TÜM KATEGORİLER
AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı Açıklaması
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "16 Nisan'ın rüzgarı bile Sayın Kılıçdaroğlu'nu bir parça değiştirmedi mi? 'Daha yumuşak bir dil, pozitif konuşacağız' diyor.
Ak Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "16 Nisan'ın rüzgarı bile Sayın Kılıçdaroğlu'nu bir parça değiştirmedi mi? 'Daha yumuşak bir dil, pozitif konuşacağız' diyor. Gerçi hala efekt düzeyinde. Arada insanları denize döküyorlar, başka işler yapıyorlar ama yine de 'Pozitif konuşmak istiyoruz' diyorlar. Kafaları biraz karışık." dedi.
Bostancı, Tokat'ta bir restoranda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. 16 Nisan'da herkesi sandığa gitmeye davet eden Bostancı, "16 Nisan'ın rüzgarı bile Sayın Kılıçdaroğlu'nu bir parça değiştirmedi mi? 'Daha yumuşak bir dil, pozitif konuşacağız' diyor. Gerçi hala efekt düzeyinde. Arada insanları denize döküyorlar, başka işler yapıyorlar ama yine de 'Pozitif konuşmak istiyoruz' diyorlar. Kafaları biraz karışık." dedi.
İstanbul'da başörtülü bir kız saldırıya uğradığında kapısına ilk koşanın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirten Bostancı, şöyle devam etti:
"Yapsın, iyidir Türkiye için. 16 Nisan'dan sonra denize dökme lafları asla olmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi de bilecek ki 'İktidar olmak istiyorsam yüzde 50'yi geçmem lazım. Yüzde 50'yi geçecek bir parti olmam lazım. Dilim, üslubum, yaklaşımım böyle olmalı. Artık yüzde 25'ler beni kurtarmaz' diyecek."
Yüzde 50'nin üzerinde oy alarak iktidara gelmesi halinde o günkü CHP'nin bugünkü CHP'ye hasım olacağını savunan Bostancı, bu dil ve üslubun Türkiye'ye yakışmadığını aktardı
"Referandum üzerinden başka işler yapmaya çalışıyorlar"
Bostancı, 16 Nisan'da sadece AK Parti ve MHP için değil, CHP için de hayırlı bir "evet" çıkmasını beklediklerini dile getirerek şunları söyledi:
"HDP için de hayırlı bir 'evet' çıkmasını bekliyoruz. Bu hayırcı cephe 16 Nisan'daki anayasa değişikliğine mi itiraz ediyor? Hayır. Zaten konuşmalarına biraz bakarsanız kara propagandanın baştan çıkartma dili ile konuşuyorlar. CHP'nin derdi halk oylaması değil. CHP'nin derdi 'İktidar bir iş yapıyor ya, halkın önüne mihmandarlık edip değişiklik teklifi koyuyor ya, ben de buna itiraz eder, buradan 'hayır' çıkarsa bir siyasi prestij sağlarım'. Klasik muhalefet refleksi. HDP'nin derdi halk oylaması filan değil. Yaşanan süreç PKK ile yapılan mücadele, kayyumlar filan. Bir bakıma mukabelesini yapmaya çalışıyor. Bir de kamuoyunda adlandırılan MHP'li muhalifler var. Bunların derdi ne? Halk oylaması mı? Hayır. Bunların derdi de 'hayır' çıkarsa MHP'nin içinden bize ekmek çıkar mı?' Şimdi onun peşinde koşturuyorlar. Bunu herkes biliyor. Kendileri de biliyor. Yani referandum üzerinden başka işler yapmaya çalışıyorlar."
Türkiye sosyolojisinin CHP ile HDP çizgisini hiçbir zaman iktidara getirmeyeceğini öne süren Bostancı, şunları kaydetti:
"Bu kafayla, bu siyasetle getirmez. Şimdi yapılmak istenen şu: 'CHP, HDP ve MHP'li muhaliflerin tırtıkladığı oylarla önce 'hayır' çıkartıp sonra da buradan alternatif yamalı bohça gibi bir iktidar çıkarabilir miyiz?' Kimlerle yürürsen onlarla siyaset yaparsın. Muharrem İnce ile yan yana oturup beraber, heyecanla halk oylaması için 'hayır' derse Sayın Meral Akşener, görmüşsünüzdür, beraber aynı yollarda giderse, beraber devam etmek isterler. Bu böyle organizasyonun parçasıdır. 'CHP, HDP çizgisinde bugünkü akılları ile bir iktidar durumu çıkartabilir miyiz?' İnşallah 16 Nisan'da buradan 'evet' çıkacak. Bütün siyaset ve HDP dahi değişecek."
