TÜM KATEGORİLER
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliği'nin artık ülkemizin ve milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda da değiliz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Avrupa Birliği'nin artık ülkemizin ve milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda da değiliz. Avrupa Birliği ya bize verdiği sözleri tutar, serbest dolaşımı getirir, sığınmacılar için taahhüt ettiği yardımları gönderir, fasılların açılıp kapanması önündeki engelleri kaldırır ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuza Avrupa Birliği ile devam etmektir. Burada kararı verecek olan Avrupa Birliği'dir." dedi.
Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda yapılan AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'ndeki konuşmasında, GAP'ın, Türkiye'nin en büyük bölgesel kalkınma projesi olmasına rağmen AK Parti iktidara geldiğinde ancak yüzde 12'sinin tamamlandığını, bunu yüzde 75'e çıkardıklarını kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin hemen her bölgesinde başlattıkları yeni kalkınma projeleri için 2019'a kadar 220 milyar lira yatırım yapmayı hedeflediklerini belirterek, "Hedefimiz 2023 yılına kadar ülkemizin sulanabilir tüm arazilerini suyla buluşturmaktır. Tarım alanındaki Gayri Safi Milli Hasıla'mızı 37 milyar liradan 158 milyar liraya çıkardık. Bugün Türkiye, tarımsal hasılada Avrupa'da ilk sırada yer alıyor. Tarım ürünleri ihracatımız 3,7 milyar dolardan, 16,2 milyar dolara çıktı. Verdiğimiz desteklerle çiftçimizin, üreticilerimizin gelir düzeylerini yükselttik. AK Parti iktidarları döneminde verilen tarım desteklerinin toplamı 100 milyar liraya yaklaştı." ifadelerini kullandı.
Yüzde 50 hibeyle başlatılan Kırsal Kalkınma Destekleri'ni Türkiye geneline yaygınlaştırdıklarını, arazi toplulaştırmadan, uygun kredi imkanlarına kadar pek çok destekle tarım sektörünü güçlendirmenin çabası içerisinde olduklarını anlatan Erdoğan, Milli Tarım Projesi'yle bu alanda yeni bir açılım yaptıklarını dile getirdi.
Erdoğan, çalışma hayatında hem faal çalışanların hem de emeklilerin gelirlerinde çok önemli artışlar sağlandığına işaret ederek, 184 lira olan asgari ücretin, bin 404 liraya, 392 lira olan en düşük memur maaşının 2 bin 600 liraya, emekli sandığı emeklisinin maaşını 376 liradan bin 750 liraya, SSK emeklisinin maaşını 257 liradan bin 402 liraya, BAĞ-KUR emeklisinin maaşını da 149 liradan bin 256 liraya yükselttiklerini anımsattı.
"Türkiye'nin prestijini yükselttik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yılda 7 milyondan fazla vatandaşa ilave istihdam sağlayarak, çalışanların sayısını 26 milyon 670 bin seviyesine getirdiklerini belirterek, "Bununla birlikte, özellikle kadınların ve gençlerin iş gücüne yoğun katılımı sebebiyle, işsizlik oranımızı arzu ettiğimiz seviyeye henüz indiremedik. Başlattığımız yatırım ve istihdam seferberliğiyle kısa sürede işsizliği yeniden tek haneli rakamlara düşüreceğimize inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yurt dışına yönelik çalışmalarla da Türkiye'nin prestijini her geçen yıl yükselttiklerini vurgulayan Erdoğan, "Sadece 2016 yılında yaptığımız insani ve kalkınma yardımı tutarımız 6,5 milyar dolardır. Geçtiğimiz 14 yılda TİKA'nın dünyanın dört bir yanındaki soyut ve somut kültür varlıklarımızı desteklemek için doğrudan yürüttüğü veya gerçekleşmesine aracılık ettiği 20 bin proje için 20 milyar doların üzerinde kaynak kullandık. AFAD, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay gibi kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimiz de bu alanda önemli çalışmalar yürütüyor." dedi.
