Uluslararası Engelliler Din Eğitimi, Metot ve Hizmeteri Çalıştayı

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, engelliler konusunda meselenin iki yönü olduğunu belirterek, "Bunlardan ilki engelli insanlarımızın din eğitimi, diğeri ise genel anlamda toplumun engellilerimiz konusundaki eğitimi. Belki buna üçüncü bir hususu eklemek uygun olabilir. Hepimiz potansiyel engellileriz. Biz potansiyel engellilerin, üçüncü olarak engelli kardeşlerimiz tarafından eğitilmesi bence söz konusu" dedi.

Sare Davutoğlu, Bağcılar Belediyesi ile Diyanet İşleri Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Engelliler Din Eğitimi, Metot ve Hizmetleri Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, çalıştayın gerçekleştirildiği mekanın özel bir yer olduğunu belirterek, kuruluşundan beri Engelliler Sarayı'nın yanındaki rehabilitasyon merkezinin en yakın şahitlerinden birisi olduğunu söyledi.

Başbakan'la 3 hafta önce engellilerle bir araya geldiklerini hatırlatan Davutoğlu, engellilerle birlikte olarak, aldığı gücün ve kuvvetin kendilere çok şey kattığını, karşılaştığı kişilere bu mekanı ziyaret etmelerini önerdiğini dile getirdi.

Engelliler için ulusal ve uluslararası örneklerle yepyeni bir yol haritası çizmek üzere yapılan çalıştayda özellikle din eğitimi konusunda mevcut durum ve olması gerekenlerin ele alınacağını ifade eden Davutoğlu, alanında uzman konukların katılımıyla bu konuya açılımlar kazandırılacağına inandığını kaydetti.

"Şefkat ve merhamet yoksunluğu"

Sare Davutoğlu, yeryüzünde şefkat ve merhamet yoksunluğunun gittikçe büyüdüğü bir dönemde yaşanıldığını belirterek, savaşlar, açlık, hoş görüsüzlük ve tahammülsüzlüğün en çok çocukları, kadınları ve engellileri olumsuz etkilediğini anlattı.

İnsanlık için mücadele etmenin her zamankinden daha zor olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Bu çalıştay toplumumuzda eğitim konusunda dezavantajlı olan engellilerimizin din eğitimi konusunda odaklanıyor. Aslında görebildiğim kadarıyla meselenin iki yönü var. Bunlardan ilki engelli insanlarımızı din eğitimi, diğeri ise genel anlamda toplumun engellilerimiz konusundaki eğitimi. Belki buna üçüncü bir hususu eklemek uygun olabilir. Hepimiz potansiyel engellileriz. Biz potansiyel engellilerin, üçüncü olarak engelli kardeşlerimiz tarafından eğitilmesi bence söz konusu. Her birimiz eminim onlarla her karşılaşmamızda çok yakınlarında yaşıyorsak veya zaman zaman karşılaşıyor olsak bile eminim onlardan çok şey öğreniyoruz" şeklinde konuştu.

Kas hastası Emrah

Konya'da kas hastalığı olan ve yakınan ilgilendiği engelliler arasındaki Emrah adlı çocuğun yıllardır hiç aksatmadan her cuma kendisine mesaj gönderdiğini aktaran Sare Davutoğlu, haftalık yazılarını paylaştığını söyledi.

Davutoğlu, her Konya'ya gittiklerinde ya Emrah'ın kendilerini ya da onların Emrah'ı ziyaret ettiğini belirterek, her görüştüğünde, yazılarını okuduğunda Emrah'tan çok şey öğrendiğini anlattı.

"Biz aslında bu kardeşlerimiz tarafından da bir eğitime tabi tutuluyoruz" diyen Sare Davutoğlu, engelliler için yapılan çabaların sadece onları kişisel olarak zenginleştirmediğini, aynı zamanda toplumla engelliler arasında karşılıklı gönül köprüleri kurmak için de çok güzel fırsatlar vaat ettiğini söyledi.

Sare Davutoğlu, çalıştayın ortaya koyacağı neticelerin hem bu alanda yapılacak başka çalışmalara zemin hazırlayacağını hem de engellileri için yeni ufuklar ortaya koyacağını kaydetti.

"Bunlar asıl engellerimiz"

Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, 2011'de ilk defa Dünya Engellilik Raporu'nun yayımlandığını hatırlatarak, rapora göre dünyada 1 milyardan fazlan insanın farklı türlerde engelli yaşadığını söyledi.

Engellilerin sağlık, eğitim, istihdam, ulaşım, bilgi edinme gibi hizmetlerden yararlanmasının diğer kişilere göre daha zor olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu alanlarda özel çalışmalar yapılması ve tedbirler alınması gerektiğini aktardı.

Toplumdaki yetersiz politika ve standartlar, sınırlı hizmet, finansman ve erişilebilirlik, eksik veri ve bulguların çok farklı engelleri de ortaya koyduğunu belirten Davutoğlu, "Bunlar aslında asıl engellerimiz. Bu yetersizlikler engelli insanlar için daha kötü sağlık şartları, düşük eğitim seviyesi, daha az ekonomik imkan ve daha yüksek yoksulluk oranı ve başkalarına bağımlılık mecburiyeti ve katılımın kısıtlanması olarak tezahür ediyor" dedi.

