Haberler

"Aile, Toplum ve Eğitim Kurumlarında Suç ve Şiddeti Önleme" Semineri

Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, Mersin'de 340 Bin Öğrenci ve 15 Bin Öğretmen Bulunduğunu Belirterek, Kentte En Büyük Sıkıntının, Göçün Meydana Getirdiği Kültürel Sıkıntının Aşılamamasından Kaynaklandığını Söyledi.

Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, Mersin'de 340 bin öğrenci ve 15 bin öğretmen bulunduğunu belirterek, kentte en büyük sıkıntının, göçün meydana getirdiği kültürel sıkıntının aşılamamasından kaynaklandığını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen okullardaki şiddeti önlemeye yönelik çalışmalar kapsamında Mersin'de "Aile, Toplum ve Eğitim Kurumlarında Suç ve Şiddeti Önleme" semineri düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü'nde 81 ilden toplam 100 okul müdürü ve öğretmenin katılımıyla düzenlenen seminer 1 hafta sürecek.

Seminerin açılışında konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy, Mersin'in 340 bin öğrenci ve 15 bin öğretmeni olan bir il olduğunu hatırlatarak, kentin çok göç aldığını ve alınan bu göçün meydana getirdiği kültürel sıkıntının aşılamadığını vurguladı. Eğitimin en önemli görevinin, göçe bağlı olan kültürel dönüşümün bağlantısını kurmak olduğunu söyleyen Ersoy, "Bu şehirde huzursuzluk diye bir kavram yok. Dışarıdan bu imajı vermeye çalışanlar yanlış bir algılamanın içerisindedir. Son yıllarda basında şiddetle ilgili birçok haber görebilirsiniz. Şiddet önce de vardı, bugün de var ve sonra da olacak. Dünyanın kurulduğu günden bu yana şiddet var olmaya devam etmiştir" dedi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde son 3 yılda şiddete bağlı dosya sayısının 55'ten 70'e çıktığını ifade eden Ersoy, bu olayların çıkış sebebine bakıldığında ise, üçte ikisinin dışarıdan gelen şahıslar tarafından çıkartıldığını ve üçte birinin okul içindeki kişiler tarafından çıkarıldığını kaydetti. Şiddetin 4 boyutu olduğuna dikkat çeken Ersoy, şunları kaydetti:

"Bunlar; aile, okul, medya ve esnaf boyutudur. Ailenin önemi, özellikle annenin eğitim durumunun düşük olması ve çocuğu o boyutta yetiştirmesi ister istemez çocuğu da şiddete yöneltiyor. Okul boyutu ise, ilköğretim okullarında pek rastlanmamak ile birlikte, liselerde genel olarak öğretmenlerin, öğrencilerin gelişim psikolojisine bağlı olarak davranmaması ve uygun davranış göstermemiş olmasıdır. Yazılı ve görsel basına baktığımızda ise, Türkiye'de şiddet içeren bir olayın tüm yönleriyle yansıtılması şiddeti körüklemekte. Diğer bir boyut da esnafın boyutudur. Bir yerde herkes gider ama esnaf orada kalır. Esnaf o sokağın bekçisidir. Esnafa sahip çıkmak gerekir. Problemler bizim problemimiz. Çok abartmamakla birlikte, en aza indirmek için çalışmalıyız."

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Recep Sular ise, Türkiye'nin değişen yapısına göre, teknoloji ve internetin artık çok geliştiğini ve kontrol edilemez bir hale geldiğini söyledi. Çok karamsar bir tablonun çizilmemesi gerektiğinin altını çizen Sular, "Son 7-8 yılda Türkiye'de çok önemli gelişmeler olmuştur. Şiddeti ortaya çıkaran birçok boyut vardır. Ülkemizde şiddetle ilgili bir üst kurul oluşturulmuştur ve bu kurul yılda 2 defa toplanmakta ve yapılması gereken eylem planlarını ortaya koymakta. Bu kurul içerisinde, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden temsilciler bulunmaktadır. Düzenlenen bu tür seminerlerde de katılan kişilerin aydınlanması için gereken her şey yapılacaktır" diye konuştu.

Seminerde, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Denetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Psikiyatri Uzmanı Zeynep Kılıç tarafından katılımcılara bilgi veriliyor.

(ÖT-MT-NÇ-NÇ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title