Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Türkiye'de Yatırımın Riskleri ve Fırsatları Tartışıldı

Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin Franke sponsorluğundaki ilk oturumunda ‘Türkiye’ye Yatırım: Riskler ve Fırsatlar’ konusu tartışıldı.

Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Franke sponsorluğundaki ilk oturumunda ' Türkiye'ye Yatırım: Riskler ve Fırsatlar' konusu tartışıldı.

Moderatörlüğünü Cüneyd Zapsu Danışmanlık Başkanı Cüneyd Zapsu gerçekleştirirken, konuşmacılar arasında TPG Capital Ortağı ve Kıdemli Danışmanı Vincenzo Morelli, Rosatom Denizaşırı Ülkeler Başkan Yardımcısı Anastasia Zoteeva, Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı (TİM) Mehmet Büyükekşi, Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Burganbank Grup CEO'su Eduardo Eguren, / PSA International Avrupa, Akdeniz ve Amerika Bölgeler CEO'su David Antonuis Yang yer aldı.

Birçok kişinin Türkiye'de alkollü içecek şirketi Mey İçki'yi satın almalarına çok şaşırdığını ifade eden Vincenzo Morelli, "Türkiye'nin büyüme potansiyeli çok yüksekti. İkinci sebep ise Türkiye makro ekonomik olarak güçlü, genç nüfusa sahip bir ülke... Sonunda başarılı bir yatırım oldu. Şirketi, dünya liderlerinden Dieageo'ya sattık" dedi. Türkiye'de yaşanan ekonomik dalgalanmaların son zamanlarda bir hamle yapmalarına sebep olduğunu belirten Morelli, "Türkiye'deki satıcıların fiyatları aşırı değerli sunması TPG'nin iki senedir şirket almamasında etkili oldu. TPG olarak mayıstan bu yana doğrudan yatırımda bulunmuyoruz. Ama portföyümüzdeki şirketler Türkiye'de yatırım yapıyor. Medya ve eğlence sektörünü inceliyoruz. Genelde 5-7 yıllık yatırım bakış açımız var. Yeşil enerji de göz önünde bulunuyor. Kişisel olarak da Türkiye'ye yatırımda bulunuyorum" diye konuştu.

Akkuyu Nükleer Santrali hakkında bilgi veren Anastasia Zoteeva, "Projenin ilk fazının sonuna yaklaştık. Bu faz boyunca üretim ruhsatları alınıyor. Santralde dört blok olacak. 1200 MW her bir blokta üretilecek. Bu son derece önemli bir güç. İlk 3 bloğun inşası 2016'nın başlarına sarkabilir. İlk blok 2020, ikinci 2021, üçüncü ise 2023'te tamamlanacak ve bu süreçlerin ardından elektriği üretip satmaya başlayacağız. Bu nükleer santral çalışmaya başladıktan sonra 7 milyar dolardan fazla tasarruf edilmiş olacak" diye konuştu. Nükleerde yeni bir model uyguladıklarını söyleyen Zoteeva, "Önceden taşeronlar yapar. Şirket taşeronlardan devralıp santrali kullanırdı. Türkiye'de ise inşa et, sahiplen ve işlet modelini geliştirdik. Bu çığır açtı. Bunu birlikte yaptık. Bunun gerçekleştirilebileceği ilk ülke Türkiye" dedi.

Son 10 yılda Türkiye'nin yatırım çekme konusunda önemli bir artış yaşadığını dile getiren Mehmet Büyükekşi, "2000'de 1 milyar dolarken 2010'da 20 milyar dolara çıktı. Şimdi ise 12 milyar dolarda. Son 10 yılda komşularımızla ticarette çok önemli değişimler kaydettik. Komşularla ihracat 3.8 milyar dolardan 24.8 milyar dolara çıktı. 500 milyar dolarlık hedef için yeni yatırımlara ihtiyacımız var" diye konuştu. Türkiye'deki tasarruf açığından dolayı yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç olduğunu söyleyen Büyükekşi, "Bu konuda dünyada çok rekabet var. En çok yatırım çeken ABD bile yeni programlar ortaya koyuyor. Bizim de yeni bir bakış açısına ihtiyacımız var. Sanayiye ihracata pozitif ayrımcılık yapmamız gerekiyor. Siyasi istikrar ve güven ortamı çok önemli. Çünkü yatırımcı her zaman geldiği yerde bunu arzu ediyor" diye konuştu. Büyükekşi, 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için de Ar-Ge'ye, inovasyona, tasarıma yapılacak teşviklerle, yabancı sermaye çekilebileceğini belirtti.

