Adana: Bakan Güler Adana'da...(2)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, AK Parti Hükümeti'nin işbaşına gelmesiyle Türkiye'de "rantiye" döneminin sona erdiğini ve "şantiye" döneminin başladığını söyledi.

Adana Ticaret Odası'nın (ATO) 22. Olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan Bakan Hilmi Güler, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak üzere projesi hazırlanan 44 santralden 22'sinin ihale edildiğini, kalanların ihalesinin de devam ettiğini belirtirken, ülkenin dört bir yanında petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına da hız verdiklerini söyledi. Türkiye'de nüfus artışıyla birlikte yaşam standardının da yükselmesiyle enerjiye olan talebin arttığına dikkat çeken Bakan Güler, Adanalı işadamlarını da enerji sektörüne yatırım yapmaya çağırarak, "Pamukla kalmayın, biraz da enerjiye yatırım yapın. Enerjiye yatırım yapan 'yok' satacak" dedi. Ülkede, sanayiciler başta olmak üzere birçok kesimin enerji fiyatlarının yüksekliğinden dert yandığına işaret eden Güler, ''TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Güler Sabancı bile elektrik fiyatlarının yüksekliğinden söz ediyor. Oysa 2006 itibariyle konutlarda Avrupa'nın en ucuz enerjisi Türkiye'dedir. Sanayide de, şimdi 'en ucuz ülkeyiz' diyemiyorsak da en ucuz satan ülkeler arasındayız'' diye konuştu.

Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) Genel Müdürü Haşim Keklik, Türkiye Elektrik İletim A.Ş (TEİAŞ) Genel Müdürü Halil Alış, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Veysel Eroğlu ve Boru Taşımacılığı A.Ş. (BOTAŞ) Genel Müdürü Saltuk Düzyol'un da toplantıda, bu kurumlarla birlikte Maden Teknik Arama Enstitüsü (MTA) gibi kuruluşların da enerjiyle ilgili tüm yatırımlarını özel sektöre verdiklerini anlatan Güler, ''Yatırımcıları enerji sektörüne girmeyi tavsiye ediyorum. Çünkü, enerjiye yatırım yapan, 'yok' satacak. Bu demek değildir ki Türkiye enerji darboğazındadır. Zaman zaman bu tür söylentiler çıkarılıyor. Türkiye'nin karanlıkta kalması söz konusu değil. Ancak, 2020 yılına kadar sadece elektrik enerjisinde 105 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç var. Diğer enerji kaynaklarını da buna dahil ettiğinizde rakam 128 milyar doları buluyor. Bu açıdan özel sektörün yatırımlarına ihtiyaç var'' dedi.

Türkiye'de enerji fiyatlarının yükselmemesi için başta doğalgaz bağlantıları olmak üzere yaptıkları her görüşmede eldeki tüm kozların kullanıldığını belirten Güler, ''Bizden önce 9 vilayette bulunan doğalgazı bugün 36 vilayete çıkardık. Bugün BOTAŞ'ın 30 noktada şantiyesi var. Türkiye'yi 'rantiye' döneminden kurtardık, 'şantiye' dönemine getirdik. Bizden önce doğalgazda yapılan anlaşmalar yüzünden elimizi kelepçelemişler. Ama biz bu kelepçeleri yavaş yavaş gevşetmeye başladık. Ülkenin dört bir yanında yeniden doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına hız verdik. Elimizdeki bor ve toryum kaynaklarını daha rantabıl kullanmak için hazırlıklara başladık'' ifadelerini kullandı.

"BOR MADENİNİN KULLANIM ALANLARI OLDUKÇA YAYGIN"

Geçtiğimiz yıllarda, dünyada 'kral' olan petrole, bugün doğalgazın da eşlik ettiğini, enerjinin dış politikanın ana unsurlarından biri haline geldiğini kaydeden Güler, şöyle devam etti:

