"Aile İçi Şiddet ve Risk Altındaki Çocuklar" Konferansı

Adana Kent Konseyi Kadın Meclis Üyesi ve Şiddet Grubu Başkanı Çiğdem Akça, yaptıkları bir ankette, kadınlara yönelik şiddetin başında "yumruk ve tokatla dövmenin" geldiğini söyledi.

24 Kasım İlköğretim Okulu'nun Okul Yönetim Gelişim Birimi tarafından Adana Kültür ve Sanat Merkezi'nde "Aile İçi Şiddet ve Risk Altındaki Çocuklar" konulu konferans düzenlendi. Konferansta konuşan Moderatör Adana Kent Konseyi Kadın Meclis Üyesi ve Şiddet Grubu Başkanı Çiğdem Akça, 2005-2006 döneminde "Önce İnsan, Sonra Kadınım" projesi kapsamında Adana genelinde 400 evli kadınla 15 pilot bölgede yapılan anket sonucunda kadınların yüzde 76.9 oranında şiddete maruz kaldıklarının tespit edildiğini belirtti.

"Şiddete Hayır" kampanyası kapsamında Seyhan'da 10, Yüreğir'de 5 mahallede yapılan anket sonucunda kadınların yüzde 15.6'sının okur yazar olmadığı, bunların çoğunluğunun da şehrin güneyinde bulunduğu, her 3 kadından birinin de ailesi istemediği için okula gitmediğini vurgulayan Akça, ankete katılan her 5 kadından birinin sosyal güvencesinin olmadığını, bunun da Adana'da 132 bin kadının sosyal güvencesinin olmadığı anlamına geldiğini ifade etti.

Ankete katılan her 10 kadından 7'sinin ailesinin istediği erkekle evlendiğini, yüzde 97'sinin de bir kez evlendiğini kaydeden Akça, "Yaklaşık her 4 kadından biri boşanmayı kabul etmiyor. Kadınların çoğu eş dayağını kabul edilmez buluyor, ancak her 4 kadından biri eş dayağına rıza gösteriyordu. Aile içinde şiddet görme yüzde 22.1 olarak bulundu. Bu bile şiddet gören yaklaşık 72 bin 930 kadının var olduğunu ortaya koyuyor. Aile içi şiddeti uygulayanların başında yüzde 73.6 ile eşler, yüzde 26.4'le de kayınvalide ve görümceler geliyor. Şiddet türleri arasında ise en sık karşılaşılan yüzde 65.5'le yumruk ve tokat gibi fiziksel şiddet ilk sırada bulunurken, hakaret yüzde 56.3, duygusal zorlama yüzde 27.6, alet ya da cinsel tacizle şiddet ise yüzde 14.9 olarak görülüyor. Bu da 49 bin kadının acil yardım veya desteğe ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor" dedi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ da, şiddetin tarihçesi, anlamı ve şiddet türleri konusunda açıklamalarda bulunurken, "Kadın fiziksel ya da ruhsal anlamda her alanda, her mekanda şiddet görebiliyor. Kadına, sürekli 'seni seviyorum' diyen erkeğin bile şiddet amacı var. Çünkü, bu sözlerle onu kontrol altında tutmaya çalıştığı ortaya çıkıyor. Bunun dışında, 'kaşık düşmanı', 'saçı uzun, aklı kısa' gibi sözler de şiddet içeriyor. Çocuklarını göstermeme, arkadaşlarıyla görüştürmeme, para vermeme ya da az parayla çok alışveriş yapmasını istemek de şiddettir" diye konuştu.

Şiddetin okulda, evde, iş yerinde, eğlence yerlerinde, her yerde olduğunu belirten Ağrıdağ, "Kocadan, karısına olduğu gibi karısından kocasına, anne babadan çocuklara şiddet var. Büyüklerden küçüklere, kaynanadan gelinlere, yaşlılara, gelinden kaynanaya şiddet var. Şiddetin hiçbir şekli kabul edilemez. Şiddet insanlık dışıdır" şeklinde konuştu.

(DF-AB-ÖZ-ÖZ-Y)

Haberler