2014 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde tartışma yaşandı.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, bakanlık bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, "stratejik derinlik" pratiğinin ülke ve dünya gerçekleriyle örtüşmediğini savunarak, gelinen noktada Türkiye'nin mezhep siyasetinin peşinde koşan ülkeye dönüştüğünü ileri sürdü. Ayaydın, "Esad diktatör ise hakkında soykırım ve savaş suçlarından tutuklama kararı bulunan Sudan Devlet Başkanı El Beşir neydi? İzlediğiniz politika mezhep eksenli... Müslüman kardeşler ile özdeşleşen bir politika izliyorsunuz. Onun için Mısır'daki darbeye bu kadar yüksek tepki koydunuz. Mursi'yi önceden gidip uyardınız. Amaç Müslüman kardeşleri bölgede iktidar yapmaktı. Çünkü onların abisi, lideri sizsiniz" dedi.

Davutoğlu'nun proaktifliği, maceracılık ve hayallerle karıştırdığını öne süren Ayaydın, " Suriye'de ön alayım derken ülkeyi savaşın eşiğine getirdiniz. Esad'ın gitmesi için köktendinci gruplara gözyumdunuz, desteklediniz, ABD'den tepki alınca, köktendinci terör sınıra dayanınca U çizmeye başladınız. Üstelik bu köktendinci terörist gruplara verdiğiniz destek bumerang gibi size döndü. Suriye, teröre destek verdiği iddiasıyla BM'den Türkiye hakkında soruşturma açılmasını istiyor. Yazık, ne hallere düştük. Mezhep düzeyli politikayla Türkiye'yi bataklığa götürüyorsunuz. Stratejik derinlikten değerli yanlızlığa geldiniz. Buna değerli yalnızlık değil, tercihli bataklık demek daha doğru olur. Sıfır sorun dediniz, prestijimiz sıfırlanıyor, soft power, boş power'e dönüştü" görüşünü savundu.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, yanlış dış politikanın yalnızlaşmayı getirdiğini belirterek, "Diyarbakır'da yaptığınız şov neyin nesiydi? Kürdistan lafını kullanmayı meşrulaştıracaksınız, sonra dönüp Suriye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünden söz edeceksiniz. Bir milletvekili tweet atıyor; 'asrın liderini Diyarbakır'da misafir ettik' diyor. Anlayamadım; asrın lideri Başbakan ise niye misafir? Barzani mi asrın lideri? Afederiniz iki ucu şey gibi. O şova siz de katıldınız. Irak'ta yaşananların bir benzeri şimdi Suriye'de yaşanıyor. Bunun en önemli müsebbibi ülke olarak biziz" dedi.

-"Telin öbür tarafındaki akrabalarıma terörist diyorsunuz"

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, TİKA ve Yurtdışı Türkler Başkanlığı'nın başka bakanlıkta olmasını eleştirerek, "Bunlar dışarıda değil de uzayda mı çalışıyor?" diye sordu.

Davutoğlu'nun konuşmasında terörizm ile ilgili geçen bütçelerde söylediklerini tekrar ettiğini belirten Kaplan, "Bir şeyler değişmedi mi? Çözüm sürecinde bir yıl, atılmayan tek mermi, görüşmeler, El kaide ve el Nusra'nın tehditleri ve saldırıları, elçiliklere yönelik tehditler... Bütün bunları söyledik, konuştuk. Suriye'de bir halkın var olma mücadelesi ve çok ciddi hak arayışı var. Bu hak arayışında yok PYD de düşman, yok bilmem kim de düşman... Bu konuda dış politikanız çok sakat, sıfır, zero değil, bin kere zero. Bu zihniyet değişmediği zaman, Ortadoğu'da elinizde bir Kürtler kaldı, onu da kaybedersiniz. Orada akrabası olan biri olarak konuşuyorum; telin öbür tarafındaki akrabalarıma terörist diyorsunuz. 70-80 yaşındaki insanlar kendilerini korumak için nöbet tutuyor. O kelle kesen, insanların ciğerlerini söküp yiyen, İslam adına bunu yapan bir barbar zihniyetin karşısında Dışişleri'nin dimdik ve açık durması lazım, silah, para, destek vermemesi lazım. Bu ciddi hatadır. Afrika'da elçiliklerimize saldırmadı mı? Bu değerli yalnızlık değil, bu çok farklı zavallılık durumuna gelmektir" diye konuştu.

