15-16 Haziran 36'ncı Yıldönümünde Kutlanıyor

Türkiye'nin en önemli işçi eylemliliklerinden 15-16 Haziran 1970 işçi direnişinin yıldönümü kutlanırken, çalışanların "Ekonomik, demokratik ve sendikal haklarımız 36 yıl öncesinden çok daha geride olduğu" görüşü ifade edildi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyelerinden oluşan bir grup Yüksel Caddesi'nde toplandıktan sonra Bakanlıklardaki Madenci Anıtı önüne yürüdü. Grup adına basın açıklamasını okuyan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, bugün işçi sınıfının 15-16 Haziran'ın yaratıldığı koşullardan daha geri bir noktadan olunduğunu bildirdi.

Görgün, 1970'lerde kazanılan hakların korunamadığına dikkat çekerek, bunun nedeninin 12 Eylül'de, "silah zoruyla" çıkarılan yasalar olduğunu belirtti. Bu yasaların işçilerin örgütlenmelerini ve sendikalaşmalarını yok ettiğini savunan Görgün, "Askeri cunta tarafından dayatılan bu kanunlarla işçilerin eli kolu bağlanarak, toplu sözleşme, sendika, grev hakları kullanılamaz duruma düşürülmüştür" dedi.

Görgün, 36 yıl önce bugünlerde İstanbul ve Kocaeli'nde bir tarih yazıldığını, üç şehit ve yüzlerce yaralıyla DİSK'in çanına ot tıkamak isteyenlerin planlarının boşa çıkartıldığını belirterek, 15-16 Haziran'ın Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde bir milat olduğunu savundu.

Yeni liberal politiklarla daha fazla yoksulluk, sömürü, eşitsizlik, işgal ve ekolojik yıkımın dünyaya bir kader gibi dayatıldığını belirten Görgün, işçi sınıfının bunlara seyirci kalmayacağının altını çizdi.

Büyük Ortadoğu Projesi'yle bölge halklarına karşı, İsrail'le birlikte Türkiye'ye de büyük rol oynatılmak istendiğini kaydeden Görgün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz Türkiye olarak, Büyük Ortadoğu Projesinde, birinci derecede önemli rol oynayacağız" dediğini hatırlattı. Görgün, yapılması gerekenin yeni işgallere "hayır" demek olduğunu savundu.

Görgün, Filistin'e uygulanan ambargonun Filistin halkının cezalandırılması anlamına geldiğini ve Filistin halkına İsrail'in saldırıları kadar acı verildiğini ifade etti.

Haberler