Aile İçi Şiddet Her Toplumda Var

Hamburg Atatürkçü Düşünce Derneği (HADD) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen "Türk toplumunda kadın-erkek ilişkileri" konulu etkinlikte, konuşmacılar Nebahat Uzun, Fatma Tustaş ve Nuran Uluçay kadınların problemleri ve toplumumuzdaki aile içi şiddet konularına değindi.

Dernek yöneticileri ve üyelerinin yansıra konsolosluk yetkililerinin de katıldığı toplantıda kadınlar gününün tarihçesi ve önemi anlatılarak, kadın erkek arasındaki eşitsizliğin boyutları hakkında ilginç istatistiki bilgiler verildi. Yapılan istatistiklerde dünya çapında yapılan işlerin yüzde 66'sının kadınlar tarafından yapıldığını ancak gelirin ise sadece yüzde 10'una kadınların sahip olduğunu belirten Nebahat Uzun, kadınla erkeğin ne fizyolojik ne de duygusal olarak eşit olduğunu vurgulayarak, "Eşitlikten kast ettiğimiz haklar konusunda eşitlik. Aslında kadın veya erkek hakkı diye birşey yoktur. İnsan hakları vardır" dedi. Toplumun kadın ve erkeğe çeşitli roller yüklediğini ve bu rollere göre ekonomik yükün erkeğe yüklendiğini söyleyen Uzun, meslek ve ücretlendirme konusunda da kadınların dünya çapında ayrımcılığa uğradıklarını savundu. Konuşmacılardan Nuran Uluçay ise, çoğu İslam ülkesi olan geri kalmış ülkelerdeki kadınların durumuna değinerek, "İslamiyet kadına değer veren bir dindir. Ancak bazı yanlış öğretiler ve uydurma bilgilerle maalesef İslam ülkelerinde kadınlar ayaklar altına alınıyor" dedi. Kadın erkek arasındaki hak eşitsizliğine ve bu sorunun çözümüne yönelik farklı bir yaklaşım sergileyen gazeteci-sosyolog Nebahat Uzun, sorunun toplumsal bir sorun olduğuna ve toplumu şekillendiren kişilerin ise genelde anneler olduğuna dikkat çekti. Çocuğun yetişmesinde annenin etkisinin büyük olduğunu ve bu anlamda toplumu şekillendiren kişilerinde kadınlar olduğunu belirten Uzun, "Bizim yetiştirdiğimiz çocuklar büyüyünce kadına şiddet uyguluyor. Demek ki yetiştirmede bir sorun var. Çocuklarımızı doğru öğretilerle yetiştirirsek, başarılı oluruz. Bu sorunu erkekler değil, yine biz kadınlar çözebiliriz" ifadelerini kullandı.

Kadınlara yönelik özeleştiride de bulunan Uzun, kadınların eşitlik istediklerini ancak kadın olmanın avantajlarından faydalanmaktan da kaçınmadıklarını belirterek, "Kadınlarımız tüm gün televizyon karşısına geçip dizi izliyor, sonra da kocasından saygı bekliyor. Hiçbir şeyle uğraşmayarak kocasının saygısını yitiriyorlar. Mesela dil öğrenmiyorlar ve bu şekilde kendilerini aciz duruma düşürüyorlar" dedi. Eşitlik isteyen bir kadının sorumluluklar konusunda da eşit davranması gerektiğini ifade eden Uzun, "Kadınların kendini eğitip ayakları üzerinde durmayı öğrenmeleri lazım. Böylece hem sorumluluk paylaşılmış olur hem de kadın daha çok saygı görür" şeklinde konuştu.

(MG-KK-KK-D)

Haberler