AK Parti 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye, dünyadaki her ülkenin dostudur, bu böyle bilinmelidir. Hiçbir ülkeyle ilgili art niyetli bir yaklaşımımız olmaz. Hiç bir ülkenin iç işleri bizim müdahale edeceğimiz alan olamaz. Dünyada ve bölgemizde barıştan, huzurdan, refah ve dayanışmadan başka bir arzumuz yoktur" dedi.

Erdoğan, "AK Parti 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı"ndaki konuşmasında, Türkiye'nin gerçekleştirmekte olduğu önemli ve zor bir reformun ise çözüm süreci olduğunu belirtti.

"30 yıldır devam eden terörü sonlandırmak, on yıllar boyunca devam etmiş ret, inkar ve asimilasyon politikalarının izlerini silmek için çözüm süreci adını verdiğimiz bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu süreç nihayete eriştiğinde Türkiye çok önemli bir reformu gerçekleştirmiş, ağır yüklerinden kurtulmuş olacaktır. Türkiye ekonomisine, sosyal hayatımıza, siyaset ve demokrasimize adeta musallat olmuş bu sorun çözüldüğünde Türkiye, huzur, güven ve istikrar noktasında çok farklı bir ülke olacaktır. AK Parti reform kararlılığını asla yitirmemiştir. On buçuk yılda gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlere yenilerini eklemek için önemli gayretlerimiz var. Sosyal barışı, kardeşliği, bir arada yaşama kültürünü daha da derinleştirmek arzusundayız. Demokrasinin standartlarını daha ileri seviyelere taşımak, hak ve özgürlükleri en ideal manada genişletmek kararlılığındayız. Bunları yaparken içeriden de dışarıdan da çok ciddi manada saldırılara maruz kaldığımızı hatırlatmak isterim. Özellikle üzerinde durmam gereken bu 48 maddenin içinde yaklaşık 38 tanesi temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir. 'Efendim bu 48 madde zaten çok da önemli değil' gibi yaklaşımlar da var. Anayasanın önemsiz olanı mı olurmuş. Bu anayasa maddesi bunlar. Bunların hepsini gelin bir çırpıda çıkaralım."

"Turizm yüzde 18,5 arttı"

Son günlerde dünyadaki belli çevrelerin 'Türkiye'nin ekonomisinin durağana geçtiğine' yönelik söylemlerinin olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Saldırıların şeklini görüyor musunuz? Nasıl durağana geçiyor? Durağana geçen bir ekonomi de düşünebiliyor musunuz, bütçe 3,1 milyar fazla veriyor. Nasıl oluyor bu iş" diye sordu.

"Turizm bitti, öldü" ifadelerinin olduğunu da anımsatan Erdoğan, "Beşinci ay sonuyla geçen yıla göre hamd olsun Türkiye'de turizm yüzde 18,5 arttı. OECD açıklamasını yapıyor, şu anda dünyada 2014 itibarıyla büyümede Türkiye en önde gelen ilk üç ülkeden bir tanesi. Bütün bunlar ortada" diye konuştu.

"Güçlü, istikrarlı, barış ve huzur içinde bir Türkiye'yi istemeyenler tarafından çok farklı şekillerde engellenmeye çalışıldığımız ortada" diyen Başbakan Erdoğan, mali disiplinden taviz vermeden, mali disiplini koruyarak yollarına devam edeceklerini, faiz lobisine de destek vermeyeceklerini vurguladı.

Türkiye'nin reformlarında en önemli destek noktalarından birinin Avrupa Birliği olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, ancak son dönemlerde AB'nin kendi ilkelerini çiğnemek, kendi değerleriyle ters düşmek suretiyle Türkiye'ye tam anlamıyla bir çifte standart uyguladığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi açma kapama yerine yeni birşey daha icat edildi. Hani bir adım atalım da, 2-3 ay sonra bunu oturur konuşuruz. AB müktesebatının içerisinde böyle bir anlayış yok. Onun için de ben AB üyesi ülkeleri de ahde vefaya davet ediyorum. Son olarak bir faslın müzakereye açılması, ama yarım yamalak, tabii ki olumlu gibi görünüyor, ama sürecin çok yavaş ilerlediğini, bu aksamanın da AB tarafından kaynaklandığını hepinizin bilmesini isterim.