Türkiye'nin Roj TV'yi kapatarak zamanını boşuna harcadığını ifade eden Kaplan, 180 televizyon olduğunu, bunların gelip Türkiye'de yayın yapması gerektiğini söyledi. Kaplan, 2. Cenevre görüşmesinin fırsata çevrilebileceğini savundu.

-"El Nusra'nın terör örgütü olup olmadığını cevaplamayan bakanımız var"

CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Türkiye'nin bugün boşlukta sürünen bir ülke haline geldiğini savunarak, Arap Baharı'ndan dışlanan ve Ortadoğu barışından düşmüş bir ülke olduğunu söyledi. "Defalarca sormamıza rağmen El Nusra'nın terör örgütü olup olmadığını cevaplamayan, 'El Kaide'nin bir terör örgütü olup olmadığı konusunda net açıklama yapmayan bakanımız vardır" dedi.

Loğoğlu, 11 yıllık iktidarın Ermeni, Kıbrıs, Ege sorunlarını çözemediğini, tüm komşularla gergin, hatta ülkeyi savaş eşiğine getiren politika izlendiğini söyledi. Loğoğlu, "Arkasında bu kadar güçlü teşkilat olan Bakan, bu kadar hatayı nasıl yapabiliyor anlamakta güçlük çekiyorum. Bakanlık Teşkilat Yasası'na son yıllarda çok ciddi müdahaleler yapılmıştır. Tüm kıstaslar kenara itilmiş. İktidar partisinin öncelikleri, çıkarlarını gözeten teşkilat haline getirilmiştir. Dışişleri'ne yapılan bu kötülük, Davutoğlu'nun tarihe olumsuz geçmesini sağlayacak" görüşünü savundu.

-Tartışma

CHP Mersin Miletvekili Aytuğ Atıcı, Davutoğlu'na hitaben, "Dış politikada iyi olduğunuza inanıyorsunuz. Hekim olarak sizi izliyorum. Gerçekten kendinizin iyi olduğuna inanıyorsunuz. Dünyada başka hiçbir ülke buna inanmıyor. Keşke bizi yanıltıyor olsaydınız, o zaman düzelme umudunuz olurdu. Maalesef doğru yaptığınıza inanıyorsunuz, o nedenle hiçbir şekilde düzelme umudu kalmadı. Bilmediğinizi bilmiyorsunuz. Etrafınıza da inanmıyorsunuz. Türkiye'nin yanlızlığından vazgeçtim ama siz de yalnızsınız" dedi.

Atıcı, onaylanmayan uluslararası anlaşmaların Komisyon ve Genel Kurul'dan geçmeden onaylanmış gibi işleme konulduğunu ileri sürdü. Ortadoğu politikasına işaret eden Atıcı, "Reyhanlı'da, Ceylanpınar'da yaşananlar mı, bölgede ticaretin bitmesi mi, bölge insanının üç kuruş parasını silahlanmaya ayırması mı ulusal çıkar? İnsani boyut diyorsunuz; muhaliflere, uç terör gruplarına silah sağlamak mı insani boyut? Adana'da yakalanan sarin gazı mı insani boyut? Biz sizinle aynı ruh halinde değiliz. Kendi ülkenizde sağlayamadığınız demokrasiyi nasıl götüreceksiniz Ortadoğu ülkelerine?" diye konuştu.

