5. Uluslararası İstanbul İktisatçılar Zirvesi

Ekonomist Dr. Cemil Ertem, cari açığın büyüyen Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, küresel tasarrufla bunun desteklenmesi ve doğrudan yatırım sermayesi çekilmesiyle sorunun aşılabileceğini belirtti.

İstanbul İktisatçılar Derneği'nin (İKDER) düzenlediği "Küresel ve Bölgesel değişim Sürecinde Yeni Türkiye'nin Ekonomik Vizyonu" konulu 5. Uluslararası İstanbul İktisatçılar Zirvesi'nde konuşan Ertem, "Cari açık koşan adamın terlemesi gibidir. Küresel tasarrufla bunun desteklenmesi ve doğrudan yatırım sermayesi çekilmesi gerek" değerlendirmesinde bulundu.

Ertem, "Değişim Karşısında Türkiye Ekonomisi" adlı konuşmasında 2008 sonrasının Türkiye'nin ekonomik olarak kırılma noktası olduğunu ve bu tarihten sonra önemli gelişmelere kapı araladığını ifade ederek, "2008 büyümesi IMF'nin kapı dışında bırakılmasıyla başlamıştır. 2008 sonrasında GAP eylem planı hayata geçirildi. Piyasaya girişler hızlandı, Rekabet Kurumu'nun işlevselliği arttırıldı; maliye, sanayi, piyasa alanlarında önemli gelişmelere imza atıldı. Ulaşım ve enerji gibi iki temel adım Türkiye'nin en önemli atılımları oldu" dedi.

Fed'in parasal genişlemesine de değinen Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Fed, finansçıların söylediği gibi bizim kaderimiz değil. Fed 2016 yılına kadar parasal genişlemeyi devam ettirecek. Türkiye bu tarihte yüksek büyüme rakamlarına sahip olacak. Fakat önemli olan bir nokta var ki Türkiye İhracatçılar Birliği'nin (TİM) de resmi gazetede yayımlanan 500 milyar dolar ihracat hedefi için Türkiye'nin yıllık yüze 8 büyüme gerçekleştirmesi gerek."

Katılım bankacılığının öneminin artacağına dikkati çeken Cemil Ertem, "Londra'da İslami fonlar çoğunlukla artmaktadır. Malezya bu meyanda öne çıkmış durumda. Türkiye burada öne çıkabilir. Bunu değerlendirmelidir" şeklinde konuşmasını noktaladı.

"Gelişen Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi" adlı konuşmasında görüşlerini aktaran İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, "Avrupa, ithalatının yüzde 2' sini bile Türkiye'ye ayırmıyor. Türkiye için esas strateji uluslararasında doğru partnerleri belirlemesinde yatıyor. Avrupa kültürü ile aramızda farklılık var. Müzakere sürecine çok yatkın bir toplum değiliz. Avrupa'nın hızlı davranmamasına kızıp süreci biraz aksattık. Esnek olmalıyız" diye konuştu. - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi