Haberler

AK Parti'den Büyükelçilere İftar

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Asıl Olanın, 'Ortaklıkları, Benzerlikleri, Uyumu, Uzlaşmayı, Yardımlaşmayı, Dayanışmayı Hedeflemek ve Bunu Öne Çıkarmak' Olduğunu Belirterek, 'Türkiye, Sahip Olduğu Renklilik, Çeşitlilik ve Kültürel Zenginlik Dolayısıyla Dünyaya Bu Mesajı En İyi Şekilde Verebilecek Ülkelerden Biridir' Dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, asıl olanın, ''ortaklıkları, benzerlikleri, uyumu, uzlaşmayı, yardımlaşmayı, dayanışmayı hedeflemek ve bunu öne çıkarmak'' olduğunu belirterek, ''Türkiye, sahip olduğu renklilik, çeşitlilik ve kültürel zenginlik dolayısıyla dünyaya bu mesajı en iyi şekilde verebilecek ülkelerden biridir'' dedi.

Erdoğan, Türkiye'de görev yapan büyükelçiler ve misyon şefleri için AK Parti Genel Merkezi'nde iftar yemeği verdi.

Başbakan Erdoğan, yemekte yaptığı konuşmada, İslamın, Hristyanlığın ve Yahudiliğin ezgilerinin bu topraklarda kendilerine özgürce yankılanma alanı bulduklarına'' dikkati çekerek, "Sadece Hatay, İstanbul ve İzmir'de değil, hemen her ilimizde, doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde farklı din ve mezheplerin tam bir hoşgörü içinde birbirine saygı ve sevgi içinde hayatlarını sürdürdüklerini görürsünüz" dedi.

Erdoğan şunları söyledi: "Altını çizerek söylemem gerekiyor; bu topraklar Mevlana'yı yetiştiren topraklardır. Bu topraklar, 'gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz' diyen Yunus Emre'yi yetiştiren topraklardır.

Bizler de o yüzyıllar öncesinden gelen bu çağrılara bütün kalbimizle, yüreğimizle sahip çıkıyoruz. Bu çağrıların içerdiği anlamı yeniden ve yeniden tüm dünyaya duyurmak için gayret gösteriyoruz."

Başbakan Erdoğan, daha sonra Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin olarak Büyükelçilere bilgi verdi.

Gerçekleştirilen reformların, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine giden yolu açtığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"2005 yılında 35 fasıl üzerinden tarama süreciyle başlattığımız müzakere süreci devam ediyor. Halbuki bu fasıllar çok daha düşük sayıda idi. Bugün bir fasılda daha müzakereyi açtık ve kapattık. Fakat bizim bu sürece girdiğimiz ana kadar, 'açma-kapama' diye bir anlayış yoktu. Açılır ve kapanırdı, ama daha sonra ne yazık ki sadece açmak... Adeta böyle kuyudan kovayla su çekmeyi bırakın, attığınız o kova orada takılıp kalıyor, çıkarabilene aşk olsun bu hale getirdiler. Şimdi biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bir taraftan faslı açmaya çalışıyoruz, ondan sonra da şimdi diyoruz ki 'Bakın bu adil bir yaklaşım değil, biz sizden iane istemiyoruz. Biz diyoruz ki 'bizden öncekilere nasıl hangi hakları tanıdıysanız, bize de aynı hakkı tanıyın. Başka birşey istemiyoruz. Eğer bizi yük olarak görüyorsanız, o da ayrı bir konu, bunu da bize açıklayın, ama Türkiye yük olmaya değil, yük almaya geliyor. Türkiye'yi böyle tanıyın, böyle bilin.'

1.5 milyarlık İslam dünyası Türkiye'nin AB sürecini takip ediyor. Halbuki onlardan hiçbirisi AB'ye girme durumunda değil, ama buna rağmen bu beklentinin içerisinde.''

Kaynak: AA / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title