Haberler

16 yaşında İdamla yargılandı, 15 Temmuz'da hain FETÖ kurşunu ile şehit oldu

Güncelleme:

16 yaşında İdamla yargılandı, 15 Temmuz'da hain FETÖ kurşunu ile şehit oldu 15 Temmuz şehitlerden Halil Kantarcı'nın babası Ali Kantarcı ve annesi Fadime Kantarcı, hain darbe girişiminin 4.

16 yaşında İdamla yargılandı, 15 Temmuz'da hain FETÖ kurşunu ile şehit oldu

15 Temmuz şehitlerden Halil Kantarcı'nın babası Ali Kantarcı ve annesi Fadime Kantarcı, hain darbe girişiminin 4.yıl dönümüne günler kala aldıkları Ayasofya kararı ile mutlu oldu

SİVAS - 15 Temmuz şehitlerden Halil Kantarcı'nın babası Ali Kantarcı ve annesi Fadime Kantarcı, hain darbe girişiminin 4.yıl dönümüne günler kala aldıkları Ayasofya kararı ile mutlu oldu.

28 Şubat sürecinin en genç mağdurlarından Sivas'ın Zara ilçesi Canova köyü nüfusuna kayıtlı Halil Kantarcı, 16 yaşında uğradığı bir iftira sonucu Devlet Güvenlik Mahkemesinde idamla yargılandı. Hiç bulunmadığı bir yerde alkollü bir eğlence mekanına taş attığı, İBDA-C örgütüne mensup olduğu gerekçesi ile hiçbir delil bulunmadan 8 yıl 3 ay hapis yattı. 16 yaşında girdiği ceza evinden 24 yaşında çıktı. 15 Temmuz 2016 tarihinde hain darbe girişimine karşı duru. Boynundan girip böbreğinden çıkan hain bir kurşunla şehit oldu.

Bir Halil öldü yüzbinlerce Halilleri oldu

Şehit Halil Kantar'ın babası Ali Kantar aradan geçen 4 yıla rağmen oğlunun yaşadıklarını yaşlı gözlerle anlatıp, "15 Temmuz hain darbe girişimi bizi üzdü, bizi derinden yaraladı, yarımızı aldı götürdü. Allah inşallah bir daha böyle bir durumla karşılaştırmaz. Temennimiz budur. Biz bir tane Halil kaybettik ama yüz bin tane Halil'imiz oldu. Yurt dışından bile, kendi isimleri ne olursa olsun, kendilerini Halil olarak kabul ederek bizi arayanlar oldu. Allah razı olsun. Bizi hiç bin zaman yalnız bırakmadılar" dedi.

Ortaokul öğrencisi 8 yıl ceza evinde yattı

Şehit babası oğlunun 28 Şubat sürecinde daha 16 yaşındayken uğradığı bir iftira ile 8 yıl 3 ay hapse atıldığını belirtip, "Halil'in ömrü boyunca mücadele verdi. Daha 16 yaşında bir iftiraya uğradı. 'Birahaneye taş attı' dediler. 'İBD-C üyesi' dediler. Ortaokul öğrencisiyken 8 yıl 3 ay ceza evinde kaldı. O 8 sene ömrümüzün yarısı aldı götürdü bizden. Halil'de bizde çok zulüm çektik. Halil'i ve bizi tanıyan herkes iftiraya uğradığımızı anladı. Bize destek verdiler" dedi.

Çocuklarına haram yedirmedi

Acılı baba çocuklarına haram yedirmediğini, anlarında hiçbir zaman başını eğdirmediğini ifade edip, "Kaderi böyleymiş. 8 yıl 3 ay ceza evinde yattı. Çıktından sonra ömrü 10 yıl vefa etti. Kısmet böyleymiş. Kader, alın yazısının ötesine geçemiyoruz. Halil hiçbir zaman bizim yüzümüzü yere baktırmadı. Diğer çocuklarımda aynı şekilde, Halil gibi hiçbir zaman yüzümü yere baktırmadı. Allah onlardan razı olsun. Ben ömrüm boyunca çocuklarıma haram yedirmemek için gayret ettim. Ondan dolayı çocuklarım yüzümü karartmadı. Bundan dolayı çok mutluyum" dedi.

Ayasofya mutluluğu

Baba Kantarcı, yıllar sonra Ayasofya caminin yeniden ibadete açılacak olmasından dolayı yaşadıkları mutluluğu dile getirip, "Ayasofya'nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Arzu ettiğimiz bir şeydi. Şehit aileleri olarak muhakkak ki bizi çok mutlu etti. Bu habere çok sevindik. Cumhurbaşkanımızdan ve emeğe geçenlerden Allah razı olsun" dedi.

Çevik Bir'e haklarını helal etmediler

Kantarcı ailesi 28 Şubat sürecinin Genel Kurmay Başkanı Çevik Bir'e haklarını helal etmediklerinin altını çizip, "Bizim çocuğumuzun da özgürlüğüne kavuşmasını Cumhurbaşkanımız sağladı. 18 yaşının altındaki çocuklar DGM'de yargılanamayacağı için onların davasını çocuk mahkemesine aldırdı. Suçsuz oldukları anlaşıldığında ise serbest bırakıldılar. Çevik Bir gitti o zaman Beşiktaş'ta DGM hakimini, DGM başkanı yapacağım vaadi ile ikna ederek bizim çocuklarımıza ceza verdirdi. Ona da hiçbir zaman hakkımızın helal etmiyoruz. İnşallah Allah öteki dünyada ona bu yaptıklarının hesabını sorar" şeklinde konuştular.

20 yıldır oğlu için gözyaşı döküyor

Şehit annesi Fadime Kantarcı gözyaşları içerisinde yaptığı açıklamada, 20 yıldır oğlu için gözyaşı döktüğünü söyleyerek şunları kaybetti. "Çok üzgünüz. Çok özledim oğlumu. Rabbim kabrini nur mekanını cennet etsin. Ben ona çok ağladım. 20 senedir ona ağlıyorum. Gururumuz o bizim ama onu çok özledim. Hangi birini anlatabilirim ki söyleyecek çok söz var"

Acılı anne baba oğulları diye Türk bayrağına sarıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

15 Temmuz Haberler

title