AKP İddianamesi(11): Başsavcı, "AKP Rejime Zarar Verecek Adımlar Attığı İçin Dava Açıldı"
Başsavcı Yalçınkaya, AKP Hakkında Açtığı Kapatma Davasının İddianamesinde Kapatma Davasını Neden Bu Zamanda Açtığına da Açıklık Getirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hakkında temelli kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi"ne dava açan Yargıtay cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, rejime zarar verecek adımların atıldığını ve her geçen gün riskin arttığına dikkat çekti. Yalçınkaya, ""Olayda, laik hukuk düzenine aykırı eylemlerin odağı olan bir siyasi partinin söz konusu olması karşısında, üstelik bu partinin de çoğunluk iktidarına sahip olduğu gözetildiğinde, amaçlanan modelin gerçekleştirilmesi anlamında bir tehlikenin var olduğu ve tehlikenin de yeterince yakın olduğu" ifadesine de yer verdi.
İşte, Başsavcı Yalçınkaya"nın iddianamede, neden bu zamanda dava açtığına açıklık getirdiği sözleri:
"Davalı siyasi partinin izlediği politikanın ortaya çıkardığı tehlike belirgin ve yakındır. Medeni barışa ve ülkenin demokratik rejimine zarar verebilecek somut adımlar atılmıştır. Önce, bu adımların engellenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Ulusal iradeyi oluşturmak amacıyla iktidara gelerek devleti yönlendiren davalı siyasi parti yönünden, çoğulcu demokrasiyle bağdaşmayan projesinin ancak kapatma yaptırımıyla engellenecek olması karşısında, kapatma davasına başvurulması gerekli ve iktidar olanaklarının kullanıldığı dönemi yansıtan tablo gözetildiğinde zorunludur.
Evvelce de belirtildiği üzere olayda kapatma yaptırımı uygulanması, çoğulcu demokratik sistemde yapılması gereken ve hukuksal yoldan uygulanabilecek amaca uygun ve orantılı tek seçenektir.
Çoğunluk iktidarına sahip davalı siyasi partinin eylemlerinin yoğunluğu gözetildiğinde, onu amacından alıkoyacak ara yaptırımlar ve ara çözümler, somut duruma göre olanaklı değildir. Bu nedenle kapatma yaptırımı, dava yönünden radikal olmayıp, olaya uygun ve orantılı bir yaptırımdır.
Olayda, laik hukuk düzenine aykırı eylemlerin odağı olan bir siyasi partinin söz konusu olması karşısında, üstelik bu partinin de çoğunluk iktidarına sahip olduğu gözetildiğinde, amaçlanan modelin gerçekleştirilmesi anlamında bir tehlikenin var olduğu ve tehlikenin de yeterince yakın olduğu, davalı partinin eylemlerinin öngördüğü toplum modelini oluşturmaya elverişli bulunduğu, iktidarları süresince her geçen gün riskin arttığı görülmektedir. Kamusal alanda ve TBMM"nde de türbana serbestlik sağlanmasına yönelik beyanlar ile imam hatip lisesi mezunlarına uygulanan katsayı sisteminin kaldırılması girişimleri bu tehlikeyi daha somut ve yakın kılmaktadır. Davalı Partinin, toplumsal barışı tehlikeye düşürene ve öngördüğü modeli gerçekleştirene kadar beklenilmesi doğal olarak söz konusu olamaz. Bu noktada davalı siyasi partiyi amacından uzaklaştıracak ve sosyal yönden de gereksinim duyulan tek ve zorunlu yöntem, yalnızca kapatma yaptırımı olup, toplumu karşılaştığı bu tehlikeden başka türlü korumanın olanağı kalmamıştır." (ANKA)
(YG/ZG)