Ankara: 5. Glokalizasyon Konferansı...(4)
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez, akan kan ve gözyaşı, hak ihlalleri arttıkça, çağın getirdiği her türlü sorun din zemininde tartışılarak dinler örselendikçe, din adamlarının sık sık telaffuz ettiği barış, hoşgörü ve diyalog gibi kavramların anlamını kaybettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez, akan kan ve gözyaşı, hak ihlalleri arttıkça, çağın getirdiği her türlü sorun din zemininde tartışılarak dinler örselendikçe, din adamlarının sık sık telaffuz ettiği barış, hoşgörü ve diyalog gibi kavramların anlamını kaybettiğini söyledi.
Sheraton Otel'de düzenlenen 5. Yıllık Glokalizasyon Konferansı'nın "Üç Tek Tanrılı Dinin Dinlerarası Diyaloğu" başlıklı oturumunda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Görmez, bugün glokalizasyon yaklaşımının bir ideal olarak ortaya koymaya çalıştığı birarada yaşama kültürü ve erdeminin canlı tezahürlerinin Ankara dahil tüm Anadolu'nun tarihi şehirlerinde mevcut olduğunu ifade etti. Anadolu'da bu tablonun oluşmasında tüm ilahi dinlerin evrense öğretileri yanında son 3 ilahi dinin en genci olan İslam dininin insana ve barış içinde birlikte yaşamaya verdiği değer, Müslümanlar'a kazandırdığı özgüven ve diğer din mensuplarına tanıdığı geniş özgürlüğün de önemli paya sahip olduğunu kaydeden Görmez, "Son yarın yüzyılda Ortadoğu'da barış adına dökülen kan ve gözyaşı, insan hakları adıyla hiçe sayılan insanlık onurlarını, her türlü terörün dini zemine kaydırılması çabalarını gördükçe insanlık olarak Anadolu'nun sahip olduğu bu tecrübeye ayrı bir tahassür duymaktayız" dedi.
Manevi pusulasını kaybetmiş şehirlerin, medeniyetleri buluşturma gücünü kendinde göremeyeceğini ifade eden Görmez, herkesin hayatını kökünden sarsan ve adına küreselleşme denilen bir dönüşümün acı sancılarının çekildiği ve ağır faturaların ödendiği bir dönemden geçildiğine işaret etti. Görmez şunları söyledi:
"Üzülerek ifade etmek isterim ki etrafımızda olup bitenler, akan kan ve gözyaşı, hak ihlalleri arttıkça, çağın getirdiği her türlü sorun din zemininde tartışılarak dinler örselendikçe, biz din adamlarının sık sık telaffuz ettiği barış, hoşgörü ve diyalog gibi kavramlar anlamını yitirmekte ve bu tür toplantılar israf sayılabilecek birer seremoniye dönüşmektedir. Bu toplantının önemli bir istisna olmasını diliyorum."