Haberler

ABD'nin İran'a Olası Operasyon Düzenlemesi

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Ortadoğu ve İran Uzmanı Arzu Celalifer, ABD'nin İran'a Askeri Bir Operasyon Düzenlemek Yerine Rejimi İçerden Yıkacak Faaliyetler Yürütmeyi Tercih Edeceğini Söyledi.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Ortadoğu ve İran Uzmanı Arzu Celalifer, ABD'nin İran'a askeri bir operasyon düzenlemek yerine rejimi içerden yıkacak faaliyetler yürütmeyi tercih edeceğini söyledi.

Celalifer, ABD'nin İran'a her zaman bir operasyon gücünün olduğunu ve olası bir operasyondan en çok Türkiye'nin olumsuz etkileneceğini belirterek, olası operasyon Türkiye'nin ABD'nin yanında yer almayacağını kaydetti.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'na bağlı araştırmalar yapan Ortadoğu ve İran uzmanı Arzu Celalifer İHA'ya, bölgede yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yaptı. ABD'nin İran'a olası bir operasyon düzenlemesi durumunda Türkiye'nin kesinlikle üstlerini ABD'ye açmayacağını belirten Celalifer, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de bunu krizin başladığı ilk günlerde açıkça söylediğine dikkat çekti. Celalifer, Türkiye için üslerini ABD'ye açmanın karlı bir durum olmayacağını vurgulayarak, "Türkiye başından beri ne İran'ı ne de Batı dünyasını karşısına almak istemedi. Türkiye batının sıkı müttefiki ve İran'ın da yüzyıllardır sorunsuz sınır komşusudur. Ancak Türkiye başından beri BM'nin nükleer enerji ile ilgili alacağa karara İran'ın uymak zorunda olduğunu söyledi. ABD'ye de herhangi bir askeri operasyonda üslerini açmayacağını bildirdi" dedi.

Celalifer, İran ile ABD arasında kriz başladığı günlerde ABD'li üst düzey yetkililerin Türkiye ziyaret ettiklerini hatırlatarak, bu ziyarette olası askeri operasyon sırasında Türkiye'nin nasıl davranacağının tartışıldığını kaydetti. Türkiye'nin olası bir nükleer krizde nasıl bir çizgide duracağının önemli bir konu olduğunu belirten Celalifer, "O dönemde 1 Mart tezkeresinin ardından duraksayan ABD Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesi için Vizyon belgesinden söz edilmişti. Türkiye buna rağmen net bir şekilde üslerini açmayacağını söyledi. ABD'de bunu anladı. Türkiye yine de güvenlik konseyinin alacağı karara bende uyacağım o onun haricinde yapılacak herhangi bir müdahaleye ben ortak olmayacağım dedi. Irak örneğinde olduğu gibi güvenlik konseyinin kararı alınmadan ABD'nin müdahalesi söz konusu olursa Türkiye ABD'nin yanında yer almayacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Celalifer, ABD'nin İran'a olası bir operasyon düzenlemesinden faydalanarak Türkiye'nin Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı bir operasyon düzenleyeceği yönündeki iddialarında gerçekçi olmadığını dile getirerek, PKK konusunda Türkiye'nin ABD'nin ne yapacağını görmek istediğini kaydetti. Irak'ta kontrolün ABD olduğuna dikkat çeken Celalifer, Türkiye'nin PKK saldırıları artması ve Türkiye içindeki olayların tırmanması durumunda kendi kararlarını almak zorunda olduğunu ancak bunun için ABD'nin İran'a operasyon düzenlemesini beklediğini iddiasının mantıklı olmadığını ifade etti.

İran'ın son dönemde dış politikasının Hatemi ve Ahmedinecat dönemi olarak ikiye ayrıldığını belirten Celalifer, Hatemi döneminde daha batı yanlısı dış politika izleyen İran'ın Ahmedinecat'ın 2005 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte batı karşıtı bir politika izlemeye başladığını söyledi. Ahmedinecat'ın İsrail ve batı dünyası ile ilgili söylemlerinden ABD kadar bazı Avrupa ülkelerinin de rahatsız olduğunu ve nükleer politikalarının tehlikeli olabileceği düşüncesinin oluştuğunu belirten Celalifer, AB'nin her zaman İran'a müdahale olasının bulunduğunu ama bunun tamamıyla Bush hükümetinin nasıl bir karar alacağı ile ilişkili olduğunu söyledi. Kısa dönemde bir müdahale olmasını beklemediğinin altını çizen Celalifer şunları kaydetti:

"Her ne kadar 6 Nisan'da ABD'nin İran'a saldıracağını ya da Nisan ayının sonunda saldıracağını söyleyenler olsa da bu varsayımların henüz gerçekleşmedi. Kısa dönemde ABD İran'a neden saldırmaz? Çünkü, Irak'ta çok fazla sorun var, Irak sorunu çözülmüş durumda değilken ve hükümet eşetiri alırken Ortadoğuda yeni bir cephe açarak yüksek maliyetli bir savaşa girmek mantıklı olmaz. Onun yerine ABD başka araçlar kullanacaktır. Madem İran rejimi ile ilgili sorunu var onu içerden bölecek faaliyetler içine girecekletir. Bu kendisi için daha az maliyetli olacaktır. Ayrıca İran ile ilgili diyalog süreci de tartışmalı olarak devam ediyor. Ayrıca unutmayalım ki ABD'nin kendi içinde sorunları var. Farklı düşünceler var. Şahinler denilen yeni muhafazakarlar arasında görüş ayrılıkları var. Savunma Bakanlığı'nda İran'a müdahale edilirse istifa edeceğini söyleyen generaller var. Bir sürü rapor hazırlandı İran'a saldırının bir felaket olacağını söyleyen. Gerek AB ve gerekse ABD kendi içinde bunları gözönüne aldığında İran'a saldırmanın mantıklı bir girişim olmayacağını anlayacak. Ama saldırabilir mi bu tabiki her zaman saldırma ihtimali vardır".

(SC-ÖK-ÖK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title