunu başarmaya gayret ediyoruz. Bu konuda aldığımız mesafeler ortadadır" dedi.

İl il, ilçe ilçe adalet saraylarını yenilediklerini ve yeni, modern binalarına kavuşturduklarını anlatan Erdoğan, "Zira adaletin geç tecelli etmesinden bir tek kişi dahi zarar görse bir vatandaşımız bile hukuk şemsiyesinin dışında kalsa toplumsal yapımızda bir gedik açılmış demektir. Biz şunu çok iyi biliyoruz. Adalet mülkün temeli olduğu kadar sosyal barış ve huzurun da yegane teminatıdır" diye konuştu.

Erdoğan, imkanlar ölçüsünde adalet kurumlarının ihtiyacını karşıladıklarını belirterek, bundan sonra da temel öncelikleri arasında da yer almaya devam edeceğini söyledi.

Protokol konuşmalarının ardından yasama, yürütme ve yargının temsilcileri olarak Tuğcu, Erdoğan ve Arınç birlikte yeni hizmet binasının temelini attı.

Haberler