TÜM KATEGORİLER
Türkiye Sudan'daki Mülteciler İçin Seferber Oldu
Sudan'da bulunan mülteciler için Sudan hükümeti tarafından farklı bölgelerde kurulan ve Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından desteklenen kamplardaki zorlu yaşam şartları, insanların gündelik hayatını geçiren mültecilerin yardımına Türkiye'den gelen yardım kuruluşları yetişti.
ZEKERİYA GÜNEŞ - Sudan'da bulunan mülteciler için Sudan hükümeti tarafından farklı bölgelerde kurulan ve Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından desteklenen kamplardaki zorlu yaşam şartları, insanların gündelik hayatını geçiren mültecilerin yardımına Türkiye'den gelen yardım kuruluşları yetişti.
Sudan'ın başkenti Hartum, Darfur ve el-Faşir kentindeki mülteci kamplarında kurban dağıtım organizasyonu yapan Türkiyeli yardım kuruluşları çalışmaların tamamladı.
Kurban bayramından 2 gün öncesinden aileleri bırakıp Sudan'daki mültecilerle bayramını kutlamak ve sıkıntılarını çare olmak için gelen yardım kuruluşları adete seferberlik ilan ettiler.
Aralarında Yardımeli Derneği, İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Ribat Eğitim Vakfı, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Deniz Feneri, Hayret Vakfı, İnsan Vakfı ve Diyanet Vakfı'nın da bulunduğu 15 kuruluş, Türkiye'deki hayırsever vatandaşların vekalet verdiği onbinlerce kurbanlık hayvanın etini, mülteci kamplarında ve yardıma muhtaç bölgelerle ve yetimhane ile medreselere dağıttı.
Çalışmalarını tamamlayan yardım kuruluşları Sudan'daki kurban kesimi ve dağıtımı işlerini tamamladıktan sonra yurda dönemeye başladılar.
İHH Sudan Koordinatörü Cengizhan Özdemir 8 ayrı ekiple Kesele, Hartum ve Darfur kentlerindeki fakir ailelere ve mültecilere 770 baş kurban kestiklerini anlattı.
Çok zor şarlar altında yaşayan Sudan halkına İHH'ya yapılan kurban bağışlarının zamanında yetiştirilmesinin heyecanını yaşadıklarını anlatan Özdemir, Sudanlıların kendilerinin Türkiye'den geldiğini öğrendiklerinde yoğun bir ilgi ve alaka gösterdiğini kaydetti.
Özdemir, zor şartlar altında olan her halkın yanında olduğunu kaydetti.
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı Koordinatörü Abdullah Bulut, 20 kişilik ekiple Hartum, Darfur ve Fathi bölgelerinde bin 120 baş kurbanı yerel halka birlikte toplam 7 bin aileye 3 gün boyunca kurban eti dağıttıklarını söyledi.
Bulut, yaptıkları yardımların Afrika'nın birçok Ülkesinde aynı şekilde olduğunu Cumartesi günü itibari ile çalışmaları tamamladıktan sonra ekipler tekrar yurda döndüklerini aktardı.
Ribat Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Seyid Duman ise, 10 kişilik ekiple Kadugli ve el-Ubeyd kentlerindeki yetimhane, dul kadınlara ve mütecie kamplarına 2 bin 333 baş kurban kesimi yaptıklarını söyledi.
Seneye daha farklı projelerde Afrika'nın farklı bölgelerinde hizmet vereceklerini anlatan Duman şöyle konuştu:
"Bizim gittiğimiz savaş bölgesi ve çok sıkıntılı bir yer. Kara yoluyla başken Hartum'dan yaklaşık 19 saatlik mesafede olan iki ayrı bölgede kurban çalışmalarımızı tamamladık. Bu bölgeler savaş bölgesi olduğu için sadece bize verilen özel izinle biz bölgeye girdik. Aynı bölgede 3 yıldır cami, Su ve süt keçisi projeleri üzerinde çalışmalar yapıyoruz bu çalışmalarımızın önümüzde ki dönemde daha geniş alanlara kaydırmayı planlıyoruz."
Cansuyu Sudan Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede 2 bin 800 baş kurbanlık hayvan kesimi gerçekleştirdikten sonra yurda döndüklerini söyledi.
