Agos Gazetesi Davasına Beraat

Agos Gazetesi'nin sahibi Serkis Seropyan ile Yazı İşleri Müdürü Aris Nalcı'nın, 'Yargıyı etkilemeye teşebbüs' suçundan yargılandıkları davadan beraatlarına karar verildi.

Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen karar duruşmasına bir önceki celse ceza talebinde bulunan Cumhuriyet Savcısı İsa Dalgıç'ın yerine mahkemeye bakan Mücahit Ercan katıldı. Şüphelilerin hazır bulunmadığı duruşmaya avukatları da gelmedi. Cumhuriyet Savcısı Mücahit Ercan'a, bir önceki savcı İsa Dalgıç'ın ceza istemli mütalaası hakkındaki görüşleri soruldu. Mücahit Ercan, meslektaşı İsa Dalgıç'ın görüşlerine katılmadığını belirtti. Mücahit Ercan, "Gazetenin 9 Kasım 2007 tarihli yazarı belli olmayan 'Akıllı Tahta' başlıklı yazı incelendiğinde şüphelilerin başka bir suçtan Arat Dink ile Serkis Seropyan hakkında 1 yıl hapis cazası verilen mahkeme kararına katılmadıklarını, ima yollu bu kararı eleştirdiklerini ifade etmişlerdir. Şüphelilerin gazetelerinde yazdıkları yazı, yargılamayı etkilemeye teşebbüs boyutunda değildir. Hukuki çerçeve içinde mahkeme kararı da eleştirilebilir. Bu nedenle yazının tümü, fikir özgürlüğü boyutlarında ve eleştiri sınırları içinde kaldığını düşündüğümüzden şüphelilerin beraatlarına karar verilmesi mütalaa olunur" dedi.

Cumhuriyet Savcısı Mücahit Ercan'ın beraat talebi doğrultusunda hüküm veren Mankeme Hakimi Hakkı Yalçınkaya, 'Akıllı Tahta' başlıklı yazının yargılamayı etkilemeye yönelik olamayacağını söyledi. Yazının daha önce başka bir suçtan temyiz süreci süren bir dava hakkında yazıldığını kararında açıklayan Hakim Yalçınkaya, "Bu yazı, yargılamayı etkilemeye teşebbüsten ziyade gazetenin Ermeni asıllı vatandaşlarımız üzerinde kabul görme amacı ile yazılmış bir yazı olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle her iki şüphelinin ayrı ayrı beraatlarına karar verildi" dedi. Öte yandan Hakim Hakkı Yalçınkaya, Serkis Seropyan ile Arat Dink'in TCK'nın 301'inci maddesi uyarınca "Türklüğü aşağılamak" suçundan aldıkları birer yıllık hapis cezalarının gerekçeli kararında tarih dersi vermişti. Hakkı Yalçınkaya, gerekçeli kararında Ermeni soykırım iddialarının kabulünün Türkiye'yi sonu gelmez kavgalar ile terörün içine çekeceğini belirtmişti.

Duruşma sonrası bir açıklama yapan müdahil avukatlardan Kemal Aytaç ise "Aslında böyle bir davanın hiç açılmamış olması gerekiyordu. Bu son davada da yargılamayı yapan aynı mahkeme, aynı hakim. Dolayısıyla aynı mahkeme de kendi kararıyla ilgili farklı bir dava açılıyor. Böyle şey olabilir mi? Bu karardan sonra umarız ki bir daha insanlar kendi haklarını hukukunu savunmak için mahkemelere gelmek zorunda kalmasın. Bu karar da bunu gösteriyor aslında ama bunun öncesi var. Sevgili Hrant Dink düşünce özgürlüğü yüzünden katledildi. Bu karar aslında bir bakıma Dink'in ne kadar doğru ne kadar demokrat ve onun asılında temize çıktığını, gerçek olanı da besleyen bir karardır. Çünkü bu davalar onun devamı olan davalar. 301'in önümüzdeki süreçte ülkemizin demokratikleşmesi açısından kaldırılmasını diliyorum" diye konuştu.

(MH-CİN-ÖK-Y)

Haberler