26 Eylül Dil Bayramı
AK Parti Amasya Milletvekili Dr. Avni Erdemir, "Hiç Şüphesiz Bizim Ses Bayrağımız Olan Dilimiz, Millet Olarak Milli Kültürümüzün, Birlik ve Beraberliğimizin En Önemli Harcıdır. Bu Sebeple Fert ve Devlet Olarak En Önemli Görevlerimizden Biri de Dilimize Sahip Çıkmak ve Onu Zenginleştirmektir" Dedi.
AK Parti Amasya Milletvekili Dr. Avni Erdemir, "Hiç şüphesiz bizim ses bayrağımız olan dilimiz, millet olarak milli kültürümüzün, birlik ve beraberliğimizin en önemli harcıdır. Bu sebeple fert ve devlet olarak en önemli görevlerimizden biri de dilimize sahip çıkmak ve onu zenginleştirmektir" dedi.
AK Parti Amasya İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında Türkçe'yi bilim dili haline getirmek ve zenginleştirmek için yapılacak ilk işin Türkiye'yi siyasi, sosyal ve ekonomik olarak yükseltmek olduğunu söyleyen AK Parti Amasya Milletvekili Dr. Avni Erdemir, "Türkçe'yi bilim dili haline getirecek olanlar eğitilmiş kadrolardır. Özellikle üniversitelerdir. Maalesef biz bugün yabancı dille eğitim ile yabancı dil öğretimini birbirine karıştırdık. Ülkenin en zeki çocuklarına en başarılı liselerimizde
ve üniversitelerimizde yabancı dil öğretiyoruz diye yabancı dille eğitim yaptık. Düşünen, çalışan insanlarımızın önüne yabancı dili koyduk, 'Sen Türkçe değil, İngilizce düşün, Fransızca düşün, Almanca düşün' dedik. Bilemedik ki insan en iyi, en güzel ancak ana dilinde düşünür. Akademik yükseltmelerde makalelere İngilizce olma şartı getirdik. Ondan sonra da şikayet ediyoruz ve diyoruz ki, 'Türkçe bilim dili değildir'. Elbette olamaz, bilim adamı Türkçe düşünmeden, Türkçe terim, Türkçe kavram üretmeden Türkçe
nasıl bilim dili haline gelecek. İngilizce makale yazan bir fizikçi, elbette İngilizce'deki hazır kavramları kullanacak. Bu sebeple Türkçe'yi bilim dili haline getirmek için yapılması gereken öncelikle dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan yabancı dille eğitim anlayışına son verilmeli. Bilimsel makalelerin önemini ve kalitesini hangi dilde yazıldığı değil içeriği tayin etmelidir. Buradan elbette yabancı dil öğretimine karşı olduğumuz çıkmamalı, bilakis bilim adamlarımıza bir değil, 2-3 yabancı dil bilecek
imkanlar verilmeli, ama mutlaka Türkçe düşünmeyi, Türkçe yazmayı özendirmeli ve zamanla dilimizi bilim dili haline getirmeyi hedeflemeliyiz. Ancak o zaman milletimize ve dilimize en iyi hizmeti yapmış oluruz" diye konuştu.
Lisans eğitimini 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitim Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümünde, yüksek lisansı Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana bilim Dalı, Türk Edebiyatı Bilim Dalı, doktorasını da Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı'nda yapan Dr. Erdemir, dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeleri Türkçe'nin geleceği adına iyi takip etmek gerektiğini,
bu yeni dönemin Türkçe'nin önüne yeni fırsatlar ve yeni engeller çıkarttığını ifade etti. Dr. Avni Erdemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Küreselleşme fırtınası ve internet teknolojisi yarınlara yönelik projesi olmayanları kuru yaprak gibi bir yerlere doğru savuruyor. Maalesef geçmişte bir dünya dili olan Türkçe, bugün bu haliyle Türk dünyasının dili olmaya bile aday değildir. İki binli yılların sonunda bu küreselleşme ve internet teknolojisinin etkisiyle yeryüzündeki mevcut dillerin yüzde doksanının kaybolacağını ileri sürenler bile var. Bu sebeple teknolojinin ve küreselleşmenin getirdiği bu olumsuzluklara karşı mutlaka, ayağı yere
basan tedbirler alınmalı, dilimizin gelişmesi ve bir bilim dili olması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Diğer taraftan bu olumsuzluklara karşılık yaşadığımız dönem, yani 21. yüzyıl bize büyük bir imkan sunuyor. Türk dünyasıyla kültürel bağlarımızın büyük ölçüde güçlenmesi, başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok bölgesine milyonlarca insanımızın göç etmesi, devletimizin ve özel teşebbüs sahibi insanlarımızın dünyanın değişik bölgelerinde okullar açması, Türkçe'nin kullanım alanını genişletmiş, bizleri
büyük bir kültür coğrafyasında oldukça etkin bir konuma getirmiştir. Balkan ülkelerinden milyonlarca Türk'ün yaşadığı Avrupa ülkelerine, ana dili Türkçe olan milyonlarca insanın yaşadığı Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve tarih boyunca Türk topluluklarının yaşadığı Doğu Asya ve Orta Doğu ülkelerine kadar büyük bir coğrafyada Türkçe kitaplar, gazeteler ve dergiler basılmakta, televizyon ve radyo kanalları Türkçe yayınlar yapmaktadır. Bu gerçeklik Türkçe'yi dünya dilleri arasına katmıştır. UNESCO raporlarına
göre Türkçe dünya dilleri arasında beşinci sırada yer almaktadır. İki yüz milyondan fazla nüfus 12 milyon metrekare alanda Türkçe konuşmaktadır. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik müzakereleri süreci ve bunu izleyecek üyelik döneminde Türkçe'nin resmi statüsünde elde edeceği yeni kazanımlar, dilimizin kullanım ve etki alanını daha da büyütecektir."
(DY-SA-ÖZ-Y)