Haberler

"Demir Yumruk" davasının ilk duruşması görüldü

Güncelleme:

Demir çelik sektöründe paravan şirketler üzerinden kamuyu zarara uğrattığı iddia edilen firmalara yönelik "Demir Yumruk" soruşturmasında haklarında dava açılan Erol Eşrefoğlu'nun da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına başlandı.

Demir çelik sektöründe paravan şirketler üzerinden kamuyu zarara uğrattığı iddia edilen firmalara yönelik "Demir Yumruk" soruşturmasında haklarında dava açılan Erol Eşrefoğlu'nun da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına başlandı.

Demir çelik sektöründe paravan şirketler üzerinden kamuyu zarara uğrattığı iddia edilen firmalara yönelik "Demir Yumruk" operasyonunun ardından Erol Eşrefoğlu (Evcil), Hasan Kabuklu, Fırat Ardıç ve Tolga Demirel'in de aralarında bulunduğu 17 sanığın yer aldığı davanın görülmesine başlandı. Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya sanık ve sanık avukatları katıldı. Mahkeme başkanı Abdullah Fırat Gedik, kimlik tespitinin ardından iddianamedeki suçlamaları hatırlatarak, savunma yapmaları için sanıklara söz verdi. "Suç örgütü kurmak" ve "zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık" ile suçlanan Erol Eşrefoğlu, iddianamede kendisinin yanı sıra anne babası, kardeşleri ve yakın akrabalarının sanık olarak yer aldığını söyledi. Uzun yıllar ticaretle uğraştıktan sonra demir çelik sektörüne yöneldiğini belirten Eşrefoğlu, İzmir ve Sivas'ta fabrikalarının olduğunu beyan etti. Eşrefoğlu, bir dönem cezaevinde kaldığı için işlerinin istediği gibi gitmediğini, bu dönemlere ait vergi borçlarının biriktiğini söyledi. Devleti zarara uğratmadığını aktaran sanık Eşrefoğlu, şöyle devam etti:

"Fabrika iflas etmesin diye elimizden geleni yaptık. 48 milyon için 350 milyonluk fabrikayı hileli iflas göstermek mantıklı değil. Şirket ve onlara ait taşınmazlar bize ait, başkasının adına değil. Bizim sadece iki fabrikanın değeri 650 milyon dolar. Devleti zarara uğratmış, mal kaçırmış değilim. Borcumuz var ama fabrikalar da orada. Her şeyin faturası var. İddia edildiği usulsüzlük yaptığımız doğru değildir."

İddianamede yer alan telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu inkar etmeyen Eşrefoğlu, görüşme içeriklerinin ticaret hayatına ilişkin olduğunu, suç unsuru içeren bir konuşmanın olmadığını söyledi.

Suç örgütü kurmadığını, kamuyu zarara uğratacak şekilde dolandırıcılık yapmadığını öne süren sanık Fırat Ardıç tahliyesini talep etti. Sanık Hasan Kabuklu ise satış pazarlama müdürü olarak çalıştığını, örgüt yöneticiliği suçlamasını kabul etmediğini, sağlık sorunları nedeniyle 2016 yılından 2020 Temmuz ayına kadar çalışmadığını beyan etti. Ede Demir Çelik firmasını Erol Evcil'in talimatıyla kurduğunu ve devrettiğini ifade eden Kabuklu, faturasız mal satışı yapmadıklarını, muhasebe ve mali işlerle kendisinin ilgilenmediğini, hurda alım ve demir satışıyla ilgilendiğini söyledi. Kabuklu, iddianamedeki ses kayıtlarının patron çalışan ilişkisinde olduğunu belirtti.

Sanıklardan Sadık Fırat Ekşioğulları da üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Hurda demir işi yaptığını belirten Ekşioğulları, sanık Erol Evcil ile ticari ilişkileri bulunduğunu fakat bu faaliyetlerde suç unsuru olmadığını savundu. İddianamedeki ses kayıtlarını doğrulayan Ekşioğulları, söz konusu konuşmaların ticaret içerisinde olduğunu dile getirdi.

Sanık ve avukat beyanlarının ardından duruşma yarın devam etmek üzere sona erdi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa

Ankara Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title