Erdoğan, ekonomik göstergelere bakıldığında, 14 yılda Türkiye'nin üç kat büyüdüğünü ifade ederek, 2002'de 236 milyar dolar olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'yı 857 milyar dolara, kişi başına düşen milli geliri de 3 bin dolardan 11 bin dolara çıkardıklarını kaydetti.
Ekonomik büyümenin lokomotifi olan ihracatı yılda 36 milyar dolardan, geçen ay itibarıyla 146 milyar dolara çıkardıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin IMF'ye olan 23,5 milyar dolarlık borcunu 2013'te sıfırladıklarını, yüzde 63 seviyesinde olan kamu borçlanma faizlerini de tek haneli rakamlara indirdiklerini anımsattı.
"Yaptıklarımız çok önemli"
Erdoğan, "Faizlerde son dönemde yaşadığımız hadiseler sebebiyle geçici bir yükseliş oldu ama onu da inşallah yine tek haneli rakamlara indireceğiz. Nitekim 2002 yılında bütçenin yüzde 43'ünü oluşturan faiz harcamaları, geçtiğimiz yıl yüzde 8,6 olarak gerçekleşmiştir." diye konuştu.
Yatırımlara ayrılan kaynağın 70 milyar liradan, 700 milyar liranın üzerine çıkarak 2002'ye göre 10 kattan fazla arttığını aktaran Erdoğan, 2023'te kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolara, ihracatı da 500 milyar dolara çıkarmayı, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmeyi hedeflediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana başlıklar halinde aktardığı hizmetlerin tamamını anlatmaya günlerin yetmeyeceğini ifade ederek, "Yaptıklarımız çok önemli, her fırsatta bunları tekrar tekrar vatandaşlarımıza anlatmalıyız ama hayat dinamik, her şey hızla gelişiyor, değişiyor. Bunun için yaptıklarımızla yetinmiyor, yeni projeler, yatırımlar, hizmetlerle milletimizin ihtiyaçlarına, beklentilerine, taleplerine cevap vermeyi hedefliyoruz." dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi hedefimiz, inşallah bu yıl sonuna kadar teşkilatlarımızda ciddi bir yenileşmeye gitmektir. İnşallah bu Olağanüstü Büyük Kongre'yle beraber il, ilçe, belde teşkilatlarımızda süratle bir yenilenmeye gideceğiz. Ardından 6 aylık bir yol haritasını da halkımızla inşallah paylaşacağız. 18-25 aralığındaki genç kadrolar, bugün nasıl ki bu listede yer alıyorsa inşallah il, ilçe, belde teşkilatlarında da 18-25 aralığındaki gençlerimizin yer almasını istiyorum, bunu da buradan duyuruyorum. Demokraside ve ekonomide ülkemizin standartlarını çok daha yükseğe çıkartacak bir programı en kısa sürede detay olarak sizlerle paylaşacağız."
"Güç yenileyerek devam etmekte kararlıyız"
Partinin isminin "Adalet ve Kalkınma Partisi" olarak rastgele belirlenmediğinin altını çizen Erdoğan, "Biz Türkiye'nin geleceğini bu kavramlar üzerinde inşa etmek için yola çıktık ve işte bugünlere geldik. Bundan sonra aynı doğrultuda, sürekli nefes tazeleyerek, güç yenileyerek, kendimizi geliştirerek devam etmekte kararlıyız." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Hazreti Mevlana'nın "Her gün bir yerden göçmek ne iyi/Her gün bir yere konmak ne güzel/ Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş/Dünle beraber gitti cancağızım/Ne kadar söz varsa düne ait/Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" dizelerini anımsatarak, bu anlayışla, dünü unutmadan yönleri daima geleceğe dönük olarak, inşa ve ihya faaliyetlerini, mücadele etmeyi kesintisiz bir şekilde sürdüreceklerini vurguladı.
