2008-2010 Orta Vadede Korsanlıkla Mücadele Eylem Planı Hazırlıkları

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, dünyada ve Türkiye'de korsanla mücadelede yapılan yasal düzenlemelerin, idari tedbirlerin, hapis ve para cezalarının ancak belirli bir düzeye kadar etkili olabildiğini belirterek, "Korsanla mücadelede kilit rolü oynayacak unsur, kamuoyunun bilinçlendirilmesidir" dedi.

Hilton Oteli'nde düzenlenen Fikri Haklar Koordinasyon Komitesi toplantısında, 2008-2010 Orta Vadede Korsanlıkla Mücadele Eylem Planı ele alındı. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de katıldı. Bakan Günay burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomisi ve kültür hayatının temel aktörleri olan sektörlerin gelişimini ve bu sektörlerde nitelikli eserler üretilmesini engelleyen korsan faaliyetlerle mücadele etmenin yalnızca hak sahiplerinin haklarını korumak

bakımından değil, uluslararası alanda rekabet şansını artırmak bakımından da çok önemli olduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın korsanla mücadele konusunda 2004 yılında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve idari tedbirlerle korsanı sonlandırmaya yönelik bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Günay, bu kapsamda öncelikle etkili bir mevzuat oluşturulması amacıyla 5846 sayılı Kanun'da 2004 yılında yapılan yasal düzenlemeyle oldukça kapsamlı hükümler getirildiğini, fikri hak ihlallerine yönelik etkin

bir ceza sisteminin öngörüldüğünü, ayrıca yapılan düzenlemeyle korsana imkan tanıyacak ortamların oluşmasını engellemek amacıyla yasal olarak çoğaltılmış fikir ve sanat esenleri nüshalarının sokakta satışının da yasaklandığını kaydetti. Yasal düzenlemelerin yanı sıra korsanla mücadeleyi önleyici rol oynaması ve denetimlerde kolluk kuvvetlerine, yargılama sürecinde ise mahkemelere yarar sağlaması amacıyla bakanlık tarafından 3 sistem uygulandığını belirten Günay, bunların kayıt-tescil, bandrol ve sertifika

sistemleri olduğunu ifade etti. Günay, hak sahiplerinin belirlenmesinde ise bir ispat aracı olarak öngörülen ve genellikle yargılama sürecinde hak sahipliğinin tespitinde kullanılan kayıt-tescil sisteminin bir başka pratik faydasının ise eser ve eser sahiplerine ilişkin veri tabanına kaynak oluşturduğunu dile getirdi.

Korsanla mücadelede en etkili araçlardan biri olarak kabul edilen bandrol sisteminin hem denetimler esnasında hem de yargılama sürecinde mahkemelere çok fayda sağladığının altını çizen Bakan Günay, sertifika sisteminin ise fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak üretim, çoğaltım gibi faaliyetlerde bulunan işyerlerinin sertifikalandırılması yoluyla da fikri mülkiyet haklarının korunması ve etkin bir şekilde takibinin sağlanmasının hedeflendiğini söyledi. Son dönemde gerçekleştirilen diğer bir gelişmenin

de illerde bandrol denetimi yapmak üzere kurulan denetim komisyonları üyelerine ikramiye verilmesine ilişkin olduğunu belirten Günay, bu düzenlemeyle de korsanlıkla mücadelede etkinliğin artırılması ve denetim komisyonu üyelerinin teşvik edilmesinin amaçlandığını ifade etti.

Bakan Günay, gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle idari tedbirlerin ve güvenlik kuvvetlerinin çalışmaları sonucunda korsanlıkla mücadelede alınan önlemlerin artırıldığını söyledi. Dünyada ve Türkiye'de korsanla mücadele konusunda yapılan çalışmalarda gelinen noktada yasal düzenlemeler, idari tedbirler, hapis ve para cezalarının ancak belirli bir düzeye kadar etkili olabildiğini vurgulayan Bakan Günay, "Mücadelede kilit rolü oynayacak unsur, kamuoyunun bilinçlendirilmesidir. Bu nedenle başarılı bir

mücadele için başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Adalet, Milli Eğitim ve İçişleri Bakanlıkları'nın, Gümrük Müsteşarlığı'nın meslek birimlerinin, üniversitelerin, meslek örgütlerinin ve konuyla ilgili tüm aktörlerin kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarına hız vermesi gerekmektedir. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında, okullarda yaratıcılığı, üretmenin ve korumanın öneminin küçük yaşlarda yerleştirilmesi amacıyla ortak çalışmalar yürütülmesi planlanmaktadır"

dedi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, korsanla mücadele alanında yasal düzenlemenin 57 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Kanunu çıkarmak kafi değildir, uygulamak son derece önemlidir. Çıkardığımız yasaları çıkış amacına göre uygulayamıyorsak, mücadeleyi tüm detaylarına kadar yapamıyorsak netice almakta zorlanıyoruz. Yayın, sinema ve müzik sektöründe Türkiye'de sanatın ve kültürün gelişmesi için bu alandaki mücadelede başarılı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sadece bir sanat eseri ortaya koyan insan mağdur olmuyor burada. Devlet de, toplum da mağdur oluyor. Çünkü kayıt dışılık var burada. Mücadele sadece sanatçıların ya

da sanat için yapılan bir mücadele olarak görülmemelidir. Bu devletin ve toplumun bir mücadelesi olarak kabul edilmeli ve topluma mal edilmelidir. Sanatçılarımıza ve üreticilerimize sahip çıkmak, toplumun da geleceğine sahip çıkmak anlamına geliyor. Bu alanla ilgili Temel Ceza Kanunları'na uygun olan bir değişikliği gerçekleştireceğiz. Bu alanla ilgili özel mahkemeler de kurulmuştur. 21 tane mahkeme var. Gerekirse, ihtiyaç olursa bunların sayısını da artırırız. Ne gibi yasal eksiklik varsa, onları

gerçekleştirmek bizim görevimizdir."

(DUY-CC-CC-Y)

Haberler