2007'de Dijital Bilgi Patlaması Yaşandı

Verinin altyapısına yönelik çözümler konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden EMC Corporation sponsorluğunda IDC tarafından gerçekleştirilen çalışma ile tüm dünyadaki bireyler ve kuruluşlar tarafından yaratılan ve kopyalanan farklı dijital verilerin miktarını ölçen ve bu verilerin ulaşacağı boyutları öngören güncellenmiş sonuçları açıkladı.

"İnanılmaz bir hızla büyüyen ve yaygınlaşan Dijital Alem: Dünya çapındaki veri miktarının 2011 senesinde ulaşması beklenen büyüklüğüne yönelik güncellenmiş tahmin çalışması", ilk olarak 2007 senesinin Mart ayında yayınlanan, IDC'nin Dijital Alem ile ilgili tahminlerini içeren çalışmanın güncellenmiş sonuçlarının altını çiziyor.

IDC'nin çalışma raporu büyüme oranları ile ilgili tahminlerin güncellenmiş halini sunmanın yanı sıra iş hayatı ve toplumu etkileyecek yeni bulgular da içeriyor. Sonuçların dayandığı veri ve analizlere göre:

"2007 senesinde Dijital Alem'in boyutu 281 milyar gigabyte (281 exabyte)'e ulaşmıştır. Bu rakam önceden yapılan tahminlerin yüzde 10 üzerindedir.

Yaklaşık yüzde 60 oranında yıllık birleşik büyüme hızı ile, Dijital Alem tahminlerin çok üzerinde bir hızla büyümektedir. 2011 senesinde büyüklüğünün 1.8 zettabyte'e (1.800 exabyte) ulaşması beklenmektedir. Bu da beş sene içinde büyüklüğün bugünkü boyutun 10 katına çıkacağı anlamına gelmektedir.

Ortalama bir insanla ilgili olarak bir günde yaratılan tüm dijital verilerin miktarı artık bireylerin kendi başlarına aktif biçimde yarattığı dijital veri miktarını aşmaktadır." IDC'nin yeni araştırması Dijital Alem'in; dijital kamera, dijital gözetleme kameraları ve dijital televizyonların dünya çapındaki artan satışlarına ve veri kopyalama trendinin yaygınlaşmasına bağlı olarak ilk tahminlere oranla çok daha büyük olduğunu ve çok daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor.

2007'de Dijital Alem'in ulaştığı büyüklük dünyada yaşayan her bir insan başına yaklaşık 45 gigabyte'lık (GB) dijital veri düşüyor. Bu büyüklük, 17 milyar adet 8 GB'lik iPhone'a denk geliyor.

Dijital Alem'in hızlı büyüme kaydeden diğer alanları arasında gelişmekte olan ülkelerde internet erişimi, sensör tabanlı uygulamalar, 'cloud bilgi işlem' ve milyonlarca çevrimiçi kullanıcı tarafından oluşturulan dijital içeriğin oluşturduğu sosyal ağlar ile ilgili alanlar yer alıyor.

Araştırmaya göre, 2007 yılında bireyler hakkında yaratılan dijital bilgi miktarı yani "Dijital Gölge", ilk kez bireylerin kendi yarattıkları dijital bilgi miktarını geçti.

IDC'nin araştırması, toplumla Dijital Alem arasındaki etkileşimi de incelemekte ve bireysel kullanıcıların Dijital Alem'e aktif bir biçimde nasıl katkıda bulunabileceğine dair önerilerde de bulunuyor. Bireysel kullanıcıların Dijital Alem'de bıraktıkları iz internet kullanımları, sosyal ağ kullanıcıları olmaları, e-posta kullanımları, cep telefonu kullanımları, dijital kamera kullanımları ve kredi kartı ile gerçekleştirdikleri işlemler oluşturuyor. Çalışma raporu bireysel kullanıcıların Dijital Alem'e hızla büyümekte olan pasif katkılarına da yer vermektedir. Bu pasif katkılar aynı zamanda "Dijital Gölge" olarak da anılıyor.

IDC Araştırma Bölümü Direktörü ve Araştırmalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı John Gantz konuyla ilgili olarak, "Güncellenmiş çalışma sonucunda, bireylerin dijital iz yalnızca yarısını fotoğraf çekmek, e-posta yollamak ya da dijital telefon görüşmesi yapmak gibi kendi gerçekleştirdikleri eylemlerin oluşturduğunu keşfettik. Diğer yarısını ise dijital gölge dediğimiz başkaları tarafından yaratılan, bireylere ait finansal kayıtlar, e-postalama listesindeki isimler, internette gezilen sitelerin listesi ya da havaalanları ve şehir merkezlerinde güvenlik kameraları tarafından çekilen görüntüler gibi verilerin oluşturduğunu gözlemledik. Bu araştırma bizlere ilk kez, dijital gölgenin boyutunun bireylerin kendileri ile ilgili yarattıkları dijital verilerin boyutundan daha büyük olduğunu gösterdi" dedi.

EMC CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkanı Joe Tucci de çalışma ile ilgili olarak, "Toplum şimdiden dünyadaki dijital veri patlamasının erken etkilerini hissetmeye başladı. Kuruluşlar verileri yeni yöntemlerle kullanma konusunda karşılarına çıkacak sınırsız sayıda fırsatı değerlendirmek ve veri idaresi ile ilgili zorluklara göğüs germek için planlama yapmak zorundadır. Bireylerin dijital iz büyüdükçe, bu verilerin gizli tutulması, korunması, erişilebilirliği ve güvenliği için görevlendirilen kuruluşların sorumluluğu da aynı oranda büyüyecektir. Yaratılan verilerin suistimal edilmesi, sızdırılması ve güvenlik ihlalleri konusundaki riskleri bertaraf etmek ve bu konulardaki kurallara uymak tamamen bu kuruluşların IT departmanlarının sorumluluğundadır" diye konuştu.

(CY-CY-ÖK-E)

Haberler