Üniversitelerde Fikri Mülkiyet Hakları Yönetimi Konferansı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan sınai mülkiyet haklarına ilişkin kanun tasarısının kısa süre içerisinde yasalaşmasını beklediklerini belirterek, tasarıya ilişkin, "Üniversitelerimizdeki buluş potansiyelini harekete geçirmek için buluşların tescil edilme ve ticarileşme süreçlerini etkin bir şekle getireceğiz. Bu sürecin en zor ve kritik boyutu fikri mülkiyetin yönetilmesi olacak" dedi.

Boğaziçi Teknoloji Transfer Ofisi'nin (BU-TTO), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), Avrupa Patent Kurumu (EPO), Türk Patent Enstitüsü (TPE), TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) iş birliğiyle düzenlenen 4. Uluslararası Üniversitelerde Fikri Mülkiyet Hakları Yönetimi Konferansı'nın açılışında konuşan Kavranoğlu, fikri mülkiyetin en ileri düzeyde tartışma alanı olan yönetim süreçlerinin masaya yatırılmasının üniversitelerin ve Türkiye'nin geldiği seviyeyi gösterdiğini kaydetti.

Kavranoğlu, konferansın amacının inovasyon sürecinin fikri varlıkların nasıl ekonomiye kazandırılması gerektiğinin ele alınması olduğunu, fikri varlıkların gelişimine uygun ortam ve işletilmesine uygun modeller ortaya konulduğu zaman istenilen etkinin yaratılabileceğini dile getirerek, şunları ifade etti:

"TBMM Genel Kurulu gündeminde sınai mülkiyet haklarına ilişkin kanun tasarımız var. Meclis'te şu anda ikinci sırada bekleyen tasarının kısa süre içerisinde yasalaşmasını bekliyoruz. Buna Bakanlık olarak önem veriyoruz. Bu yeni tasarıda belirtilen en önemli değişiklik üniversitelerimizle ilgili olacak. Üniversitelerimizdeki buluş potansiyelini harekete geçirmek için buluşların tescil edilme ve ticarileşme süreçlerini etkin bir şekle getireceğiz. Bu sürecin en zor ve kritik boyutu fikri mülkiyetin yönetilmesi olacak. Buradaki tıkanıklık sistemin tamamının işleyişini bozabiliyor. Fikri mülkiyetin yönetilmesinin akademisyenlerin sadece bireysel çabalarına bırakılması söz konusu olamaz."

Patent hak sahipliği konusunda yapacakları düzenlemeyle teknoloji transfer ofislerinin önemli roller üstleneceğini anlatan Kavranoğlu, üniversitelerin, etkin ve işleyen bir fikri mülkiyet yönetim anlayışına sahip olmasını istediklerinin altını çizdi.

Kavranoğlu, patent tescil süreçlerinin basitleştirilmesini önemsediklerini aktararak, aynı durumun ticarileşme süreci için de geçerli olduğunu söyledi.

Bir süre önce, binlerce araştırmacının çalıştığı, onlarca yıl önce kurulmuş önemli bir teknoloji kurumunu ziyaret ettiğini dile getiren Kavranoğlu, böyle bir kurumun 12-15 patent üretmesinin akılla mantıkla izah edilemeyeceğini kaydetti. Kavranoğlu, "Böyle bir sistemin olduğu ülkenin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisine girmesi mümkün değil. Çalışanların bir suçu yok. Oradaki evlatlarımız uygun bir ortamda çalışsalar her birisi 50 patent çıkarır" diye konuştu.

" İncelemesiz patent sistemi uygulamasını kaldıracağız"

Kavranoğlu, hukuki problemlere sebep olabilen ve suistimale açık olan incelemesiz patent sistemi uygulamasını tamamen kaldıracaklarını, aynı şekilde faydalı model başvurularına da araştırma raporu düzenlemesi uygulamasını getireceklerini kaydetti.

Kanun tasarısı ile getirdikleri diğer yeniliğin ise itiraz süreciyle ilgili olduğunu ifade eden Kavranoğlu, "Bununla ilgili olarak patent tescil sonrası itiraz uygulamasını getiriyoruz. Patent verildikten sonra sadece mahkemeye gidilmesi prosedürü değiştirilerek 6 ay içerisinde itiraz süresi getiriyoruz" şeklinde konuştu.

Kavranoğlu, Teknoloji Transfer Platformu'nun da uygulamaya gireceğini anlatarak, "Bu çalışmaların yanı sıra Bakanlık olarak Ulusal Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Strateji Belgesi ile Ulusal Coğrafi İşaret Strateji Belgesi'ni de hazırladık, önümüzdeki günlerde Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na sunacağız" dedi.

Türkiye'nin 2023 hedeflerini anımsatan Kavranoğlu, Türkiye'nin son 12 yılda yakaladığı hızlı kalkınma sürecini daha da hızlandırması gerektiğini belirtti.

-  "Türkiye'de var olan üniversite sistemiyle hiçbir yüksek hedefe varamayız"

Davut Kavranoğlu, gelişmiş ülkelerdeki üniversitelerin, entelektüel ve bilimsel enerjiyi üreten, topluma yayan ana unsur olduklarını vurgulayarak, "Türkiye'de var olan üniversite sistemiyle hiçbir yüksek hedefe varamayız. 1980 darbesinden kalan bu düzen Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak gelişmesinin önündeki en büyük engeldir" dedi.

Yükseköğrenim reformunu bir an önce yapıp tek önceliği teknoloji, bilim ve bilgi olan yeni evrensel standartlara sahip üniversite sistemine geçilmesinin şart olduğunu ifade eden Kavranoğlu, ancak bu şekilde Türkiye'nin istenilen bilimsel seviyeye gelmesinin sağlanacağını dile getirdi.

Kavranoğlu, devletin çeşitli sektörlerde oyuncu olmaktan çekilip sadece politika belirleyici, denetleme ve ön açma rolünü üstlenmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Yardımcısı Kavranoğlu, Ermenek'teki maden kazasına da değinerek, madende mahsur kalan işçilerin sağ salim çıkarılması için dua ettiğini sözlerine ekledi. - İstanbul

Türk Patent Enstitüsü Türkiye Ekonomi Haberler