Türkiye'nin reformaları gerçekleştirmesinde, AB ile bütünleşmesinde Türkiye'nin haksız itham ve eleştirilere maruz bırakılmadan desteklenmesinde tüm dost ve kardeş ülkelere ihtiyacımız olduğunu burada belirtmek isterim. AB'nin bize ihtiyacı var, tabii ki bizim de AB'ye ihtiyacımız var, ama şu unutulmamalı bugün Avrupa'da 7 milyon Türk var. Biz, zaten fiilen girmişiz, Avrupa'dayız. Öyleyse buradaki bu sıkıntılar niye?"

"Bizden barış mesajları dışında başka mesajlar duymazsınız"

Erdoğan, Türkiye'nin eleştirilmekten çekinmediğini, tam tersine eleştiriyi daha da mükemmelleşmek için önemli bir fırsat olarak gördüğünü anlatarak, eleştirilerin hakkaniyet ölçüsünden, adalet ve vicdan terazisinden çıkmış olarak yapılmasını da arzu ettiğini dile getirdi.

Türkiye'nin sadece belli mecralardan değil, bir bütün olarak, belli kitlelerin değil, 76 milyonun hissiyatının hesaba katılarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Türkiye, dünyadaki her ülkenin dostudur, bu böyle bilinmelidir. Hiçbir ülkeyle ilgili art niyetli bir yaklaşımımız olmaz. Hiç bir ülkenin iç işleri bizim müdahale edeceğimiz alan olamaz. Dünyada ve bölgemizde barıştan, huzurdan, refah ve dayanışmadan başka bir arzumuz yoktur. Güçlü ve müreffeh bir Türkiye, hem bölge için hem dünya için çok önemli bir şanstır, fırsattır. Türkiye, ne kadar güçlü ve müreffeh olursa hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya, AB, Afrika'da o kadar güçlü, müreffeh olur. Biz, kendisi için istediğini dostu, kardeşi, komşusu için de isteyen bir milletiz, böyle bir ülkeyiz. Bizim, medeniyet değerlerimizde bu var, medeniyet değerlerimiz buna bizi teşfik ediyor. Bizden barış mesajları dışında başka mesajlar duymazsınız, bizler ülke ve halklarınız için iyi niyet dışında bir temenni göremezsiniz. Türkiye, herkesin, her ülkenin kendisini mutlak suretle emin hissedeceği bir ülkedir. Dış politikamızı işte bu eksende sürdüreceğiz. İçeride reformlarımızı kararlılıkla yaparken, bölgemizde ve dünyada barış için, adalet için, kalkınma ve refah için katkılarımızı devam ettireceğiz. Biz, aydınlık bir geleceğe, herkesin dostça, kardeşçe bir arada yaşayabileceği dünyaya yürekten inanıyor ve bunun mücadelesini veriyor."

Başbakan Erdoğan, daha yaşanabilir bir dünya için Türkiye'nin değişik ülkelerle işbirliğini sürdüreceğini, her fırsatta istişarelerde bulunacağına işaret ederek, konuşmasını Ramazan ayının tüm insanlık için hayırlara ve barışa vesile olmasını dileyerek bitirdi.

-"Doğu Yorum Medeniyet Korosu" konseri

İftara, büyükelçilerin yanı sıra Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile dini ve ruhani liderler, televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri katıldı.

Erdoğan, yemekte AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin, Mevlüt Çavuşoğlu, AB ve Arap Birliği temsilcisi, UNİCEF Türkiye Temsilcisi ile Nijerya, Avustralya, İngiltere, Özbekistan, Japonya ve Peru büyükelçileriyle birlikte oturdu.

Davetlileri AK Parti Genel Merkezine gelişlerinde AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar ve Mersin Milletvekili Çiğdem Münevver Ökten karşıladı. İftarda davetlilere, Alanya yöresine ait "gülüklü çorba" ile zeytinyağlı tabağı, salata, kuru erik soslu dana madalyon, Osmanlı şerbeti ve kabak tatlısından oluşan menü ikram edildi.

Davetlilere, Prof. Dr. Bekir Karlığa'nın "Batıya Doğru Akan Nehir" kitabı ve Türk lokumu hediye edildi.

İftar sonrası Bitlis'in Güroymak ilçesindeki ilköğretim öğrencilerinin oluşturduğu "Doğu Yorum Medeniyet Korosu" Boşnakça, İtalyanca, Almanca, Arnavutça, Tanzanyaca, İspanyolca, Romanca ve Kürtçe şarkılar seslendirdi. Konserin sonunda Başbakan Erdoğan, korodaki çocuklara hediyeler verdi.

Etkinliğin sonunda Erdoğan, davetlileri parti genel merkezinden uğurladı.

- Ankara

Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Birliği Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler