Haberler

AKP'nin Esas Savunması(4) - Laikliğe Aykırı Eylemler Mevcut Değildir

AKP, Savunma Metninde, Bir Siyasi Partinin Eylemleri Nedeniyle Kapatılabilmesi İçin O Partinin Organ ve Kurulları ile Üyelerince İşlenen Eylemlerin Anayasa'nın 68'inci Maddesinin Dördüncü Fıkrasına Aykırılık Teşkil Etmesi Gerektiğini Vurguladı.

AKP, savunma metninde, bir siyasi partinin eylemleri nedeniyle kapatılabilmesi için o partinin organ ve kurulları ile üyelerince işlenen eylemlerin Anayasa'nın 68'inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırılık teşkil etmesi gerektiğini vurguladı. Savunmada, "parti eylemlerinin, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması veya suç işlenmesini teşvik etmesi halinde aykırılık gerçekleşmiş olur. Bu nitelikte olmayan eylemler ise parti kapatma sebebi oluşturmaz" denildi.

-İDDİALARA YANITLAR-

Savunmada "laikliğe aykırılık" iddialarına şu şekilde yanıtlar verildi:

"İddianamede, partinin eylem ve söylemlerinin 'laikliğe aykırı olduğu' iddiasına yer verilmiştir. İddianamede 'laikliğe aykırı eylemler' olarak ileri sürülen hususlar, laikliğe aykırı bir nitelik taşımamaktadır...

Laikliğe aykırı eylemden söz edebilmek için, laik devlet düzeninin dinsel kurallara dayalı bir düzenle değiştirilmesi faaliyetinin bulunması şarttır. AK Parti'nin, laikliğe ve Anayasanın 68'inci maddesinde sayılan başka değerlere aykırı hiçbir eylemi ya da açıklaması bulunmamaktadır. Bu durum karşısında kapatma davası ile kurgulanan tez bütünüyle çökmektedir."

-İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU-

Düşünce özgürlüğü çerçevesinde kabul edilen ifadelerin, parti kapatmaya gerekçe olmadığı görüşleri dile getirilen savunma metninde şöyle denildi:

"Genel olarak bireyler bakımından düşünce özgürlüğü kapsamında kabul edilen ifadeler, siyasi parti mensuplarınca kullanıldığında bunların kapatma nedeni olarak görülmesi ifade özgürlüğüyle ve onun özel bir kullanım biçimi olan siyasi parti özgürlüğüyle bağdaşmamaktadır. Herhangi bir kişinin serbestçe söyleyebileceği bir sözü bir siyasinin evleviyetle söyleyebilmesi gerekir. Özgürlükçü ve çoğulcu demokrasilerde bundan daha doğal bir şey olamaz. Aksi halde, farklı toplumsal görüş ve talepleri siyasi alana taşımak için kurulan siyasi partiler işlevsiz kalacaktır."

-İBRET VESİKASI-

Savunmada, "Düşünce açıklamalarına dayanarak bir siyasi partinin kapatılmasının talep edilmesi özgürlükçü demokratik rejimin ne derece ciddi bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu gözler önüne sermektedir. Oluşturduğu mantık kurgusu ile iddianame, demokratik bir ülkede siyasi parti özgürlüğünün özünü ortadan kaldırması ve siyasi partileri gerçek işlevinin dışına çıkardığını göstermesi bakımından da bir ibret vesikasıdır" ifadeleri kullanıldı. Savunmada,

iddianamede partililerin Anayasaya aykırı eylemleri olarak nitelendirilen beyan ve faaliyetlerinin neredeyse tamamının, aykırılık oluşturmak bir yana, insan haklarına bağlı demokrat bir partinin savunması gereken düşünce ve politikalardan oluştuğu kaydedildi.

Savunmada, şöyle devam edildi:

"Anayasaya 'aykırı eylem' olarak iddianameye konulan ifadelerde insan haklarına, demokrasiye ve hukuk devletine vurgu yapılmaktadır. Kaldı ki, bu nitelikte olmayan, başkalarının katılmayacağı ya da hoş görmeyeceği düşünce açıklamaları dahi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendirilmelidir. Bir partinin 'Anayasaya aykırı fiillerin odağı' haline gelebilmesi için, bu fillerin sadece ceza hukuku anlamında aykırı fiil olması da yeterli olmayıp 'yıkıcı bir amaca yönelik olması', yani Anayasanın 68'inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki değerleri kökten reddetme ve ortadan kaldırma amacını taşıması da gerekir. Bu bağlamda bir siyasi partinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı olabilmesi için sunulan delillerde laiklik ilkesini zayıflatmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik aktif, saldırgan ve somut bir tutumun bulunması gerekmektedir. İddianamede yer verilen beyanlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, AK Parti'nin, laiklik ilkesini reddetmek bir yana, demokratik bir ilke olarak pekiştirme konusunda ne kadar kararlı bir tutum içerisinde olduğu görülecektir.

Partimizin, Anayasanın 68'inci maddesindeki değerleri ortadan kaldırmaya matuf en küçük bir eylemi veya söylemi bulunmamaktadır. Aksine Partimiz bu değerleri geliştirmeye yönelik bir misyona sahiptir. Bu misyon, Parti Tüzüğü ve Programı ile altı yıllık iktidarımız dönemindeki icraatla açıkça ortaya konulmuş bulunmaktadır."

-ODAK OLMA ŞARTLARI GERÇEKLEŞMEMİŞTİR-

Savunmada bir siyasi partinin Anayasa'nın 68. maddesine göre aykırı eylemler nedenleriyle kapatılabilmesinin o partinin bu nitelikteki eylemlerin işlendiği bir "odak" haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenmesine bağlı olduğu, farklı vurgularla tekrar edildi.

Savunmada şöyle denildi:

"Anayasada, 'odak olma' durumunun oluşması bakımından parti üyelerinin eylemleri ile parti organ ve kurullarının eylemleri farklı kurallara bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi bir kararında bu konuda şu görüşe yer vermiştir: Siyasi Partiler Yasası'nın 103 ve buna dayanak oluşturan Anayasa'nın 69. maddesi uyarınca bir siyasi partinin, yasak fiillerin işlendiği odak haline geldiğinin saptanması, yalnız tüzelkişiliğin faaliyetlerinin değil, üyeler tarafından yürütülen faaliyetlerin de incelenmesi ile olanaklıdır. Çünkü, "odak olma' durumunun oluşması için gerekli olan yasak eylemlerdeki nitelik ve nicelik ile bunların tekrarındaki kararlılık ve süreklilik gibi öğelerin varlığı konusunda, milletvekillerinin Meclis içindeki ve dışındaki söz ve eylemlerinin tümü değerlendirilmedikçe sağlıklı bir sonuca ulaşılamaz."

-AKP LAİKLİĞE AYKIRI BİR EYLEM BENİMSEMEMİŞTİR-

Savunmada, AKP'nin yetkili organları tarafından laikliğe aykırı herhangi bir eylemin benimsenmesinin söz konusu olmadığına dikkat çekilirken, "Partimiz hakkında açılan davada parti üyelerine ait olduğu belirtilen "eylemler'in parti yetkili organlarınca benimsendiğine dair deliller sunulamamıştır. Aksine, parti yetkililerinin genelgeler yayınlamak suretiyle açıkça yasakladıkları belediye faaliyetleri, disiplin soruşturması açtıkları beyanlar ya da desteklemediklerini belirttikleri açıklamalar bile partimiz aleyhine 'delil' olarak sunulmuştur. Bu tür eylemlerin partimize isnat edilmesi mümkün değildir" ifadeler yer aldı. (ANKA/SÜRECEK)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title