2018 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, "AK Parti hükümetleri sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı şiar edinerek, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı her vatandaş için ulaşılabilir ve yararlanılabilir kılma düsturuyla hareket etmiştir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Sağlık Bakanlığı ile bağlı kurum ve kuruluşların bütçeleri üzerinde milletvekilleri söz aldı.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, kamu-özel ortaklığıyla kurulan şehir hastanelerine ilişkin sözleşmelerin içerikleri ile yükümlülüklerin bilinmediğini söyledi. Şehir hastaneleri nedeniyle ülkenin ekonomik yük altına girdiğini savunan Temizel, gelecekte dünyadaki değişikliklere göre yapılacak harcamaların önünün şimdiden kesildiğini öne sürdü.

Bugünün "Dünya Diyabet Günü" olduğunu anımsatan Temizel, Türkiye'nin obezitede dünyada ikinciliğe doğru yükseldiğini ifade etti.

Genetiğine uygun gıdaların kullanılmaması halinde diyabetin ve obezitenin önüne geçilemeyeceğini vurgulayan Temizel, "Türkiye, obezite ile mücadele edecek beslenme rejimlerini rahatlıkla destekleyecek ürün çeşitliğine sahip dünyanın sayılı ülkelerinden bir tanesi. Üretebilirsiniz, yetiştirebilirsiniz, insanlara sağlıklı bir şekilde verebilirsiniz. İnsanların yaşam şeklini, bu AVM'lerin dışında birazcık doğaya çıkarak koruyabilirsiniz." diye konuştu.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da sedef hastası olduğunu, toplumda barış ve demokratikleşme havası yaratıldığında bu hastalığının iyileştiğini ancak barış iradesinden vazgeçilince hastalığının arttığını öne sürdü. Milyonlarca insanın gelecekle ilgili kaygıları bulunduğunu bunun da stres yarattığını belirten Paylan, "Hükümetiniz toplumu da bireyleri de hasta etti. Sayın Cumhurbaşkanı konuştukça milyonlarca insan hasta oluyor. Çünkü kutuplaştırıyor, kamplaştırıyor, ötekileştiriyor. Hükümetinizin politikaları insanları hasta ediyor." görüşünü savundu.

Beslenme politikaları ve sağlıktaki performans sistemini eleştiren Paylan, hastanelerde gereksiz tetkikler yapıldığını, hastaların müşteri gibi görüldüğünü öne sürdü.

Bütçeden sağlığa yapılan yatırımların artması gerektiğini anlatan Paylan, "OHAL, KHK'lar, savaş politikaları, AKP'nin şehirleri ve AKP hükümetleri sağlığa zararlıdır." ifadelerini kullandı.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan ise şehirlerde nüfusun giderek artığını, bu nedenle sağlık arz ve talebinin farklılaştığını dile getirerek, sağlıkta farklı yöntemlerin ele alınması gerektiğini vurguladı.

"Şehir hastaneleri Türkiye'yi yakabilir." diyen Ayhan, sadece sağlığa ilişkin değil alt yapıya ilişkin problemlerinin de ortaya çıkabileceğini öne sürdü.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri de bütçede eğitimden sonra en fazla payın sağlık alanına ayrıldığını anımsattı.

AK Parti döneminde sağlık alanına yapılan yatırımları anlatan Cevheri, "AK Parti hükümetleri sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı şiar edinerek, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı her vatandaş için ulaşılabilir ve yararlanılabilir kılma düsturuyla hareket etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da sağlıkta gereksiz tetkik ve MR çekiminin arttığını savundu.

Önleyici sağlık hizmetlerinden uzaklaşılıp, tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelinmesini eleştiren Bekaroğlu, önleyici sağlık hizmetlerinin artırılması gerektiğini belirtti. Bekaroğlu, şehir hastanelerine ilişkin sözleşmeleri de eleştirdi.

Kavuncu: "Şehir hastanelerinde hasta garantisi yok"

AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu da Türkiye'nin her bir metrekaresine acil sağlık hizmetlerinin götürüldüğünü ifade ederek, sağlık çalışanlarının memnuniyet oranlarının yükseltilmesi için de çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Şehir hastanelerine ilişkin tartışmaların yanlış zeminde ilerlediğini kaydeden Kavuncu, "Şehir hastanelerinde, 'hasta garanti oranı' diye bir şey yok, tetkik garantisi veriliyor. Hasta garantisi değil tetkik garantisi veriliyor. Bu da yapılan tetkiklerin daha sonra, bu yılki tetkiklere göre yüzde 70 belirlenen orandır. Burada bu yüzde 70'in doldurulmama ihtimali var mı? Şu anda teorik olarak bu yok." ifadelerini kullandı.

Kavuncu, şehir hastanelerinin sadece inşaat bedelleriyle değil, personel, işletim, bakım giderleriyle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da Sağlık Bakanlığının yatırım yapamaz ve halkın sağlığını koruyamaz durumda olduğunu iddia ederek, "Yatırım yapamaz durumdasınız bu nedenle şehir hastanelerini gündeme getirdiniz. Sağlık Komisyonu Başkanı, açsın sözleşmeye baksın. Yüzde 70 doluluk oranı mı yazıyor tetkik bedeli mi yazıyor? Burada kimsenin kimseye yanlış bilgi verme hakkı yoktur. Hasta garantisi vardır üstelik de ödeyeceğiniz kiralar döviz endekslidir." açıklamasında bulundu.

Sağlıkta cepten yapılan harcamaların azaldığına ilişkin bilginin doğru olmadığını kaydeden Atıcı, "2002 yılında yıllık cepten harcama 35 dolar iken şimdi sizin zamanınızda 100 dolar." dedi.

Kaynak: AA / Politika