Türkiye'ye Yeni Göç Dalgası Kapıda!
Suriye'de rejim yanlılarının muhaliflerin dışarı ile tek bağlantı hattı olan koridoru kapatması durumunda Halep-Kilis hattından Türkiye'ye büyük bir göç dalgası olacak.
Suriye'nin en büyük kenti Halep'te rejim, muhaliflerin dışarı ile tek bağlantı hattı olan 4 kilometrelik dar koridoru da kapatıp kenti tamamen kuşatmak üzere. Rejim bu koridoru kapatmayı başarırsa Halep- Kilis hattından Türkiye'ye büyük bir göç dalgası olabilir.
ERDOĞAN DA "ASIL TEHLİKE HALEP" DEMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, dikkatlerin Suriye'de IŞİD saldırısı altındaki Kürt kasabası Kobani üzerinde yoğunlaşmasını eleştirmiş, Suriye'de asıl tehlike altında olan kentin Halep olduğunu belirtmişti.
MUHALİFLERİN GEÇİŞ GÜVENLİĞİ ORTADAN KALKACAK
Esed güçleri, Suriyeli muhaliflerin Halep'in merkeziyle bağlantı noktasında yer alan Handerat'a saldırıyor. Handerat düşerse Halep rejim tarafından dört bir yandan tamamen kuşatma altına alınmış olacak ve kentin içinde kalan muhaliflerin dışarı ile bağlantısı kopacak. Suriyeli muhalif grupların Halep'in merkeziyle olan bağlantısı, Leyramon bölgesiyle Handerat arasında kalan 4 kilometre genişliğindeki dar bir koridor vasıtasıyla devam ediyor.
Bölgenin Esed güçlerinin eline geçmesi durumunda muhaliflerin geçiş güvenliği tamamen ortadan kalkacak. Bu durumda daha önce Guta, Yermuk ve Humus'tan sonra Halep de rejim tarafından tamamen ablukaya alınmış olacak.
TÜRKİYE'YE BÜYÜK GÖÇ OLABİLİR
Rejimin Suriye'nin en büyük kenti Halep'i kuşatması durumunda kentteki insani durum daha da kötüleşecek. Halep kuşatılırsa muhaliflerin Suriye genelinde aktif savaş yürüttükleri hiçbir büyük kent merkezi de kalmayacak ve rejim ŞİD'in elindeki Rakka ve Dey Ez-Zor dışında Suriye'deki bütün kentlerde kontrolü büyük oranda ele geçirmiş olacak.
Halep'in tamamen rejimin kontrolüne geçmesi bir yandan muhalifleri Türkiye sınırına doğru çekilmek zorunda bırakacak, bir yandan ise Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgasının yaşanmasına neden olacak.
"DİKKATLERİMİZİ HALEP'E ÇEVİRMELİYİZ"
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Fransız Le Figaro, Amerikan Washington Post ve El Hayat gazetesinde yayınlanan köşe yazısında, "Halep'ten vazgeçmek, 300 bin erkek, kadın ve çocuğu berbat bir tercihe zorlayacak; rejimin bombalarla gerçekleştirdiği kuşatma ve IŞİD'in barbarlığı. Bu durum Suriye'yi yıllarca sürecek bir şiddete iter, her türlü siyasi çözüm ve perspektifin ölümüne sebep olur, gittikçe radikalleşen savaş ağalarının öncülüğünde parçalanmaya gider ve içerdeki kaosun son derecede kırılgan durumda olan komşu ülkeler Irak, Lübnan ve Ürdün'e taşınmasına sebep olur" dedi.
Halep'in kaderine terk edilemeyeceğini belirten Fabius, "Bu yüzden koalisyon ortakları olarak çabalarımızı Halep'e yöneltmeliyiz, ılımlı muhalefeti güçlendirmeli ve rejim ile IŞİD'in işlediği suçlara karşı sivil halkı korumalıyız. Kobani'den sonra Halep'i kurtarmalıyız" ifadelerini kullandı. Fabius, rejim ve IŞİD'in birbirini besleyen iki güç olduğunu söyleyerek, "Barbarlığın iki yüzü olan rejim ve IŞİD ortak bir amacı paylaşıyor: Ilımlı muhalefeti yok etmek" dedi.
ERDOĞAN UYARMIŞTI
Fransa ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, dikkatlerin Suriye'de IŞİD saldırısı altındaki Kürt kasabası Kobani üzerinde yoğunlaşmasını eleştirmiş, Suriye'de asıl tehlike altında olan kentin Halep olduğunu belirtmişti: "Kobani'yi bir yana bırakın, Halep tehdit altında. Kuzey Suriye'nin kalbidir Halep ve ne yazık ki orada koca bir tarih yok olmak üzere.Halep'i düşünmüyorlar ittifak güçleri, Kobani'yi düşünüyor. Yani orada varsa yoksa Halep'tir. Sureyi'nin kuzeyi dediğin zaman Halep'i anlarsın ama bunlar Halep'i bir kenara koymuşlar, varsa yoksa Kobani diyorlar.İnsanlar yarın orada aynı durumla karşı karşıya kalacak ve şu anda onlar orada son mücadelelerini veriyor."