''Biz de, Türkiye'nin enerji güvenliği için ne gerekiyorsa yaptık. Bunun en belirgin örneğini Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı oluşturuyor. Bu hattın üçte ikilik bölümü, Türk topraklarından geçiyor. Hattın tamamının bedeli 4 milyar dolar. Hattın Türkiye bölümünü 1.4 milyar dolara tamamladık. Hazinenin bize tahsis ettiği 300 milyon doları ise harcamadık. Oysa bu parayı da harcayabilirdik. Akıllı davranarak hattı ucuza mal ettik. BTC, Samsun-Ceyhan boru hattı ve Irak petrolünün yöreye gelişiyle tüm bölge ve ülke ekonomisi kazançlı çıkacak. Türkiye'nin tüm enerji kaynaklarını en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Bio-dizel konusundaki çalışmalara ağırlık veriyoruz. Bu konuda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Ancak bunlar aşılacak. Hindistan'da yetişen jojoba bitkisinin ekimine ağırlık verilmesi halinde ham yağ ve bio-dizele kaynak sıkıntısı da hızla aşılacak."

Dünya bor rezervinin yüzde 72'sine sahip Türkiye'nin bunu en iyi şekilde değerlendirmesi için Bor Araştırma Enstitüsü kurduklarını, bor madenini işlenmemiş olarak değil katma değeri yüksek ürün olarak satmayı planladıklarını da ifade eden Güler, "Bor madeninin kullanım alanları oldukça yaygın. Bu maden, belki de dünyada Türk çimentosu adıyla isim yapmamızı sağlayacak. Çünkü, çimentoya katılan bor madeni maliyeti düşürüyor, mukavemeti artırıyor. Bu konuda deneme çalışmaları devam ediyor'' dedi.

Bakan Güler, hükümet olarak 3.5 yılda yaptıklarının, son 50 yılda yapılanlara bedel olduğunu, kendisinin de Rusya'daki Enerji Bakanları Toplantısı'ndan hemen sonra Adana'ya geldiğine işaret ederek, ''Ben de sizlerden biriyim. Emekliydim. Bu işe de severek girdim. İşsizlikten bakan olmadık. Kırmızı plaka meraklısı da değiliz. Dün sabah Rusya'ya gittim, enerji konusundaki toplantıya katılıp aynı gün Türkiye'ye döndüm. Gittiğimiz ülkelerde konaklayıp gezip eğlenmiyor, daha çok iş üretmek için zamanla yarışıyoruz'' diye konuştu.

ATO meclis üyelerinin sorularını da cevaplayan Güler, Acil Eylem Planı'nda da yer alan elektrik bedeli üzerinden TRT'ye yüzde 2 oranında pay aktarılmasıyla ilgili soruyu, ''Bu konu bizim seçim beyanatımızda vardı. Daha önce yüzde 3.5 olan kesintiyi yüzde 2'ye indirdik. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz'' diye cevapladı.

ATO Meclis Salonu'ndaki toplantıya, AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan, CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ, Vali Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, ATO Başkanı Şaban Baş, meclis üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Bakan Güler, daha sonra Adana Sanayi Odası'na (ADASO) giderek burada sanayicilerle elektrik üzerine konuştu. ADASO Başkan ye' döneminden kurtardık, 'ı Ümit Özgümüş, elektrik kesintileri ve düşük akımdan büyük zararlar gördüklerini ve açtıkları emsal davada da TEDAŞ'ı 33 milyar tazminata mahkum ettirdiklerini söyledi. Bakan Güler de, elektrik akımı ve kesintilerle ilgili hata ve sorunların kendilerine ait olduğunu ve bu meseleyi çözmek için yatırımlara hız vereceklerini belirtirken, "Ülkenin gelecekteki enerji ihtiyaçlarını karşılamak için 44 enerji santralini ihaleye sunduk, bunun 22'sini tamamladık. Geriye kalanlar da ikişer ikişer ihale ediliyor. Türkiye'de şu anda 700'e yakın santral yapımı için müracaat var. Ancak ülkedeki sıkıntının sebebi biz değiliz. Zamanında sektöre yatırım yapmayanlardır. En bariz örneği de ÇEAŞ'tır" ifadelerini kaydetti. Güler, anız yakılmasıyla ortaya çıkan duman bulutunun nemle birlikte elektrik tellerine yapıştığını ve akımı kestiğini, bunun için de tazyikli su ve hava kullanarak temizlik yapmak zorunda kaldıklarını da anlattı.

Haberler