Millete hizmet için çıktıkları yolda hedeflerinin, demokraside ve ekonomide Türkiye'yi koalisyonlar ve krizler döneminin karanlığından çıkartacak reformları hızla hayata geçirmek olduğunu ifade eden Erdoğan, bu konuda mesafe katettikçe hedeflerini büyüttüklerini, 2023 hedeflerini kalkınma alanındaki çabaların rehberi olarak ortaya koyduklarını söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Esasen temel hak ve özgürlükler konusunda katettiğimiz mesafe çok önemli ancak bu başarı normalde birbirleriyle husumet içinde olması gereken terör örgütlerinin ülkemizi ortak hedefi olarak belirleyip, saldırılara geçmeleri sebebiyle maalesef hak ettiği değeri görmüyor. Reformlarımızın çapası hatta dinamosu olarak gördüğümüz Avrupa Birliği üyelik süreci, Birliğin riyakar tutumu sebebiyle çıkmaza girmiştir. Hiçbir aday ülkeye konmayan şartların bize dayatılması, hiçbir aday ülke için uygulanmayan kuralların bizim için getirilmesi asıl niyeti açıkça göstermektedir. Biz bu sıkıntının ilk ortaya çıktığı andan itibaren hep hak ve özgürlüklerle ilgili reformları biz Avrupa Birliği istediği için değil kendi vatandaşlarımız bunlara layık olduğu için yaptık, yapmaya devam edeceğiz."
"Ümit verici gelişmeler ufukta"
Türk milletinin her bir ferdinin en geniş özgürlük alanı içinde hayatını sürdürmesinin en tabi hakkı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkede bir daha kimsenin inancı, kıyafeti, meşrebi, kökeni, farklılıkları yüzünden horlanmasına, ötekileştirilmesine, zulme uğramasına, cezalandırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Özellikle gençlerimizin özgürlükleri konusunda en küçük bir tereddütleri olmasın. Gençlerimiz ve çocuklarımız inşallah kendilerinden önceki nesillerin maruz kaldıkları sıkıntıları yaşamayacaklar. Bunun için demokrasimize sahip çıkmamız gerekiyor." dedi.
Demokrasinin tıpkı ekonomi gibi lafla değil icraatla olacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kendi ideolojik saplantılarını, topluma demokrasi diye dayatanların gücü ellerine geçirdiklerinde başka kimseye hayat hakkı tanımadıklarını milletimiz çok iyi biliyor. Biz onlar gibi yapmadık, yapmayacağız. Bizim demokrasi anlayışımız diğerlerine saygılı olmak şartıyla, herkesin düşüncesini ifade etmesine imkan sağlama esasına dayalıdır. İşte onun için biz ne diyoruz? Yaratılanı severiz, yaradandan ötürü anlayışıyla hareket ediyoruz. Bununla birlikte Avrupa Birliği'nin artık ülkemizin ve milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda da değiliz. Avrupa Birliği ya bize verdiği sözleri tutar, serbest dolaşımı getirir, sığınmacılar için taahhüt ettiği yardımları gönderir, fasılların açılıp kapanması önündeki engelleri kaldırır ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuza Avrupa Birliği ile devam etmektir. Burada kararı verecek olan Avrupa Birliği'dir, Birliğe yön veren ülkelerdir."
Erdoğan, sadece son bir ayda yaptığı seyahatler ve görüşmelerin, Türkiye'nin önünde çok daha büyük bir dünyanın açık olduğunu gösterdiğini söyledi.
Hindistan'a, Rusya'ya gittiğini, Kuveyt'te 4,5 milyar dolarlık bir yatırımın temelini attıklarını, Çin'e, ABD'ye geçtiklerini hatırlatan Erdoğan, bu geniş görüşme trafiğinde Türkiye'nin geleceği adına çok ümit verici gelişmelerin ufukta olduğunu gördüklerini kaydetti.
(Sürecek)
