Haberler

Yapı Kredi Yayınları'ndan Yeni Kitaplar

Güncelleme:

Avcı Bir Baba ile Hayatını Doğay Korumaya Adamış

Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Avcı Babam ve Ben, ava ve avcılığa âşık bir baba ile Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi sivil toplum kuruluşlarında pek çok görev üstlenen doğa korumacı kızının öyküsü… Nergis Yazgan, babası Şadi Yazgan'ın 104 yıllık renkli hayatını anlatırken, 19. yüzyıl sonlarından 2000'li yıllara taşıyor bizi: Erenköy'ün unutulmuş üzüm bağlarından Türkiye'nin güncel çevre sorunlarına, Hitler dönemi Almanyası'ndan 1940'ların Anadolusu'na, ilginç avcılık hikâyelerinden bugünün can çekişen doğal hayatına...

Neden vurmuştum bu hayvancağızı? Aç mıydım? Yiyecek başka bir şeyim yok muydu? Bana bir kötülük mü yapmıştı bu kuşcağız? (...) O gün ve gece hiç odamdan çıkmadım, yemek yemedim. Ve "tahtalı"ya şiirler yazdım; ondan ve vurduğum bütün hayvanlardan özür diledim. Avcılık maceram böylece bitti, bir daha hiç ava gitmedim.

Biri vurmaktan, diğeri korumaktan yana... Biri avcılık tutkusundan vazgeçemiyor, diğeri doğaya ve hayvanlara kol kanat germekten... Biri Afrika'ya av safarisine gidiyor, öteki yaban hayatını ve onların tüm yaşam ortamlarını korumaya çalışıyor... Yıllar yılları kovalarken, biri "ölüleri" sayıyor, diğeri "dirileri"... Ava ve avcılığa âşık bir baba ile Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi sivil toplum kuruluşlarında kurucu yöneticilik de içinde, pek çok başarılı doğa koruma projesini yöneten, hayatını doğa korumaya adamış kızının öyküsü bu.

Kitabın Önsözünden:

Babamın anılarını yazarken çok şey öğrendim; ailemizin ve ülkemizin tarihiyle ilgili bilmediğim ilginç bilgiler çıktı ortaya. Bunları dostlarla, doğaseverlerle, avcılarla paylaşmak istiyorum ve bunun için son bir senedir dur durak demeden yazdım. Kitabın sonlandırma aşamasında onunla olağanüstü bir yazım tarzı geliştirdik: Yazarken, senelerdir babamla konuştuklarıma ve aldığım notlara bakıyorum; bazen bilgiler doğru oturmuyor veya tarihlerde, mekânlarda bir uyumsuzluk oluşuyor; doğru, şu an 104 yaşında olan babama koşuyorum ve avaz avaz ona olayı anlatıyorum (çünkü çok zor duyuyor artık) ve sorumu soruyorum. Bazen duyması âdeta kilitleniyor, o zaman kocaman harflerle yazarak soruyorum; bazen hemen cevap veriyor bazen de derin bir

düşünceye dalıyor ve sonra sorumun cevabını mükemmel bir biçimde veriyor. Âdeta geçmişin mezarlığında yürüyoruz babamla: İki eşi ve tüm dostları –"genç avcı dostları" hariç– hepsi ölmüş artık. Geçmişi ile ilgili sorduklarım onu mutlu ediyor. Sonunda bir gün, "Bunlarla ne yapacaksın?" diyor. "Yazacağım seni" diyorum.

İlk duyduğunda çok sinirlenmişti; "Ne münasebet! Kimi ilgilendirir? Her şeyi döküp saçacaksın!" demişti. "Döküp saçacak bir şey yok, güzel bir hayat var... Biraz fazla avcılık var sadece" dedim. Birkaç gün geçti, arada düşünmüş... "Peki, yaz ama avcılara fazla yüklenme... Mamafih biz de çok avlanmışız... Seni haklı buluyorum" diyerek müsaadeyi verdi.

Avcı Babam ve Ben - Vurmak mı? Korumak mı?

Yazan: Nergis Yazgan

212 sayfa, 15 TL

Yapı Kredi Yayınları

İsa'nın Unutulmuş Halkı: Süryaniler

İsa'nın doğumundan 2 bin sene sonra pek çok kişi, İsa'nın konuştuğu dil olan Aramice'nin kaybolduğunu, sadece uzmanların bu dili konuşabildiğini düşünürken Fransız yazar Sébastien de Courtois, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Süryaniler adlı kitabında bu unutulmuş halkı gün ışığına çıkarıyor.

Türkiye'nin güneydoğusunda Turabdin adında bir yer vardır. Süryanice bir kelime olan Turabdin, "Tanrı'nın Hizmetkârları Dağı" anlamına gelir. Bu yöredeki antik manastırlar Havarilerin, Pavlus'un ve Petrus'un mirasçısı olan eski bir Hıristiyan cemaatinin hazinelerini ve gizlerini barındırır. Bu Süryani cemaat, iki bin yıl önce Filistin'de İsa'nın konuştuğu dili konuşmaya devam ediyor. Süryaniler ve Turabdin birçok bakımdan kültürel köklerimizin de tanıklarıdır. Türkiye'nin bu bölgesi duaların ve ezgilerin eşliğinde yaşar.

