Haberler

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Meslek İçi Eğitim Semineri

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, "2015 yılı sonu itibarıyla arşivlerimizde bekleyen 480 bini aşan dosya sayısı, Başsavcılığımız ve Yargıtay'daki mevcut yoğunluk hakkında yeterince fikir verici mahiyettedir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, "2015 yılı sonu itibarıyla arşivlerimizde bekleyen 480 bini aşan dosya sayısı, Başsavcılığımız ve Yargıtay'daki mevcut yoğunluk hakkında yeterince fikir verici mahiyettedir. Temyiz incelemesinin, bu sayılarla sağlıklı yürütülmesinin mümkün olmadığı aşikardır" dedi.

Akarca, Sandıklı ilçesinde bir termal otelde Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen " Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Meslek İçi Eğitim Semineri ve Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı"nın açılışında, toplumsal davranışlara yön veren, başkalarının hak ve hukukuna tesir eden, adaleti tesis etmekle görevli yargı mensupları için eğitimin bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Her geçen gün değişen ve gelişen sosyal hayatın, yargısal alana çözülmesi gereken problemler olarak aksettiğini ve yeni düzenlemeleri beraberinde getirdiğini belirten Akarca, yerel yargı mercilerinin Yargıtay'ın karar ve içtihatlarının yanı sıra artık iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını takip etmesi, bu kararlarda belirlenen ilkeleri kendi uygulamalarına yansıtmasının eğitim faaliyetleriyle sağlanabildiğini ifade etti.

Bu tür seminer ve yıl sonu değerlendirme toplantılarının sürekli hale gelmesini amaçladıklarını aktaran Akarca, şunları kaydetti:

"Bu programın ana konusu olan terör, uyuşturucu ve diğer tüm örgütlü suçlarla mücadele sırasında karşımıza çıkan 'Hukuka Aykırı Delil' sorununu değerlendirirken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin insan hakları konusunda standartlardan taviz vermeden gelişmiş batılı ülkelerin kamu güvenliği söz konusu olduğunda, takındıkları tavır ve yerel dinamikler de gözetilerek, ülkemizin gerçeklerine uygun bir denge sağlanması önemlidir. Burada soruşturma aşamasında delil toplama sırasında yapılan hatalar, Yargıtay ceza daireleri arasında değerlendirme ve yorum farklılıkları masaya yatırılarak, başsavcılık olarak ortak bir uygulama tarzı ortaya çıkarabiliriz."

Geçen yıl başsavcı değişikliği olduğunu, 65 savcının başka bir göreve atandığını dile getiren Akarca, 71 yeni savcının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak çalışmaya başladığını hatırlattı.

- "Yargının iş yükü herkesin malumudur"

Akarca, Başsavcılığın yargısal görevlerinin yanından uluslararası alanda da geleneksel olarak ülkeyi temsil ettiğine değinerek, şunları kaydetti:

"Yargının iş yükü herkesin malumudur. Bu yoğunluktan Başsavcılığımız da hissesine düşeni almaktadır. 2015 yılı sonu itibarıyla arşivlerimizde bekleyen 480 bini aşan dosya sayısı, Başsavcılığımız ve Yargıtay'daki mevcut yoğunluk hakkında yeterince fikir verici mahiyettedir. Temyiz incelemesinin, bu sayılarla sağlıklı yürütülmesinin mümkün olmadığı aşikardır. Bu soruna çözüm olarak öngörülen ve uygulama aşamasına gelinen istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi en çok Başsavcılığımızı ve burada bekleyen dosyaları etkileyecektir. Bu değişiklik ihtimali 2016 yılının da bizim için hareketli geçeceğini göstermektedir."

Yargıdaki iş yükünün azaltılması, adaletin tez elden temini amacıyla birçok alanda yasa çalışmalarının hızlandırıldığına dair haberleri takip ettiklerini anlatan Akarca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başta Anayasa değişikliği çalışmaları olmak üzere, ceza ve usul kanunlarında düzenlenen alternatif uyuşmazlık yolları, erteleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ön ödeme ve uzlaşma gibi müesseselerde, Yargıtay Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Bölge Adliye Mahkemeleri hakkındaki kanun gibi temel yasalarda yapılacak değişikliklerin doğrudan Başsavcılığımızı etkileyeceği açıktır. Ceza yargılamasının en önemli amacı; maddi gerçeğin ortaya çıkarılarak adaletin sağlanmasıdır. Çağdaş ceza hukukunda şüpheli ya da sanık dediğimiz insan ya da kişi, ceza soruşturmasının en önemli öznesi konumundadır. Soruşturma ve yargılamada kişi güvenliği ve özgürlüğü, yanında toplum yararı da dikkate alınmalı ve her iki kavram arasındaki dengeyi biz uygulayıcılar gözetmeliyiz."

- "Hiçbir hukuk sistemi böyle bir şeyi kabul etmez"

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Metin Yandırmaz ise başsavcıların çok yoğun iş temposu altında çalıştıklarının farkında olduklarını vurguladı.

"Teşkilatımız genel olarak yoğun iş yükü altında ve bu kadar özverili çalışmaya rağmen hak ettiği güveni sağlayamadığını görüyoruz" diyen Yandırmaz, şunları söyledi:

"Bunun muhasebesinin iyi yapılması lazım. Maalesef bir kısım yargı mensubunun kanun dışı uygulamaları tüm teşkilatı zan altında bırakıyor. Bilerek ve isteyerek, kanun dışı uygulamalarla hem kendilerini hem de yargı teşkilatını yıpratıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Hiçbir hukuk sistemi böyle bir şeyi kabul etmez, bizim de kabul etmemiz mümkün değildir. Onun için bunun yasal gereğinin yapılması gerekiyor. Yapılmaya da devam edilecek. Yine yargıya olan güvenin istenilen seviyelerde olmamasının nedenlerinden birisi, maalesef yargının ülkemizde geç işlemesi. Bunun en büyük nedeni de yoğun iş yükü. Tabii özellikle gelen iş yükünü azaltmamız gerekiyor. Bununla ilgili Adalet Bakanlığımızın yaklaşık 20 yasa tasarısı vardır. Biz de HSYK olarak bu çalışmaları elimizden geldiği kadar destekliyoruz. Öyle zannediyoruz ki, önümüzdeki günlerde bu çalışmalar Meclis'e sevk edilecek ve yasalaşacak. Yargıya gelen yükü azaltmamız gerekiyor."

Açılış konuşmalarının ardından toplantı, basına kapalı devam etti.

Toplantıya, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray ile yargı mensupları katıldı.

Kaynak: AA / Güncel

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Yargıtay Türkiye Akarca Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title