Haberler

7. İstanbul Arabuluculuk Konferansı'nda "Kovid-19 sürecinde arabuluculuk" ele alındı

Güncelleme:

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl video konferans yöntemiyle yapılan 7. İstanbul Arabuluculuk Konferansına katılan uzmanlar, barışı inşa etmede ve sürdürmede teknolojiden faydalanmayı masaya yatırdı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl video konferans yöntemiyle yapılan 7. İstanbul Arabuluculuk Konferansına katılan uzmanlar, barışı inşa etmede ve sürdürmede teknolojiden faydalanmayı masaya yatırdı.

Konferansın dördüncü oturumuna John Hopkins Üniversitesi Öğretim Üyesi Emeritus Prof. Dr. William Zartman ile Dışişleri Bakanlığı Dış Politika Analiz ve Eşgüdüm Genel Müdürü Büyükelçi Burak Akçapar katıldı.

Zartman, yaptığı konuşmada, çatışma bölgelerinde arabuluculuk faaliyetleri gerçekleştirmenin zorluklarına değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Arabuluculuk faaliyetleri barışın mimari sürecidir. Başarı için ilk şart tarafları bir araya getirebilmek ve onları savaşın kazanan tarafı olmadığına ikna edebilmektir. Ancak taraflar arasında süren çatışmalar ile tarafların bakış açıları bu süreci zorlaştırabilir. Bu durumda arabuluculuk faaliyetini yürüten taraf, çatışan grupların bakış açılarını ve taleplerini bilmeli ve taraflar aralarında ortak bir zemin oluşturmalıdır. Genellikle taraflar kazanmak zorunda olduklarını düşündüklerinden, bu barış sürecini çıkmaza sokar. Bu durumda arabuluculuk faaliyetleri taraflara zafer değil çözüm sunarsa, o zaman taraflar bir araya gelip tartışabilir."

Zartman, arabulucuk faaliyetleri için yüz yüze görüşmelerin önemine vurgu yaparak, "Sanal yollarla, ekranın arkasından tarafları bir araya getiremeyiz ve ikna edemeyiz." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Burak Akçapar da konuşmasında İstanbul Arabuluculuk Konferanslarının önemine vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Barışı korumak için geliştirilen stratejiler, uluslararası ve milli çıkarları korumak için geliştirilen stratejiler kadar önemlidir. Türkiye hali hazırda aynı anda hem Birleşmiş Milletler (BM), hem de İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesinde arabuluculuk faaliyetlerini yürüten tek ülkedir. İstanbul Arabuluculuk Konferansının en başından beri iki temel amacı vardır. Birincisi sadece geçmişi ve bugünü değil, geleceği de öngörerek sahadaki farklı görüşleri değerlendirmek. İkincisi ise uzlaşmazlıklara karşı yeni arabuluculuk politikalarI geliştirmektir."

Salgın sürecinde çatışmaları önlemek ve barış sürecini yürütmenin nasıl gerçekleştirileceğinin konferansın en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna vurgu yapan Akçapar, salgının arabuluculuk faaliyetlerini güçleştirdiğini ve özellikle saha çalışmalarını aksattığını dile getirdi.

Akçapar, Batı Afrika, Yemen, Libya ve Kolombiya'dan örnekler vererek, salgının ilk aylarında bu bölgelerde yaşanan çatışmalardaki artışa dikkati çekti.

Bu bölgelerdeki savunmasız grupların salgın nedeniyle sosyo-ekonomik açıdan daha da savunmasız hale geldiğini söyleyen Akçapar, hükümet dışı unsurlar tarafından kullanıldıklarını hatırlattı. Akçapar, uluslararası toplumun bu süreçte barış için daha çok çaba sarfetmesi gerektiğini belirtti.

Büyüklelçi Akçapar ayrıca, yaşanan süreçte uluslararası toplumun önceliğinin salgın haline gelmesinin, özellikle yerel aktörlere arabuluculuk faaliyetlerine ekonomik destekte düşüşe neden olduğunu kaydetti.

Kaynak: AA / Politika

İstanbul Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title