TÜM KATEGORİLER
AK Partili Özkan, 17-25 Aralık'ı diğer darbe ve girişimlerinden ayrı görmediklerini söyledi
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "17-25 Aralık yargısal darbe girişimi ve 15 Temmuz darbe girişimini 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe teşebbüslerinden asla ayrı görmüyoruz.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "17-25 Aralık yargısal darbe girişimi ve 15 Temmuz darbe girişimini 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe teşebbüslerinden asla ayrı görmüyoruz." dedi.
Özkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, FETÖ'nün 7 sene önce, 17-25 Aralık'ta, milli iradeyi zapturapt altına almak, temsil ettiği emperyalistlere ülkenin ekonomik kaynaklarını peşkeş çekmek üzere bir yargı darbesi girişimi gerçekleştirdiğini belirtti.
"Yargı darbesi girişimi, Türkiye'nin 27 Mayıs darbesiyle başlayan ve her 10 yılda bir vesayet, baskı ve darbe girişimleri olarak devam eden darbeler silsilesinin en ilginç ve en değişik olanıydı." diyen Özkan, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimini anlamak için son 60 yıllık sürede FETÖ'nün devlet içerisinde nasıl aşama aşama çöreklendiğini, hangi iktidar gelirse gelsin nasıl bir şekilde nüfuz kanalları bularak neşvünema ettiğini iyi bilmek gerektiğini söyledi.
Özkan, FETÖ'nün, bürokrasinin her bir kanalında gizlenerek yıllarca bir örgütlenme süreci gerçekleştirdiğini, bu süreçte takiye, yalan, dolan, şantaj ve montajlarla zaman içerisinde değişik alanlarda kumpas girişimlerinde bulunduğunu ifade etti.
Silahlı ve kasetli Fetullahçı Terör Örgütünün, 17-25 Aralık'a giden süreçte Türkiye'nin siyasi arenasını dizayn etme gayretleri içerisinde olduğuna dikkati çeken Özkan, şunları söyledi:
"FETÖ'cü unsurların 1980'lerin ilk yarısından itibaren silahlı kuvvetler içerisinde nüvelenmeye ve çöreklenmeye başladığını görüyoruz. Akabinde spor camiasında kumpas faaliyetlerini sürdürdü. Siyasi partilerde, iş dünyasında kumpaslarına devam etti. Bunu yaparken, 1970-1980'lerden itibaren yargının, emniyetin, istihbaratın içerisinde nüvelenen FETÖ'cü unsular, aşama aşama yargının içerisinde hukuk düzenini kullanarak maalesef yasa dışı dinlemeler gerçekleştirdi. Adeta bir kaynayan kazan gibi sürekli iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, spor camiası, silahlı kuvvetler, emniyet dinlenmiş ve buradaki milli unsurlar üzerine kumpas girişimleri gerçekleştirmek suretiyle 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi aşama aşama hem içtihat hem uygulama alanında FETÖ'cü unsurlar tarafından hazırlanmıştır.
Bu anlamda sürekli şekil değiştiren, takiyeyi bir yöntem olarak kullanan ve yine mukaddes dinimizi, kitabımızı ve Peygamber Efendimizin sünnetlerini akıl almaz bozgunculukla kullanan FETÖ'cü unsurlar, 17-25 Aralık'ın altyapısını hazırlamış ve 17 Aralık günü düğmeye basmıştır. FETÖ'cü unsurların 17-25 Aralık ile gerçekleştirdiği bu süreç, 15 Temmuz'da devam etmiştir. 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi ve 15 Temmuz darbe girişimini 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe teşebbüslerinden asla ayrı görmüyoruz. Çünkü bütün yargı darbeleri, bundan önceki darbeler, 15 Temmuz darbe girişimi, biliyoruz ki milli iradeyi hedef almıştır."
Cahit Özkan, milletin, 17 Aralık darbe teşebbüsüne, geçmiş darbe teşebbüslerinden çıkardığı dersle gereken cevabı verdiğini ve milli iradesine, seçilmiş hükümetine, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"7 yıllık süre zarfında hükümetlerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin ekonomik kaynaklarını güçlendirmek ve bunlara güç, kuvvet katmak, ülkemizi silah üreten, kendi kendine yeten, tarımda, üretimde, hayvancılıkta, ulaşımda her alanda destanlar yazan bir ülke haline gelme mücadelesini başarıya ulaştırdı. Tüm bunlardan sonra özellikle 17 Aralık darbe teşebbüsünü, 27 Mayıs'tan, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz'dan ayırmak mümkün değildir. Silahlı kuvvetler içerisinde, spor camiasında, sivil toplum kuruluşlarında, iş dünyasında gerçekleştirilen FETÖ kumpaslarına 'kumpas' deyip, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü ayırmak, darbe çığırtkanlığından ve darbecilere destek olmaktan başka hiçbir anlam taşımamaktadır."
Milletin büyük fotoğrafı gördüğünü ve iradesinin ne kadar kıymetli olduğunu anladığını dile getiren Özkan, "Bundan sonra kendi iradesine kasteden, kendi ekonomik kaynaklarına göz dikenlere gerekli dersi hem 17-25 Aralık'ta hem 15 Temmuz'da hem de -ola ki asla müsaade etmeyiz- bundan sonra gerçekleştirilecek olası darbelere karşı müteyakkız, dikkatli tavrını göstermiştir." değerlendirmesinde bulundu.
