TÜM KATEGORİLER
8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun, Türkiye'de önleme kültürünün önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek, "Kanunun yayınlanmasından sonra yapılan faaliyetler, bu kültürün geliştirilmesinde ve farkındalığın ortaya çıkarılmasında önemli adımlar olmuştur.
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun, Türkiye'de önleme kültürünün önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek, "Kanunun yayınlanmasından sonra yapılan faaliyetler, bu kültürün geliştirilmesinde ve farkındalığın ortaya çıkarılmasında önemli adımlar olmuştur." dedi.
Özer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, kainatta en kıymetli şeyin hayat, hizmetler içinde ise en kıymetli şeyin hayata hizmet olduğunu anlattı.
İş sağlığı ve güvenliğinin, insanı odaklayan ve korumaya dönük bir hizmet olduğu için öneminin tartışılmaz olduğunu aktaran Özer, önlemenin, ödemekten daha ucuz ve insani olduğunu gören ülkelerin, önlemeye yönelik teşvikler verdiğini ve desteklediğini dile getirdi.
Özer, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun, Türkiye'de önleme kültürünün önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek, "Kanunun yayınlanmasından sonra yapılan faaliyetler, bu kültürün geliştirilmesinde ve farkındalığın ortaya çıkarılmasında önemli adımlar olmuştur." değerlendirmesini yaptı.
Konferansın ana temasını "Sürdürülebilir iş sağlığı ve güvenliği" olarak belirlediklerine işaret eden Özer, "Sürdürülebilirlik özünde sabrı, teşviki, gelişmeyi teşvik eden bir planlamadır. Bu temayla yola çıkarak, ülkemiz ve uluslararası düzeyde, iş sağlığı ve güvenliği alanında neler yapılabileceğini, iyi uygulama örneklerinin karşılıklı alışverişinin nasıl yapılabileceğini ve insanlarımızı korumak için hangi adımları atabileceğimizi, üç gün boyunca 36 ana oturumda tartışacağız." ifadelerini kullandı.
"Son dört ayda, 589 arkadaşımız rahmetli oldu"
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da 6 yıl önce 6331 sayılı yasanın yürürlüğe girdiğini, sendikaların ve çalışanların uzun yıllardır bu yasanın yürürlüğe girmesini beklediğini söyledi.
Bu yasa yürürlüğe girdikten sonra 39 yönetmelik değiştiğini, yönetmeliklerin tamamını büyük iş yerlerinin uyguladığını, Türkiye'de yüzde 86 civarında olan orta ölçekli iş yerlerinin önemli bölümünde, iş sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanmadığını söyleyen Atalay, "Maalesef ülkemizde son dört ayda, 589 arkadaşımız rahmetli oldu. Günde ortalama 4 kişi rahmetli oluyor. Yaralananlar, sakat kalanlar var. Bunun bedelini, ölenler ve aileler ödüyor ama devletimiz de bunun bedelini ödüyor. 'İş güvenliği kuralından kaçayım' derken, o iş yerlerinde sıhhatli olmayan malzemeler, kurala uymayan iş yerleri, bununla ilgili çözümleri Bakanlığımız yeterince takip ediyor." diye konuştu.
Soma'nın, ülkeyi yönetenler, bakanlıklar ve sendikalar için bir dönüm noktası olduğunu dile getiren Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama maalesef bedeli ağır oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatından sonra madenlerde arkadaşlarımızın iş saati 6 saate indi, haftada iki gün tatil yapıyorlar. Ülkemizde bine yakın maden var. Bunların 170'i kömür madeni, Bu kömür madenleriyle ilgili Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Ankara'dan takip etme şansı yok. En azından madenlerin çok olduğu bölgelerde, bir temsilci olması lazım. Madenlerdeki iş sağlığı ve güvenliği konusundaki kontrolü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın yapması mümkün değil. En azından madenlerle ilgili iş sağlığı ve güvenliği kontrolünü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaparsa daha sıhhatli olur diye düşünüyoruz."
"Terör örgütlerinin elinde, 11-15 yaş arasında 4 bine yakın çocuk var"
Türkiye'de, 800 bine yakın 14-16 yaş arasında çocuk işçi bulunduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
"Bunların büyük bölümü, tarımda, inşaatta, madenlerde çalışıyor. Bu kayıt dışı çalışan çocuklarla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı elinden gelen gayreti yapıyor ama sıkıntılarımız var. Terör örgütlerinin elinde, 11-15 yaş arasında 4 bine yakın çocuk var. Burada yabancı misafirlerimiz, ILO temsilcilerimiz var. 4 senedir Suriye'de 4 bine yakın insan can verdi, görmezlikten gelmeye devam ediyorlar. Bunun bedelini, oradaki çocukların göz yaşlarıyla öderler, bunun da zamanı uzak değil. Terör örgütlerinin elindeki çocuklarla ilgili herkes gücünün yettiğini yapmak durumunda. Bu çocuklar ya ölüyor ya da öldürmeye devam ediyor. Bu sorun, Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu."
"İş sağlığı ve güvenliğine yatırım, iş verene verimlilik olarak dönüyor"
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Yağız Eyüboğlu da hedeflerinin sıfır iş kazası olduğunu, bu anlamda yıllardır mücadele verdiklerini belirtti.
Uluslararası alanda, Uluslararası İşveren Teşkilatının üyesi olduklarını, Avrupa İş Konfederasyonunun yönetiminde bulunduklarını anlatan Eyüboğlu, "Biz bu konuyu çok önemsiyoruz. Sıfır iş kazası olana kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Peki neden önemsiyoruz? Konunun iki boyutu var. İlki insani boyutu. Çalışanların sağlığını ve güvenliğini sağlamak, zaten her şeyden önce insani bir durum. Bir de işin verimlilik tarafı var. Uluslararası Sosyal Güvenlik Derneğinin yaptığı araştırmalarda görülüyor ki iş sağlığı ve güvenliğine yapılan bir birim yatırım, 2,2 verimlilik olarak iş verene geri dönüyor. Böyle bakıldığında mutlu, huzurlu ve güvenlik ortamında çalışan bir çalışanın, iş yerinin verimliliğine ve katkısını dikkate almamız lazım diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından, mehteran gösterisi gerçekleştirildi.
Konferansın açılışına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile milletvekilleri katıldı.
