Haberler

Yunus Parkındaki Hayvanların Halini Görünce Gözyaşlarını Tutamadılar

Projekt Walschutzaktionen ve Wal-und Delfinschut'un aktivistleri, Türkiye'deki 11 yunus parkının kapatılması için başlattıkları eylemlerinden birini Bodrum Park Dolphin'de yaptı

Alman yunus ve balina koruma platformları Projekt Walschutzaktionen ve Wal- und Delfinschut'un aktivistleri, Türkiye'deki 11 yunus parkının kapatılması için başlattıkları eylemlerin sondan bir öncesi Bodrum Park Dolphin'de yaptı. Aktivistler, yunus parkındaki hayvanların halini görünce gözyaşların tutamadı.

Pro-Wal Başkanı Andreas Morlok ve WDSF Başkanı Jürgen Ortmüller'in de aralarında bulunduğu 12 Alman aktivist önce Park Dolphin önünde, çeşitli dillerde, "Türkiye'deki yunus parklarının Japonya Taiji'de yapılan yunus katliamlarında payı varö, "Yunuslar palyaço değildirö, "Hayvanlara işkence etmek eğlence kaynağı değildirö yazılı döviz ve pankartlar açtı. Türk Hayvanseverlerinde destek verdiği aktivistleri, Park Dolphin'in işletmecisi İsmet Parmaksız ve tesis müdürü Cenk Gökalp tarafından davet edildikleri parkta "West', "Doğa', "Ada 1' ve "Ada 2' isimli yunusları havuzda özgülükleri kısıtlanmış olarak görünce gözyaşları tutamadı.

WDSF Başkanı Jürgen Ortmüller, Türkiye'deki yunus parklarında eylemlerin benzerlerini tüm dünyada yaptıklarını ve yunusların doğal ortamlarında yaşamaları için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

"YUNUSLAR PALYAÇO DEĞİLDİRö

Hayvansever Ayça Kandemir ise eylemeine bugün Kuşadası'nda devam edeceklerini belirterek, "Aile bireyleriyle birlikte denizlerin, okyanusların derinliklerinde, her gün uzun mesafeleri özgürce kat etmeye alışık bu sosyal hayvanları, ufacık, beton havuzlara, daracık yerlere hapsetmek, özgürlüklerini ellerinden almak ve ticari çıkarlar için onları istismar etmek, doğaya karşı işlenen bir suçtur. Aç bırakılarak, birkaç lokma yiyecek için gürültülü bir müzik eşliğinde gösteri yapmaya zorlanan yunuslar ve balinalar, insanların eğlencesi ve palyaçoları değildir. Türkiye'deki yunus parklarında ve akvaryumlarda bulunan deniz memelilerinin hemen hemen hiçbiri özel yetiştirilen hayvanlar olmayıp tamamına yakını Akdeniz ve Karadeniz sularında yakalanarak tutsak edilmiş hayvanlardır. Hayvanlardan bazıları ise dünya kamuoyu tarafından lanetlenmesine rağmen hunharca sürdürülen toplu yunus katliamlarının merkezi olan Japonya-Taiji menşeilidir. Bu yunuslar, aynı koy içinde ailelerinin öldürülmesinden hemen sonra yurtdışına satılıyorlar. Japonya'dan yunus satın alan akvaryumlar ve yunus parkları, Taiji'deki bu acımasız kitlesel kıyımı maddi anlamda desteklemiş oluyorlar. Bu merkezlerde, yalnızca gösterilerden gelecek paralar hesap ediliyor" dedi.

"ÜLKELERİNDEKİ YUNUS PARKLARINDA EYLEM YAPSINLAR"

Altı yıldır turizme hizmet ettiklerini belirten Parmaksız, "Bu kişiler gidip, eylemlerini kendi ülkelerindeki parklarda yapsınlar. Türkiye'yi asılsız iddialarla karalamasınlar. Her türlü yasal iznimiz var. Yunuslar, dünylanın her yerinde gösteri ve terapi amaçlı kullanılıyor. Turizm sezonu öncesi yapılan bu eylem anlamsızö diyerek, tepkisini dile getirdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Kültür Sanat

Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title