Atıcı'nın, "Gezi'de, ODTÜ'de demokrasi isteyenlere silah doğrulttunuz mu, doğrultmadınız mı? Plastik, gerçek mermilerle insanlar öldü mü, ölmedi mi, gözü çıktı mı, çıkmadı mı? Esad'a diyorsunuz ki' halkına silah doğultuyordu zalim.' Çok haklısınız o bir zalim" demesine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "nihayet, nihayet söylediniz" dedi. Atıcı, Davutoğlu'na, "Beni tahrik etmeyin. Bu size yakışmıyor. Sizin halkınıza silah doğrulttuğunuz gibi Esad da halkına silah doğrultuyor. Hiçbir farkınız yok. Sadece ölen insan sayısı farklı... Orada binlerce insan öldü, burada 7 insan öldü. Burada Türkiye Cumhuriyeti devleti de halkına silah doğrulttu, Suriye'deki de. Hiçbir farkınız yok sayın bakan. Lütfen kendinizi de bizi de kandırmayın" şeklinde konuştu.

Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin halkına silah doğrulttuğu" ifadesinin yanlış olduğunu söyledi. Atıcı'nın, "Gezi'dekileri de mi Esad öldürdü?" demesine, AK Parti'li milletvekilleri tepki gösterdi.

-"İstifa etmeniz gerekir"

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, dış politika uygulamalarının Ortadoğu'da mezhep eksenli olduğunu ve kimliklerin esas alındığını ifade ederek, bugün farklı bir noktaya gidildiğini söyledi. Kuşoğlu, geçmişteki politikaları inkar noktasına gelmesinin Bakan Davutoğlu'nun istifasını gerektirdiğini söyledi. Kuşoğlu, Davutoğlu'nun başarısız olduğunu, dış politikada Cumhuriyet tarihinin en başarısız döneminin yaşandığını savunarak, istifa etmesi gerektiğini öne sürdü.

Davutoğlu'nun, Gazi Parkı olaylarıyla ilgili sözlerine işaret eden Kuşoğlu, "Protestolar Türkiye'de ifade ve düşünce özürlüğünün gurur duyulacak noktaya geldiğini gösteriyorsa, bu Gezi sayesindedir. Kelime oyunu yapmanıza gerek yok. Gezi olayları tüm dünyada etki yaratmışsa, Türkiye örnek olmuşsa bundan gurur duyduğunuzu saklamanıza gerek yok. Ama Hükümet oradaki tutumuyla gurur duyulacak durumda değil" dedi.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Kuzey Avrasya ile Avrupa atlantik ekseni arasında sıkışmış bir dış politika izlendiğini savunarak, "Birileri dünyayı şekillendiriyor, biz de bunun içinde ikinci sınıf olarak yolumuza devam edelim diyorsunuz. Türkiye kendi yakın çevresinden yola çıkmak zorundadır. Pencereyi Kudüs ve Medine'den ibaret saymamak lazım. Türkiye ağırlıklarından kurtulmalıdır. Ağırlığın başında da Kürt sorunu geliyor. Kürt sorununun hala Fırat'ın doğu yakası olarak görünmesi yanlış. Bu yüzden misak-ı milliyi giderek küçültürsünüz. Türkiye, Suriye'de palazlandırdığı çetelerle boğuşma noktasındadır. Kürtler Rojava'da Türkiye'ye sıçrayacak büyük tehlikenin önünde barikat kurdular" diye konuştu.

-"Hayal aleminde yaşıyorsunuz"

CHP Ankara Milletvekli İzzet Çetin, yabancılara verilen devlet nişanından Atatürk resminin çıkarılmasını kınadığını ifade ederek, "Bakan, sadece 3 komşuyla; Suriye, Güney Kıbrıs ve Ermenistan ile sorunumuz var, dedi. Sıfır sorundan, değerli yalnızlığa geldiniz.Tutarsız ve kararsız bir dış politika izleniyor. Sizin hayal politikanız ekseninde bir dış politika gelişti. Sorunumuz olmayan komşumuz kalmadı. Sarin gazını kimin kullandığını bildiğinizi söylediniz, kim kullandı? Hayal aleminde yaşıyorsunuz. El Nusra gibi terör örgütlerinin Türkiye'den destek gördüğü söyleniyor. Türkiye uluslararası arenada terörizme destek konumuna düştü" diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Barzani'nin Diyarbakır ziyaretine işaret ederek. "İnşallah bir gün Türk milletinden de özür dilersiniz. Ülkemizin başına ileride altından zor kalkacağımız püsküllü belalar açıyorsunuz. Siz sanki Thomas More'un ütopya ülkesinde yaşıyorsunuz, yani yok ülkesinde... Hükümetin dış politikası Ortadoğu'da duvara toslamıştır. Tek dayanağınız Barzani kaldı. Türkiye'nin haritasını bozma küstahlığında bulunan Barzani... 'Suriye'dekiler bizim misafirimiz, istedikleri kadar kalacaklar' dediniz. Misafir istediği kadar kalabilir mi, onlara vatandaşlık mı vereceksiniz, oy mu kullandıracaksınız?" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Bakan Davutoğlu'nun kendisinden önce izlenen politikayı yok saydığını söyledi. Korutürk, dış politikada yeni bir konuma gelindiğini kaydetti. Korutürk'ün, "Ekspo 2015'e katılmama gibi bir durumun olduğunu duyduğunu" söylemesine, Davutoğlu, "Yok öyle bir şey..." karşılığını verdi.

-"Cumhuriyet tarihinin en başarısız bakanısınız"

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, "Cumhuriyet tarihinin ve kabinenin en başarısız bakanısızınız. Bu hem sizinle hem Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili... Eski paradigmayla hesaplaşıp yerine ne koydunuz? Seçkin demokratik devletten, mezhepçiliğe geçtiniz. Komşularla ilişkiler de bu mezhepçi bakış açısıyla yürütülüyor. El Kaide'nin lojistik üssü gibi algılanan bir Türkiye...Dış politikanız ABD'ye gittikten sonra resetlendi. Ne oldu, Suriye'ye giden araçlardaki silahlara el konulmaya başlandı, Mısır'da darbe hükümetini tanımayacağın söyleyen hükümet oraya büyükelçi gönderdi. Sayın Bakan hayal dünyasındasınız. Siz 21. yüzyılın Enver Paşasısınız" görüşünü savundu.

Komisyonda AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu'nun, CHP'nin Irak ziyaretine değinerek, "Giderken Necef ve Kerkük'e de uğrayacaklarını ilan ettiler. Sonra evsahipleri onlara ne kadar izin vermişse, Bağdat'ta birkaç göstermelik ziyaret yaptıktan sonra ülkeye döndüler" demesi tartışma yarattı. CHP'lilerin, "Kayseri'ye inmedik. Gazze ne oldu, Başbakan ne zaman gidecek?" diye laf attı.

Baloğlu, Davutoğlu'nun Irak'taki tüm kesimler tarafından kucaklandığını belirterek, "Dış politika konuşmaktan vazgeçin. Siz gittiğiniz ülkelerden dönün yeter" dedi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Diyarbakır'da yaşananlarla ilgili olarak, "Sayın Bakan, Kürtçe biliyor musunuz? Orada öldürülen bir PKK'lıya ithafen yazılmış, Türk miletini düşman gösteren şarkılar söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti'ne terörist diyen bir hainden niye özür dilediniz? Siz terörist olmayı kabul mü ediyorsunuz? Türk milleti sizi vatanperver olmanız için bu göreve getirdi. Aklınızı başınıza toplayın. Bilin ki Türk milleti de henüz son sözünü söylemedi" diye konuştu.

CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerin kötü gittiğini söyledi.

CHP Mersin Miletvekili Vahap Seçer, "Bakan olduğunuzda bende güven oluştu. Dış politika zafiyetinin sizinle çözüleceğini sandım. Bugün hayalkırıklığı yaşıyorum, üzüntümü ifade ediyorum. Ortadoğu siyasetini Başbakan'ın talepleri, hırsı, arzusu ve direktifleri doğrultusunda yaptığınızı düşünüyorum" görüşünü savundu. - Ankara

Kaynak: AA / Politika