Sare Davutoğlu, şefkat, merhamet ve hakkaniyetin, engellilerin hak ve hizmetleri açısından önemli feyiz kaynakları olduğunu dile getirerek, "Engellilerimiz konusunda yapılacak her çalışma ancak resmi politikalarla desteklendiğinde sağlam bir zemine oturabilecektir" diye konuştu.

Engelliler için yapılanlar

Ülkede son 13 yılda engelli haklarının iyileştirilmesi konusunda önemli çalışmalar yapıldığına işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"2014-2015 öğretim yılında bin 254 okulumuzda 10 bin 596 öğretmenimiz özel eğitim okulları sınıflarıyla kaynaştırma eğitiminde 259 bin 282 engelli öğrencimize hizmet verdi. Bu rakamın 2002'de 53 bin 306 olduğunu düşünürsek aldığımız yolun büyüklüğünü daha iyi anlayabiliriz. Özel eğitime muhtaç olan öğrencilerin okullara erişiminin sağlanması için yine aynı dönemde yaklaşık 180 milyon lira harcanarak, 69 bin 954 öğrencimizin okullarına ulaşımı sağlandı. Eğitimin en önemli sonuçların birisi elbette istihdamın artması. Bugün 41 bin 628 engelli vatandaşımız kamu kurumlarında çalışıyor. 2002'de 68 bin 870 engelli birey kamu ve özel sektörde memur veya işçi olarak çalışırken şu anda 133 bin 703 engelli vatandaşımız çalışma hayatına katılmış durumda. Yani 2002'den bu yana çalışan engelli sayısında yüzde 94 oranında bir artış sağlanmış oldu."

Sare Davutoğlu, evde bakım yardımı alan vatandaşların Eylül 2015 itibariyle sayısının 467 bin 778 olduğunu dile getirerek, 2014'te 149 adet özel bakım merkezinde 10 bin 319 engelliye hizmet verildiğini söyledi.

Engellilere 458 lira aylık ödendiğini ifade eden Davutoğlu, "Elbette bunlar yeterli değil ancak alınan yol itibariyle sizlerle paylaşmak istedim. Bu hizmetler sayesinde sevinerek görüyorum ki engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata entegrasyonunda önemli ilerlemeler kaydediliyor. Elbette bu çalışmaların da ötesine geçmemiz gerekiyor. Her bir ferdimiz toplumsal refah ve huzurdan en üst düzeyde yararlanmadıkça aldığımız bu mesafeleri yeterli sayamayız. Bu yüzden hem resmi merciler hem de sivil toplum kuruluşlarımız el ele vererek, uyum içinde daha sağlıklı ve huzurlu bir toplum için çalışmaya devam etmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Sare Davutoğlu, engellilerle ilgili din eğitiminde en önemli referansın Kur'an ve Sünnet olacağını ifade ederek, bu konudaki hadislerden ve Peygamber Efendimizin yaşamından örnekler verdi.

"İnsan için asıl engel hakikate körleşmek ve sağırlaşmaktır"

Davutoğlu, Hazreti Muhammed'in rehber olarak alınması durumunda, engellilerin tüm sorunlarının da çözüleceğini belirterek, "Çünkü insan için asıl engel, hakikate körleşmek ve sağırlaşmaktır. Günümüzde engellilere yönelik din eğitimi büyük oranda camilerde yürütülüyor. İmamlar, mahallelerindeki engellileri tanımalı, onlarla ve aileleriyle iletişim halinde olmalıdır. Diyanet'te çalışan engellilerin, direk toplumla muhatap olacakları görevlere getirilmeleri, ön yargılardan kurtulmada önemli bir hizmet görecektir" dedi.

Engellilerin potansiyelini ortaya çıkarmanın, herkesin görevi olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Sağlık, eğitim, rehabilitasyon için önündeki engeller kaldırılmış vatandaşlar sayesinde 2023 hedeflerine ulaşmak daha kolay olacaktır. Engellilerin de önündeki engelleri kaldırmam için bu tür çalışmalar devam etmelidir" şeklinde konuştu.

Sare Davutoğlu, tüm semavi dinlerde engellilerin sosyal hayata katılmaları için pozitif bir yaklaşım bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu dinlerin kendi öğretileri doğrultusunda, engellilere yönelik çalışmaların değerlendirilmesi, tüm dünya için çok önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu açıdan bakınca, engellilerin din eğitimi konusunda, Hristiyan ve Yahudi toplumlarının bakış açılarını bizlerle paylaşacak aktivist ve akademisyenlerin konuşmaları da ayrıca çalıştayı zenginleştirecektir. Dünyada ilk defa bu kadar kapsamlı hazırlanan bir çalıştay oldukça önemlidir."

Kaynak: AA / Güncel