Yeni Arçelik Ankastre Filmi Yayına Girdi

FIRINIM OLUR MUSUN?

Y&R Reklamevi imzası taşıyan, başrolü Nevra Serezli'nin tatlı-sert kaynana olarak oynadığı yeni Arçelik ankastre filmi yayına girdi.

Klasik kaynana-gelin ön yargısını konu alan filmde, kaynana oğlunu geline vermek istemiyor ama gelin, Arçelik fırında pişirdiği hamur işleri sayesinde bir mucize yaratarak kaynanasının gönlünü kazanıyor.

KÜNYE:

Reklamveren : Arçelik A.Ş

Reklamveren temsilcisi : Bahar Soysal, Ayşe Ermert

Reklam Ajansı : Y&R Reklamevi

Yaratıcı Yönetmen : Ozan Varışlı, Utku Gürtunca

Sanat Yönetmeni : Cem Akar

Reklam Yazarı : Hakan Seyrek

Müşteri İlişkileri: Özlem Ünlüçay, Burçin Yavuzarslan

Prodüksiyon: Ayşin Batman, Orhan Özkırım

Stratejik Planlama: İsmail Seval, İdil Aydoğdu

Prodüksiyon Şirketi: PTT

Yönetmen: Ozan Açıktan

Medya Ajansı: Mindshare

Kullanılan Mecra: TV, Radyo, Basın

Filmde tatlı sert kaynana rolüyle herkesin beğenisi kazanan Nevra Serezli'yi evinde ziyaret ettik. Biz sorduk, Nevra Hanım yanıtladı…

Senaryoyu okuduğunuzda ne düşündünüz?

Çok sıcak bir senaryo olduğunu, birçok insanı ilgilendireceğini düşündüm. Kadın esprili, sempatik bir kaynanaydı ve bunu iyi oynayabileceğimi düşündüm. Nitekim de haksız çıkmadım.

Daha önce hiç kaynana rolü oynadınız mı?

Evet oynadım. Damatlarına sinir olan ve onlara sürekli kötülük yapmaya çalışan kaynanayı oynadım.

Oğlunuz bir gün gelip "anne biz evleniyoruz" dese ne yaparsınız?

Zaten öyle yaptılar. Kızları alıp getirdiler. Hiçbir zaman onlara karşı çıkmadım. Onların kararları diye düşündüm. Hatalarıyla, sevaplarıyla onların hayatı olacaktı. Ben hiçbir zaman sert bir anne değildim. Özgür düşünceye inanan bir insanım. Gelinlerim kızım gibidir. Karşılıklı saygı olduğu zaman hiç sorun olmaz ve hep öyle devam eder.

Siz nasıl bir kaynana olurdunuz?

Gelinlerim hem kızımdırlar hem de arkadaşım. Ben kusurları kabul edici bir insanım sadece gelinlerime değil tüm insanlara karşı böyleyim ve böyle olmak gerektiğine inanırım. Hep fikir almak, duygu ve fikirlere saygı göstermek gerekir. 7 yaşında bir çocuğun bile bir fikri ve söyleyecek bir sözü vardır. Gençlere karışmak doğru birşey değildir. Onlara hayatta görebileceği zararları, yapabileceği hataları anlatırsın en son kararı ve nasıl davranmaları gerektiği konusunda kararı kendileri verirler. Anne-baba olduklarında anlarlar ancak; bizim söylediklerimizi annem-babam ne kadar doğru söylüyormuş derler. Bize de aynısı yapıldı, biz de aynısını yapıyoruz. Gençleri sıkmak doğru değildir. Bu böyle bir kısır döngüdür. Bizde de böyledir ve tüm dünyada da böyle diye düşünüyorum.

Sizce asıl marifet kızda mı fırında mı?

Buna hadi gel de cevap ver şimdi. Fırında demek gerek ama…Pişirilecek şeyler de iyi bir elden çıkmamışsa o da olmaz. Bu şunun gibi birşey; iyi oyuncu olmak söyleyecek bir sözün yoksa ya da eser iyi değilse hiçbir işe yaramaz. İkisinin aynı anda olmasıdır iyi olanı. Hem söyleyecek sözün olmalı, hem de o sözü iyi söylemelisin. Yemek işi de aynıdır. Yapan da pişiren de iyi olursa yiyenler de hani bana hani bana derler.

Burdan gelin adaylarına bir mesajınız var mı?

Kayınvalidelerini çok sevsinler. Kaynanalarını demiyorum bak. Onlara iyi davransınlar. Yemek yapmayı öğrensinler. Erkeğin kalbinden geçen yol midesinden geçer çok doğru bir sözdür hatta sadece erkeğin değil tüm insanların. Misafirinize de güzel şeyler hazırlamak ve sunmak çok güzel ve özel bir şeydir. Yemek yemekten mutlu olan bir insan olarak iyi yemek yapılsın isterim. Güzel yemekler yapmak, bu pişirilenleri aile bireyleriyle paylaşmak güzeldir. Sofra çok önemlidir, değerlidir. Aileyle paylaşılan o an çok özeldir.

Haberler