Türkiye'de sanayi ortamı çok ilgi çekici'

Körfez Bölgesi'nin Türkiye'ye gösterdiği ilginin çok yüksek olduğunun altını çizen Eduardo Eguren, "ABD için Türkiye, Çin için Türkiye, bunların hepsi farklı bakış açıları. Türkiye'de sanayi ortamı çok ilgi çekici. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi Türkiye için en önemli ikinci ekonomi bloğu. 10 yıl içinde biz yatırım miktarını 10'a katladık 2.5 milyar dolardan 24 milyar dolara yükseldi" dedi. İhracata bakıldığında Türkiye'nin ihracatının yüzde 10'unun bu bölgeye yapıldığını belirten Eguren, "Bugün neredeyse yüzde 25'ini bu bölgeye ihraç ediyor. MENA bölgesinden çok katmanlı bir finansman sağlanıyor. Yatırım yaptığımız para miktarını da 4 kat artırdık" dedi. Öncelikle Türkiye'nin mevcut ilgiyi muhafaza etmesi gerektiğini belirten Eguren, "Türkiye mevcut durumunu korursa yatırımlar gelmeye devam eder. MENA Türkiye için önemli bir blok. Yıllık yüzde 10'luk doğrudan yatırımcı MENA bölgesinden geliyor, bu yüzde 25'e çıkabilecek kapasitede" dedi.

TÜRKİYE'YE UZUN SÜRELİ GELDİK

Liman işletmecisi olarak Türkiye'nin GSYİH'na baktıklarını söyleyen David Antonuis Yang, "Türkiye'nin sanayileşme sektörüne olan odağı artacak. Bunlar bizim için önemli faktörler oldu. 30 yaş altı nüfusun fazla olması da önemli bir faktördü. Ekonomide bir yavaşlama gözükse de potansiyelimiz artacak gibi gözüküyor. Biz Türkiye'ye uzun süreli olarak geldik. Mersin'in bizim teknik bilgimize ihtiyacı vardı. Bazı riskler vardı ama riskleri göze almak gerekiyordu" dedi. Marmara bölgesinde fazla kapasite görüldüğünü söyleyen Yang, "Tabii yatırım fırsatlarına bakmaya devam edeceğiz. Türkiye'de henüz ulusal liman master planı yok. Yatırımcılar için bu belirsizlik yaratıyor. Çünkü bu yatırım çok uzun vadeli bir yatırım. Limanların kara bağlantıları önemli. Hükümet bu konuda adım atıyor. Limanların bağlantısı olmazsa işlevleri kalmaz, sadece transfer limanlar niteliğinde kalırlar" diye konuştu.

Gelişmekte olan ülkelerin bu sene 1.3 trilyon dolar fona ihtiyacı olduğunu ancak gelen fonun 1 trilyon dolar olduğunu belirten Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı doğrudan yatırım konusunda dünyada sert rekabet olduğunu ancak Türkiye'nin cazibesini koruduğunu belirtti. Bunun için Türkiye'nin yatırım ortamını anlatan tüm endekslerde yükselmesinin devam etmesi gerektiğini belirten Aycı "Son yıllarda Malezya'dan gelen yatırımlarla birlikte Asya'dan Türkiye'ye karşı büyük bir doğrudan yatırım ilgisi oluştu. Güney Kore doğrudan yatırım seçeneklerini araştırıyor. Japonya yatırımları son yıllarda büyük ivme kazandı. Hatta bizi ithalat pazarı olarak gören Çin de Türkiye'de üretim olanaklarını araştırıyor. Asya önümüzdeki dönem önemli bir doğrudan yatırım kaynağı olacak" dedi. Ayrıca son doğrudan yatırım rakamlarını da paylaştı. Doğrudan yabancı yatırımların son revizelerle birlikte 2013 yılını 13.2 milyar dolarla kapatacağını söyleyen Aycı 2014 yılına da iyi başladıklarını Ocak ayında 1.2 milyar dolar yatırımla geçen seneye göre büyük ilerleme kaydettiklerini söyledi.

Başladığı yıldan bu yana ana sponsorluğunu Çelik Motor Filo Kiralama'nın üstlendiği Uludağ Ekonomi Zirvesi' co-sponsorları arasında Avea, İngiltere Büyükelçiliği, Nef, Nurol GYO, Turkcell ve Vodafone bulunuyor. Citibank, Daikin, Doğa Koleji, Franke, Hafele, Samsung, TEB'in oturum sponsoru olduğu Zirve'de TAV Havalimanları destek sponsoru olarak yer aldı. Cnbc-e, CNN Türk, Hürriyet'in medya ortakları arasında yer aldığı Zirve'de, etkinlik sponsorları Denizbank, Finansal Kurumlar Birliği, Garanti Bankası, TeliaSonera, konaklama sponsoru Ağaoğlu, içecek sponsoru Uludağ İçecek, hizmet sponsoru ise Grand Yazıcı Hotels oldu. - BURSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Mehmet Büyükekşi Türkiye Uludağ Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title