TÜM KATEGORİLER
Van Depreminin 3. Yılı
Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde yıkılan Erciş ilçesindeki Sevgi Apartmanı'nın sahibi Ölmez ve binanın teknik uygulama sorumlusu Kazancı hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapis istemiyle dava açıldı İddianamede yer alan KTÜ tarafından hazırlanan raporda, söz konusu binada projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında "Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu" esaslarına yeterince uyulmadığı belirtildi.
Van'da 3 yıl önce meydana gelen depremde yıkılan Erciş ilçesindeki Sevgi Apartmanı'nın sahibi Salih Ölmez ve binanın teknik uygulama sorumlusu Murat Kazancı hakkında, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6'şar ay hapis istemiyle dava açıldı.
Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı, ilçede 23 Ekim 2011'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde yıkılan 36 kişinin yaşamını yitirdiği Sevgi Apartmanı ile ilgili soruşturmayı tamamladı.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin tarafından hazırlanan ve Erciş Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 34 sayfalık iddianamede, Ölmez ile binanın teknik uygulama sorumlusu olan Kazancı'nın, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Depremle ilgili teknik bilgiler ile enkaz altında yaşamını yitiren 36 kişinin ölüm nedenlerinin yer aldığı iddianamede, ölümlerin büyük bölümünün depreme bağlı gelişen sağlık sorunlarından kaynaklandığına işaret edildi.
İddianamede, depremin ardından uzman fotoğrafçı, kadastro teknisyenleri, inşaat mühendisleri, röntgen ve çizim teknikleriyle karot cihazı kullanan bilirkişiler eşliğinde olay yerine gidilerek toplanan delillerin incelenmesi sonucu hazırlanan raporda, binada düz demir kullanıldığı ve enkazdan kopan kolon, kiriş veya döşeme betonlarında çapı 8 santimetreye kadar ulaşan çakılların olduğu belirtildi.
Binanın bazı kolon, kiriş ve perdelerinde etriye aralıklarının 30 santimetreye kadar çıktığı vurgulanan raporda, örnek alınırken karot makinesinin ısınmasını engellemek için kullanılan suyun, yoğun çamurlu bir kıvama döndüğüne yer verildi.
"İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmamış"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından görevlendirilen 3 kişi tarafından hazırlanan 15 sayfalık raporda da Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından binadan alınan numunelerde yapılan inceleme sonucunda, projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında "Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu" esaslarına yeterince uyulmadığının anlaşıldığı belirtildi.
İddianamede, binada kullanılan betona ilişkin, 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'dan daha düşük olduğunun altı çizildi.
Yönetmelikte, birinci ve ikinci derecede deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılmasının zorunlu olduğuna işaret edilen raporda, yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı vurgulandı.
"Binada kullanılan beton oldukça heterojen"
Tüm dosya kapsamına göre şüphelilerin ilgili mevzuata ve dönem itibarıyla bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davranarak yaptırdıkları Sevgi Apartmanı'nın yıkılmasıyla 36 kişinin ölümüne neden olduklarının aktarıldığı iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"Şüpheli Kazancı'nın birinci derece deprem bölgesinde yer alan Sevgi Apartmanı'nın teknik uygulama sorumlusu olduğu halde fiilen denetim yapmadığı söz konusu binada yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'yı sağlamayan beton kullanması, beton içerisinde standart dışı büyüklükte agregaların (kum ve çakıl) bulunduğu binanın mevcut taşıyıcı elemanların donatı detaylandırılmasında yetersizlikler bulunması birlikte değerlendirilerek şüphelinin basit taksirden öte bilinçli taksirle hareket ettiği kabul edilmelidir."
İddianamede, binanın müteahhidi olan Ölmez'in ise söz konusu binada yönetmelikte belirtilen şartları yerine getirmediği, binada kullanılan betonun oldukça heterojen olduğunun belirlenmesi ve binanın mevcut taşıyıcı elemanların donatı detaylandırılmasında yetersizlikler bulunması değerlendirilerek, şüphelinin basit taksirden öte bilinçli taksirle hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
Şüphelilerin, ölenlerin sayısı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaştırılarak ayrı ayrı "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Bu arada, Erciş Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada, dosya, bilirkişi incelemesi için KTÜ'ye gönderildi. - Van