"Türkiye'den hayırsever vatandaşların bağışladığı 2 bin 800 baş kurbanı Sudan'daki Müslüman kardeşlerimize ulaştırmanın mutluluğunu ve bahtiyarlığını yaşıyoruz" diyen Çalışkan, "Sudan'daki çalışmalarımız iki ayrı bölgede gerçekleşti. Bir bölümü iç savaşın yaşandığı ve tamamen özel izinle girdiğimiz savaş halindeki Darfur bölgesi ile diğeri ülkenin doğusunda yer alan Eritre mülteci kamplarında gerçekleşti. Sudan'da Cansuyu ekibi olarak yaptığımız çalışmalar neticesinde Sudan'ı büyük ölçüde bölgenin bir ana kucağı gibi çok miktarda mülteci kabul ettiğine şahit olduk. Bir milyonu aşkın Eritreli ve bunun dışında Somali, Etiyopya ve diğer ülkelerden gelen mültecileri kabul etmektedir" dedi.
Yaptığımız çalışmalar sonucu Sudan'ın yardımdan daha çok yetişmiş bilgi birikimli elemana ihtiyacı olduğunu aktaran Çalışkan, şöyle devam etti:
"Sudan'da ülkenin pek çok noktasında çeşitli ırmaklar var. Mimdik araziler var ve toprak müsait bunların ekilmesi böyle bir maalesef böyle bir bilgi ve eğitim yapılmadığı için gerçekleştirilememiş. Bunun dışında Sudan batılı ülkelerin ambargosu altına olduğu için hem ekonomik daralma yaşamakta ve teknolojik anlamda da varlığını idame etmeninin zorluğunu yaşamaktadır."
Sudan'dan en önemli hususlardan biride Sudan hükümeti Suriye'li mültecilere kapılarını sonuna kadar açtığını ve yabancıların giremediği tüm bölgelere tamamen Sudan vatandaşı gibi Suriyelilerin gezmesine imkan tanıdığını anlatan Çalışkan, Sudan'ın pek çok alanda ihtiyacı olduğunu ve bizzat gördükleri sıkıntıları hayırseverlerle paylaşacaklarını kaydetti.
En büyük sıkıntıların başında su geldiğini belirten Çalışkan, "Pek çok su kuyusu açılmakta ve bu kuyuların sayesinde binlerce aile su ihtiyacını temin etmekte. Bugün itibariyle insanlar yağmur sularını depolayarak sene boyunca yağmur sularını tüketmektedirler. Bunun dışında başka konu da Sudan'ın Yemen'de yaşanan iç savaş sebebiyle Suudi Arabistan'dan yana taraf olmak zorunda kalması. Bu tercih Sudan-İran ilişkilerini de büyük ölçüde sekteye uğratmış. İran'ın Sudan'da devam etmekte olan yatırımlarının büyük çoğunluğu askıya alınmış durumda. İnanıyorum ki en kısa zamanda buralardaki iç savaşlar sona erer ve bütün ülkeler en iyi şekilde yaşamlarını sürdürür."
Mülteci kamplarında Sudan'ın doğusundaki tamamen insanlardan arınmış illerle ilçelerle bağlantısı olmayan yerleşim yerinde hayatlarını sürdürdüklerini ve görüntü itibarıyla Bileşmiş Milletler'in kontrolünde görünse de insanların orada hiçbir şekilde yardım almadıklarını gördüklerine de değinen Çalışkan, Yardım kuruluşları olarak bu ülkelere götürdükleri yardımlar sembolik yardımlar olduğunu belirterek "Milyonlarca aç insanın olduğu ülkeye birkaç bin baş hayvan gönderilmekle sorunun çözülmesi mümkün değildir. Biz yardım dernekleri olarak oradaki sorunları dünya kamuoyunun takdirine sunmuş oluyoruz. Dünya kamuoyunun bu konuda duyarlı olmasına katkı sağlamış oluyoruz. İnanıyorum ki yapacağımız bu çağrı dünyanın dört bir noktasında bir karşılık bulur. Açlıkla, ölümle, salgın hastalıklarla karşı karşıya bulunan Sudan halkı bir an önce bu makus talihini yener aksı halde çok kısa sürede telaffuz edemeyeceğimiz çok kötü manzaralar ile karşılaşmamız kaçınılmazdır" dedi.
