Ampul mü Gaz Lambasından Gaz Lambası mı Ampülden Çıktı

Fas'ta gelecek hafta yapılacak parlamento seçimlerinin bir numaralı favorisi, "Adalet ve Kalkınma Partisi." Fransızca ismiyle "Parti de la Justice et du Developpement" (PJD) ve Arapçasıyla "Hizb'ul Adalet ve'l Tenmiyye" Türkiye'deki adaşıyla ilginç bir kader birliğine sahip.

Fakat AKP yanlısı bazı Türk gazeteleri, Faslı İslamcıların partisinin ilham kaynağının Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları olduğu iddiasında yanılıyorlar. Nitekim Fas'ın AKP'sinin bu ismi kabul etmesi, bizimkinden 3 yıl önceye denk geliyor. İlham alanın, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları olması daha muhtemel.

Türkiye'deki AKP'nin ampul amblemine karşılık, Faslı AKP'cilerin onu epey andıran gaz lambalı bir amblemi var. Ama öyle görünüyor ki, bu konuda da Faslılar önce davranmış. Nitekim bu amblemi de Türkiye'deki AKP kurulmadan çok önce, 1998'de kabul etmişler.

Biz onların partisini "Fas'ın AKP'si" diye anıyoruz ama, onlar da bizim AKP'ye "Türkiye'nin PJD'si" diyorlar.

İsim ve amblem benzerliğinin tesadüf olduğuna inanmak güç. Öyle görünüyor ki AKP yetkilileri 2001 yılında partiyi kurarken Faslılardan epey etkilenmişler. Serdar Devrim'in geçen yılki yazısında aktardığı, PJD'nin en güçlü ismi Lahsen Davudi'nin "AKP bizi model olarak kuruldu" sözlerini zaten okumuştunuz.

ABD'de iktidar partisine yakın Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitüsü'nün (IRI), Fas'a çağırdığı bazı AKP yetkililerinin PJD ile görüşmesini finanse ettiği iddiası ise Türk basınında pek yer almadı. Rabat merkezli Le Journal Hebdomadaire adlı dergi bu iddiayı 2006 yılının Mart ayında ortaya atmış ve haberinde "İslami Tehdit" başlığını kullanmıştı. Dergi, bu yıl polis baskınına uğradı ve belgelerine el kondu.

Yine aynı Amerikan enstitüsünün geçen yıldan bu yana Fas'ta sürekli anket yaptırdığı ve bugün PJD'yi yüzde 47 ile birinci parti gösterdiği de ilginç ve bize epey tanıdık bir detay olarak tarihe geçti. Bu anket Fas'ta basına sızdırılınca, muhalefet "seçimler öncesi manipülasyon yapılıyor" diye ayaklandı. Nitekim yüzde 47'lik bu oran, PJD'nin beklentilerinin bile üstünde.

FAS'TA DARBE OLUR MU

PJD, "Halkın Demokratik ve Anayasal Hareketi" adıyla kurulup yıllarca içi boş bir şeriatçı parti olarak kalsa da, 1998'de ismini değiştirip tutumunu yumuşatmaya başlattıktan sonra hızla güç kazandı ve bugün Fas'ta üçüncü büyük parti konumuna geldi.

7 Eylül'de yapılacak seçimlerden de muhtemelen PJD zaferle çıkacak. Ülkedeki laik kesim, dinin siyasete alet edilmesinden rahatsız. Ancak önceki hükümetlerin yolsuzluklarından ve ülkedeki ekonomik istikrarsızlıktan bıkan Fas halkının PJD'ye büyük destek vermesi bekleniyor.

Muhalefet, PJD'yi İslami teröre "manevi destek" vermekle suçluyor ve partinin "gizli ajandası" olduğunu iddia ediyor. Ancak bugünlerde bu iddialar ancak küçük bir azınlıktan destek buluyor, zira bu partiyi aşırı dincilere karşı "ılımlı İslam" seçeneği olarak görenler çoğunlukta. Batı dünyası da, laikler karşısında PJD'yi destekler görünüyor.

Meşruti monarşi ile yönetilen ülkede ipleri elinde tutan Kral Altıncı Muhammed de ikna olmuş gibi. Kral da artık laikleri yalnız bırakarak halkın büyük çoğunluğunun ve Batı'nın tutumunu benimsedi. Bu yüzden seçimlerden İslamcılar galip çıksa bile herhangi bir müdahale olması beklenmiyor. Yani komşu Cezayir'de 1992'de İslamcıların zaferi üzerine seçimlerin iptal edilmesiyle patlak veren iç savaş felaketinin bir benzeri, Fas'ta pek olası değil.

Kısacası ABD'nin sponsorluğundaki "Ilımlı İslam," bu kez Fransa'nın da desteğiyle Kuzey Afrika'ya da yayılacak gibi görünüyor. Ama ampulle değil, gaz lambasıyla...

Haberler