Almanya ve İran Dışişleri Bakanlarının Görüşmesi

BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Katar krizinin derinleşmemesi için tarafların bir an önce doğrudan görüşmeler yapması gerektiğini belirterek, "Katar'a ilişkin kriz ne kadar uzun sürerse, ihtilaf hatları o kadar derin ve sert olur. Tüm tarafların mümkün olduğu en hızlı bir şekilde doğrudan görüşmeler yapmasını ümit ediyoruz." dedi.

Gabriel, başkent Berlin'de İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Katar krizinde gerilimin artmasının kimsenin çıkarına olmadığının altını çizdi.

Taraflara ihtilafı daha fazla artırmadan doğrudan görüşmeler yapmak için fırsatlar bulma çağrısı yapan Gabriel, "Katar'a ilişkin kriz ne kadar uzun sürerse, ihtilaf hatları o kadar derin ve sert olur. Tüm tarafların mümkün olduğu en hızlı bir şekilde doğrudan görüşmeler yapmasını ümit ediyoruz." diye konuştu.

Gabriel, İran'ın bölgede merkezi aktörlerden biri olduğunu belirterek, bu ülkenin yapıcı rol üstlenmesini beklediklerini kaydetti.

Avrupa'nın krizin çözümüne dönük çaba sarf edebileceğini de ifade eden Gabriel, Kuveyt'in arabuluculuk çabalarını desteklediklerini, bu şekilde yapılacak anlaşmayla Katar'a yönelik ablukanın da kalkabileceğini söyledi.

Gabriel, Katar'a iletilen talepler listesinde yayın kuruluşu El Cezire'nin de yer almasına ilişkin bir soruya, bu listenin müzakerelerin sonu değil başlama noktası olduğunu belirterek, masada bir araya gelindikten ve müzakere edildikten sonra nasıl bir sonuca ulaşılabileceğinin görüleceği cevabını verdi.

İran ile yapılan nükleer anlaşmaya da değinen Gabriel, bu anlaşmayla muhtemel bir savaşın engellendiğini ve bu sebeple anlaşmanın değerinin Almanya için çok yüksek olduğunu ifade etti.

"Almanya ve İran ortak düşüncelere sahip"

İran Dışişleri Bakanı Zarif ise İran ve Almanya'nın Körfez'de sorunların ortadan kalkması konusunda ortak düşüncelere sahip olduğunu belirterek, sorunların diyalogla çözülmesi yönündeki tutumu paylaştıklarını söyledi.

İran'ın, bölgedeki sorunların siyasi çözümler bularak ortadan kaldırılmasından yana olduğunu savunan Zarif, "Suriye'de siyasi çözüm bulmak için önerilerde bulunduk. Yemen için de. Bölgede etkili olan diğer ülkelerin barışın sağlamasına yardımcı olmaları için bu fırsatı kullanmalarını ümit ediyoruz. Türkiye ve Rusya ile birlikte Suriye'deki krizi sonlandırmak için çözümler bulmayı ümit ediyoruz. İyi görüşmeler yaptığımıza inanıyorum." şeklinde konuştu.

Zarif, bunun başka ihtilafların ortadan kaldırılması için de örnek olabileceğini kaydetti.

ABD'nin bazı ülkelere getirdiği vize yasağı

ABD'nin nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ve aralarında İran'ın da bulunduğu 6 ülkenin vatandaşlarına getirdiği vize yasağına tepki gösteren Zarif, ABD Yüksek Mahkemesi tarafından bu yasağa kısmen onay verilmesinin üzücü olduğunu ve bu yasağın terörle mücadeleye bir katkısının olmayacağını savundu.

Zarif, "Aslında bu, aşırı gruplara verilebilecek en büyük hediye olacaktır. Bunu kendilerine yeni üyeler kazandırmak için kullanacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin vize yasağı getirdiği ülkelerin vatandaşlarının, bugüne kadar ABD'yi hedef alan herhangi bir terör saldırısına karışmadıklarını belirten Zarif, geçmişte ABD'yi hedef olan teröristlerin vatandaşı oldukları ülkelerin bu listeye eklenmediğine dikkati çekti.

Trump yönetimini ve bu yönetimin Suudi Arabistan ile imzaladığı silah satış anlaşmalarını eleştiren Zarif, Suudi Arabistan'ın vize yasağı getirilen ülkeler arasında olmadığını ifade etti.

Zarif, "Terörizme destek vermek, gerçekten terör eylemlerine karışıp karışmamakla değil, ABD'den alınan silahlara ödenen paranın büyüklüğü ile ölçülüyor." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA / Güncel