Sébastien de Courtois'nın bölgeye yaptığı yolculuğun sonucunda, elinizdeki bu çok yönlü eser ortaya çıktı. Gezi notlarına, röportajların, tarihi ve arkeolojik bilgilerin iç içe geçtiği Süryaniler, kadim olduğu kadar zengin bir kültüre duyulan selamdır.

Süryaniler / Sébastien de Courtois

Fotoğraflar: Douchan Novakovic

Çeviri: Ersel Topraktepe

160 sayfa, 40 TL

Yapı Kredi Yayınları

Jorge Luis Borges'i Yakından Tanımak İsteyenlere

Yapı Kredi Yayınları, Jason Wilson tarafıdan hazırlanan Jorge Luis Borges biyografisini yayımladı. Latin Amerika Edebiyatı profesörü Jason Wilson, bize Borges'in her zaman, hayatını yapıtında yeniden üreten, ama bunu yaparken asla itirafçılığa kaçmayan bir şair olduğunu hatırlatıyor ve onun Arjantin'deki köklerini bulup çıkarıyor: Borges'in Buenos Aires sokaklarında ve kafelerinde hır-gür içinde geçen yazarlığının ilk yıllarını keşfederek, onun edebiyat çevresiyle dostluklarını, gönül ilişkilerini, yolculuklarını anlatıyor ve çözümlüyor... Borges'in yapıtını hazine olarak gören herkes için paha biçilmez bir kaynak.

Borges deyince genellikle, fikirlerin duygulara üstün tutulduğu bir edebiyat ve kör, aristokrat bir edebiyatçı akla gelir. Oysa ki, 1899'da Buenos Aires'te doğan Borges, 1950'lere dek, görme yetisini tamamen kaybetmemişti. Kitapları pek çok dile çevrilip dünya çapında ünlü olmadan önceki onlarca yıl boyunca yaşadığı bölgede tutkulu bir gözüpeklikle polemik yazıları kaleme alan ve polemikleri seven bir yazardı.

University College of London'da Latin Amerika Edebiyatı profesörü olan Jason Wilson, Borges'in Buenos Aires sokaklarında ve kafelerinde hır-gür içinde geçen yazarlığının ilk yıllarını keşfederek, onun edebiyat çevresiyle dostluklarını, gönül ilişkilerini, yolculuklarını anlatıyor ve çözümlüyor. Avrupa kültüründen, İngiliz edebiyatından ve maddenin özünü inkâr eden, nesnelerin algılayanın zihninde oluşan düşüncelere denk düştüğünü, dolayısıyla nesnelerin sadece algılar aracılığıyla varolabileceğini ileri süren Berkeley gibi düşünürlerden etkilenmiş olan Borges yazdıklarında asla bir karakter yaratmadığını ileri sürmüştür: "Karakter her zaman bendim, sadece kurnazca saklanıyordum". Biyografiyle kurmacalar aras,ındaki bağlantıları gözler önüne seren Wilson, bize Borges'in her zaman, hayatını yapıtında yeniden üreten, ama bunu yaparken asla itirafçılığa kaçmayan bir şair olduğunu hatırlatmakla birlikte, onun Arjantin'deki köklerini bulup çıkarıyor. Bu biyografi, şair, denemeci, kısa öykü yazarı Jorge Luis Borges'in 20. Yüzyıl Dünya Edebiyatı'nın klasikleri arasında sayılan yapıtını hazine olarak gören herkes için paha biçilmez bir kaynak.

Jorge Luis Borges / Yazan: Jason Wilson

İngilizceden çeviren: Tonguç Çulhaöz

158 sayfa, 11 TL

Yapı Kredi Yayınları

Romantik Komünist Nâzım Hikmet

Nâzım Hikmet'in bütün eserlerini yayımlayan Yapı Kredi Yayınları'ndan şair üzerine kapsamlı bir kitap daha: Romantik Komünist – Nâzım Hikmet'in Yaşamı ve Eseri.

Nâzım'ın yaşamı 20. yüzyıl siyasetinin aynasıdır. O, uluslararası dayanışmayı savunan bir Türk yurt-severi ve kendisini işçi sınıfına adamış aristokrat yaradılışlı bir şairdi. Ne tehditler ne de vaatler, onu politik ideallerinden vazgeçirerek düzene katılmaya ikna edebildi ve inançlarının bedelini yıllarca hapishanede yatarak ödedi. Sürgündeyken Sovyet destekli barış hareketinin başşairi haline geldiyse, bu, yaşamını enternasyonalizme adamış olmasının bir sonucuydu. Stalinciliği hicvettiği, Sovyet yetkilileri tarafından yasaklanan İvan İvanoviç adlı eseri, Stalin'in kızı Svetlana Alliluyeva tarafından "romantik komünizm"le özdeşleştirilmesine yol açtı.

Romantik Komünist - Nâzım Hikmet'in Yaşamı ve Eseri

Yazanlar: Saime Göksu – Edward Timms

454 sayfa, 24 TL

Kaynak: Bültenler / Kültür Sanat

Kültür Sanat Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title