TÜM KATEGORİLER
1 Aralık Dünya Aıds Günü
Sağlık Bakanlığı tarafından, Türkiye'de 2016 yılı içinde 30 Kasım itibarıyla bin 661 HIV, 73 AIDS olmak üzere toplam bin 734 vaka tespit edildiği, bunların yüzde 84,3'ünün erkek, yüzde 15,7'sinin kadın, yüzde 16,5'inin ise yabancı uyruklu olduğu bildirildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Türkiye'de 2016 yılı içinde 30 Kasım itibarıyla bin 661 HIV, 73 AIDS olmak üzere toplam bin 734 vaka tespit edildiği, bunların yüzde 84,3'ünün erkek, yüzde 15,7'sinin kadın, yüzde 16,5'inin ise yabancı uyruklu olduğu bildirildi.
Bakanlıkça, "1 Aralık Dünya AIDS Günü" dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, HIV enfeksiyonunun korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörler ile damar içi madde kullanımı, enfekte kan transfüzyonu yoluyla ya da anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirmeyle bulaşabildiği belirtildi.Bulaşıcı hastalıkların ihbarı ve bildirim sistemi doğrultusunda HIV/AIDS vakalarının bildiriminin zorunlu olduğu vurgulanan açıklamada, 1994 yılından itibaren bireylerin ayrımcılık ve damgalanmaya uğramalarına engel olmak için tanı konulan hastaların bildirimlerinin, isim belirtilmeden kodlu bir şekilde yapıldığı ifade edildi.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2015 yılı raporuna göre, dünyada 2015 yılı içinde yaklaşık 2,1 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, 36,7 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,1 milyon kişinin AIDS nedeniyle öldüğü belirtilen açıklamada, "Dünya genelinde hasta sayısı azalırken, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da artmaktadır. Türkiye, Ukrayna, Moldova ve Rusya hasta sayısının artmakta olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye halen dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasındadır. Ancak her yıl vaka sayısının arttığı izlenmektedir. Bu artışta nüfus artışı, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve tedavi hizmetlerindeki gelişmeler etkili olmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Türkiye'de 1985 yılından itibaren doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilen 12 bin 281 HIV ve bin 485 AIDS vakası olduğu, vakaların yüzde 78'inin erkek, yüzde 22'sinin kadın olduğu, bunların yüzde 15,8'inin yabancı uyruklu kişilerden oluştuğu belirtildi.
"2016'da bin 734 vaka tespit edildi"
Vakaların yüzde 49,7'sinin cinsel yolla bulaştığı kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cinsel yolla bulaşan vakaların 3'te 2'si heteroseksüel cinsel ilişki olarak bildirilmiştir. Ayrıca vakaların yüzde 1,6'sının bulaş yolunun damar içi madde kullanımı olduğu, yüzde 46,5'inin bulaş yolunun bilinmediği bildirilmiştir.
2016 yılı içinde 30 Kasım itibarıyla bin 661 HIV, 73 AIDS olmak üzere toplam bin 734 vaka, doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilmiştir. Bildirimi yapılan vakaların yüzde 84,3'ü erkek, yüzde 15,7'si ise kadındır. Vakaların yüzde 16,5'i yabancı uyrukludur.
2016 yılında bildirimi yapılan vakalarda, 25-29 yaş grubunun sayısı daha yüksektir. Yıllar itibarı ile hastalık trendinde artış izlenmektedir.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolunun cinsel temas olması nedeni ile korunma büyük önem taşımaktadır. 'Tek çare tek eşliliktir' sloganı ile de ifade edildiği gibi, tek eşliliğin yanı sıra riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır."
"İlaca erişimde sorun yaşanmamaktadır"
Türkiye'de 1986 yılından bu yana kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı tüm kan ve kan ürünlerinin HIV yönünden test edildiği vurgulanan açıklamada, "1987 yılından beri organ ve doku nakilleri öncesinde de gerekli testler yapılmaktadır. Enfeksiyonun ortaya çıktığı ilk dönemlerin aksine günümüzde HIV/AIDS, DSÖ tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılarak, yaşam boyu birlikte yaşanacak hastalıklar listesine alınmıştır." denildi.
Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan hastaların kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğine işaret edilen açıklamada, "Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlık ve yaşam kalitelerini artırarak yaşamlarını sürdürebilirler. Ülkemizde ilaca erişimde sorun yaşanmamaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
Ayrıca HIV pozitif anne için alınabilecek önlemlerle, virüsün anneden bebeğe bulaşmasının önlenebildiği de bildirildi.
"Tek çare tek eşliliktir"
Açıklamada enfeksiyonun, HIV pozitif kişilerle aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, aynı ortamda bulunmak, ortak çatal kaşık kullanmak, dokunmak, tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçları ortak kullanmak, ortak duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri kullanmak ve böcek-sinek sokması ile bulaşmayacağı belirtildi.
Hastalara sosyal destek, bakım olanaklarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin arttırılması için gerekli çalışmaların yürütüldüğü ve yeni çalışmaların da planlandığı kaydedilen açıklamada, "Virüsle savaşmanın en etkili yolu ondan korunmaktır. Tek çare tek eşliliktir." ifadeleri kullanıldı.
