Zonguldak - Bakan Yıldız: Tehdit Dilini Kullanmak Hiçbir Partiye Yakışmaz

Bakan Yıldız: Tehdit dilini kullanmak hiçbir partiye yakışmaz (ek)

30 İŞÇİNİN ÖLDÜĞÜ MADEN OCAĞINA ZİYARET

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 17 Mayıs 2010'da meydana gelen grizu faciasında 30 maden işçisinin yaşamını yitirdiği TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağı önünde işçilerle bir araya geldi. 08.00-16.00 vardiyasından çıkan ve 16.00-24.00 vardiyasına girecek işçilere hitaben konuşan Bakan Yıldız, 17 Mayıs 2010'daki grizu faciasında ölen 30 madencinin ailelerine, yakınlarına başsağlığı diledi. Bakan Yıldız, Karadon'dan sonra Soma ve Ermenek'te de maden kazalarında bir çok işçiyi kaybettiklerini, bunun üzerine işçi sağlığı ve güvenliği konularda tedbirleri artırdıklarını ve yaklaşık 420 işyerini kapatmak durumunda kaldıklarını söyledi. Bunlardan 90 işyerinin yer altı kömür madenciliğiyle alakalı, bir kısmının mekanik maden, bir kısmının da yer üstü madenciliğiyle ilgili olduğunu ifade eden Bakan Yıldız, şöyle konuştu:

" Türkiye'de 106 milyon ton kömür tüketiliyor. 80 milyon tonunu yerli üretiyoruz. Bunun önemli bir kısmı linyit. 1.3 milyon tonu yalnızca TTK taşkömürü. Sizin çıkarttığınız kömürler. Ben genel müdür ve yöneticilerimize de söyledim. 'İşçi kardeşlerimizin güvenliği olmadan bana 1 kilo kömür çıkartmayın' dedim. 1 ton kömür çıkartmayın. Bunu bu acıları bizzat yaşayan, bizzat o işçi kardeşlerimizle beraber olan bir kardeşiniz olarak bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Bizim yalnızca levhalarda duvarlarda yazılı değil. Yalnızca baretlerde dövizlerde yazılı değil. Önce güvenlik. Bunu uygulayacağız. Burada 2 bin 500'e yakın kardeşimiz çalışıyor. Burada güvenliği arttırarak burada üretimi arttıracağız."

ÖZGÜR İRADENİZLE OYUNUZU VERECEKSİNİZ

Soma'daki faciadan sonra yer altı maden işçileri için en az iki asgari ücret, haftada 2 gün tatil gibi iyileştirmeler yaptıklarını, doğum izinleri, çalışma izinleriyle ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını, maliyetleri yükselen işverenler için de ayrıca düzenleme yaptıklarını belirten Bakan Yıldız, siyasi istikrarın sürmesi durumunda yeni iş imkanları yaratacaklarını söyledi. Bakan Yıldız, "Her birinizin gönül verdiği parti başka olabilir. Özgür iradenizle onu gidip vereceksiniz. Bizleri tanıyorsunuz, diğer arkadaşları tanıyorsunuz. Kimin iyi olduğunu düşünüyorsanız ona vereceksiniz ama sonuçta Türkiye'nin büyümesinin, gelişmesinin ve ilerlemesinin mutlaka devam etmesi gerekir" dedi.

İthalatı artırıp, üretimi durdurmak gibi bir amaçları olmadığını belirten Bakan Yıldız, "Tam tersi yerli üretimi arttıracağız ve ithalatı düşüreceğiz. Bunu hep beraber başaracağız inşallah. Biz burada her yıl 550 milyon civarında zarar ediyoruz. Olsun. Biz buradaki istihdamı azaltmayacağız. Biz TTK'yı özelleştirmeyeceğiz. Ama ben bu acıyı bir daha yaşamak istemiyorum. Bir tane işçi kardeşimizin tırnağına taş dokunmasın. Amacımız budur. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.

BEN BÖYLE BİR SÖZ VERMEDİM

Bakan Yıldız'ın, işçilere kazasız belasız çalışma dileğinde bulunarak mikrafonu verdiği görevli, "2006 ve 2009 girişli arkadaşlarımızın daime kadroya geçeceği müjdesini verdi Sayın Bakanımız" dedi. Buna sinirlenen Bakan Yıldız, küsrüde görevliye dönüp, "Ben böyle bir söz vermedim. Birbirmize karşı dürüst olacağız. Ben yüreğimi açıyorum. Yüreğimde ne varsa onu açıyorum. İşçi kardeşimin yanında açıyorum, Başbakanımızın yanında açıyorum, Cumhurbaşkanımızın yanında açıyorum" diyerek tepki gösterdi. Bakan Yıldız, daha sonra işçilerin yanına gidip onların sorunlarını dinledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel