TÜM KATEGORİLER
Aileyi üzen karar
Aileyi üzen kararAYDIN'ın Buharkent ilçesinde, 5 yaşındayken otomobil çarpması sonucu yüzde 90 oranında engelli kalan ve 18 yıl süren davanın sonuçlanmasından 4 yıl önce 2015'te ölen Hediye Demirpolat'ın ailesi, mahkemenin verdiği kararla üzüntü yaşadı.
Aileyi üzen karar
AYDIN'ın Buharkent ilçesinde, 5 yaşındayken otomobil çarpması sonucu yüzde 90 oranında engelli kalan ve 18 yıl süren davanın sonuçlanmasından 4 yıl önce 2015'te ölen Hediye Demirpolat'ın ailesi, mahkemenin verdiği kararla üzüntü yaşadı. Aileden, 24 bin lira tutarında mahkeme masraflarını ödemesi istendi.
İnşaat işçisi, evli ve 7 çocuk babası Alican Demirpolat'ın en küçük çocuğu Hediye Demirpolat'a, 4 Temmuz 2001 yılında evinin önünde oynarken otomobil çarptı. Hediye Demirpolat'ın ailesi, kızının bedensel ve zihinsel engelli kalmasına neden olduğunu öne sürdüğü otomobil sürücüsü H.Y.'ye (Halil Yalçınkaya), 200 bin liralık tazminat davası açtı. Kuyucak'ta açılan dava dosyası, mahkeme kapatılınca, Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildi. Dava sürecinde baba Alican Demirpolat, hak arama mücadelesinde, evine 45 kilometre mesafede yer alan adliyeye kızını sırtında taşıdı. Öte yandan Alican Demirpolat, 2012'de davanın hakimiyle tartıştığı için 75 gün hapis cezası da yattı. Engelli kalan Hediye Demirpolat ise dava sürerken, 2015 yılında yaşamını yitirdi. 2 mahkeme, 16 hakim ve 4 savcının değiştiği, 3 ayrı adli tıp kurum raporunun alındığı ve 706 sayfalık raporun yazıldığı dava, Hediye Demirpolat'ın ölümünden 4 yıl sonra sonuçlandı. Baba Alican Demirpolat'ın 24 bin TL tutarındaki mahkeme masraflarını ödemesi istendi.
'VARIMI YOĞUMU KAYBETTİM'
Karara tepkili Alican Demirpolat, "Sırtımda engelli kızımı taşıyarak adalet aradım. Hep adaletin bir gün geleceğine inandım ama mahkeme yıllardır bizi süründürdü. 18 yıl sonra ölen kızımı suçlu buldu ve davayı bitirdi. Bir de mahkeme masraflarını ben ödeyeceğim. Bu kararı verenlere, 'Adaletin bu mu mahkeme' diyorum. Şu ana kadar 250 bin TL tutarında param gitti. Otomobilimi sattım, yaya kaldım. İşimi gücümü kaybettim. En önemlisi, kızımı kaybettim. Allah'a ve Türk adaletine halen güveniyorum. Bu işi adaletin vicdanına bırakıyorum. Ben evlat acısı çekiyorum başka kimse çekmesin. Ben devletime güveniyorum" dedi.
