Afyonkarahisar Film Festivali

Afyonkarahisar'da ilki düzenlenen festival kapsamında yapılan Yerli Film Dili Çalıştayı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin'in katılımıyla gerçekleştirildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi Çiğiltepe Salonu'nda düzenlenen çalıştay sonrası gazetecilere açıklama yapan Zengin, yerli filmlerde dilin doğru kullanılmasının herkesin sorumluluğunda olduğunu söyledi.

İzleyicilerin de filme verdiği tepkilerle üretimin bir aşamasında görev aldığını belirten Zengin, şöyle konuştu:

"Ben de kendimi öyle gördüğüm için buradayım. Sinema benim birebir çalıştığım bir alan değil ama aynı zamanda uzun yıllardır da televizyon programları yapıyorum. Bunların hepsi insanla alakalı meseleler. Burada olma sebebimiz Türkiye'de önemli filmler yapılırsa bu ülkenin kendine dair anlatma dilini gelişebilir. Bir sürü genç arkadaşımız kısa veya uzun metrajlı filmleriyle buradalar. Biz siyasetçilere düşen de buradan çıkacak o hamurda siyasi dili nasıl kullanabiliriz? Bu üretim aşamalarının hangi noktasına destek verebiliriz? Bunları planlamak."

"Ekran bize 20 yıl sonrası Türkiye'nin temellerini kodluyor"

Dizi kültürünün gençleri olumlu veya olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Zengin, "Etkilememesi imkansız. Televizyonda kuşak programı yapmış biri olarak, bizim bugün ekranda gördüğümüz her şey, kuşak programları, diziler ve ekranın bize yansıttığı her şey aslında 20 yıl sonra nasıl bir Türkiye göreceğiz, bunun temellerini kodluyor. O yüzden fevkalade önemli bir mesele. Bu konuyu çok ciddiye almak lazım." diye konuştu.

Zengin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) bu konuda yaptığı çalışmalara ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elbetteki RÜTK gayret gösteriyor ama burada bence şöyle bir nokta var, televizyon meselesi, matematiği bambaşka bir şey. Biz televizyona sadece ekonomi gözüyle bakarsak, yani ne verdim-ne aldım, ekonomi bakışıyla bakarsak, buradan yol bulabilmemiz mümkün değil. Aslında bir tarafıyla başta TRT olmak üzere kamuya da özel sektöre de çok önemli bir görev düşüyor. Bunun bir ticari boyutu var ama bu ticari boyutu devam ederken her birimizin de milli kaygıları var. O milli kaygıların daha öne çıkmasına ihtiyacımız var. Ürettiğimiz şeyin karşılığında karşımıza ne çıkacak. Daha uzun vadeli bir düşünme sürecine ihtiyacımız var. Burada sadece iktidara, hükümete, devlete yüklenmeyi de haksızlık olarak düşünüyorum. Kültür meselesi bizlerin ortak değeri. Hangi fikriyattan olursak olalım, aynı kaygılar içerisinde olmak durumundayız."