Haberler

Türkiye 19. Kömür Kongresi Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı, Türkiye 19. Kömür Kongresi sonuç bildirgesi ile ilgili açıklamada bulundu.

Zonguldak Maden Mühendisleri Odasında yapılan açıklamaya, Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı ve yönetim kurulu katıldı.

Türkiye 19. Kömür Kongresi sonuç bildirgesi ile ilgili açıklamada bulunan Kaymakçı, "TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi tarafından 1978 yılından bu tarafa 2 yılda bir düzenlenen Türkiye 19. Kömür Kongresi, 395 delegenin katılımıyla 21-23 Mayıs 2014 tarihleri arasında Zonguldak'ta gerçekleştirilmiştir. Kongrenin ana temaları bu yıl 'Kömür Madenciliğinde Mekanizasyon' ve 'Termik Santraller' olarak belirlenmiş olmasına rağmen programda yapılan değişiklikle Soma'da yaşanan facia ve madenlerde iş güvenliği konusu özel bir sunumla değerlendirilerek kongre sürecine her oturum içinde çeşitli yönleriyle ele alınmaya çalışılmıştır. Kongre süresince, bilimsel kurul tarafından seçilmiş ve bildiriler kitabında da yer almış olan 8 çağrılı 3'ü yabancı olmak üzere toplam 43 adet bildiri, 2 farklı salonda gerçekleştirilen teknik oturumlarda sunulmuştur. Önerilerimiz olarak, her ne ad altında olursa olsun taşeron, rödevans, hizmet alımı işlemleri ve özelleştirmeler derhal durdurulmalıdır. Zonguldak ve Soma örneğinde olduğu gibi büyük bir havza genelinde yayılmış kömür damarlarının işletilmesinde teknik açıdan 'Havza Madenciliği' uygulanmalıdır. Dolayısıyla, kömür havzaları bir bütün olarak değerlendirilmeli, havalandırılmalı, nakliyat, işçi sağlığı ve iş güvenliği yatırımları havza bütünü ele alınarak projelendirilmelidir. Ancak, özelleştirme ve taşeronlaştırmanın ön plana çıktığı günümüz kömür madenciliğinde Zonguldak ve Soma örneğinde olduğu gibi büyük kömür havzaları 5-10 yıllık ticari ömrü olan küçük sahalara bölünerek özelleştirilmektedir. Bu küçük ölçekli sahaları işleten firmalar ilk yatırım maliyeti yüksek projelerden kaçınmakta ya da bu yatırımları karşılayamamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik önlemler başta olmak üzere havalandırma, nakliyat gibi önemli konularda eksik yatırımlar yapmaktadırlar. Bunun sonucu olarak da, 13 Mayıs 2014'de yaşadığımız Soma iş cinayetinde olduğu gibi telafisi mümkün olmayan durumlar ortaya çıkmaktadır. Madencilik faaliyeti yürüten kamu kurumlarında yaşanan teknik eleman ve işçi açığı en kısa zamanda giderilmelidir. Bu kurumların yönetim kadrolarında yer alan ve yandaşlıktan başka özelliği olmayan politik kadrolar görevden alınarak yerlerine işin gereklerine uygun uzman kişiler atanmalıdır. Bu anlayışla yönetilmeye devam ederse benzer faciaların kamu kurumlarında yaşanmaları da kaçınılmaz olacaktır. İş kanunu, maden kanunu, iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile ilgili yönetmelikler TMMOB ve odamızın da içinde bulunduğu komisyonlar tarafından yeniden yazılmalıdır. Geçmişte meydana gelmiş tüm kazalar profesyonelce analiz edilmeli ve gerekli dersler çıkarılmalıdır. Tüm kömür sahalarında kömürün kendiliğinden tutuşabilmeye yatkınlığı saptanmalı ve ülkemiz kömür sahalarının bu özelliklerini yansıtan bir haritası çıkarılmalıdır. Kömür damarı ve çevresinin metan gazı içerikleri belirlenmeli ve metan içeriklerini gösteren haritalar elde edilmelidir. Riskli bölgelerde metan drenajı yapılmalı ve üretime güvenilir koşullar oluşturulduktan sonra başlanmalıdır. İş güvenliğini piyasalaştıran iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hekimliği sistemi değiştirilmelidir. İstihdam büroları gibi çalışan OSGB sistemine göre, madenlerde ve diğer çok tehlikeli işlerde kişi başına 12 dakika hizmet verilen ya da bin kişiye bir adet daimi iş güvenliği uzmanı atanmasını öngören bir sistem iş güvenliği değil, sadece kağıt üretir. Ücretini işverenden alan, işverenin işçisi konumundaki iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerine dayalı mevcut sistem yeniden gözden geçirilerek radikal önlemler alınmalıdır. Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu mevcut yapısıyla etkin bir denetim yapmamaktadır. Siyasi iktidarın felsefesine sahip bir denetim anlayışı etkin olarak yürütülemez. Siyasi iradeden bağımsız iş teftiş sistemi kurularak yetir sayıda ve yeterli donanıma sahip uzman kadrolar tahsis edilmelidir. Başta 'Maden Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi' adıyla anılan ve maden işletmelerine ve hükümetlere önemli sorumluluklar getiren 176 sayılı sözleşme olmak üzere bekleyen bütün ILO sözleşmeleri geciktirilmeden onaylanmalıdır. Amerikalı bir sigorta müfettişinin 1930'lu yıllarda yapmış olduğu çalışmaya dayanarak iş kazalarının nedenleri yüzde 88 tehlikeli davranışlar, yüzde 10 tehlikeli durumlar ve yüzde 2'de kaçınılmaz olarak açıklanmaktadır. Bu öğretinin, iş güvenliği sistemimizden çıkarılarak bütün kazaların oluşturulması için eğitim sistemimiz yeniden yapılandırılmalıdır. Madenlerde ve diğer iş kazalarında yitirdiğimiz tüm şehitlerimiz için 13 Mayıs tarihi anma günü olarak ilan edilmelidir. 22 Mayıs 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanan bir düzenleme ile Maden Mühendisleri Odası İdari ve Mali yönden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na bağlanmıştır. Soma faciasının üzerinden henüz 10 gün geçmeden ve acılar bu kadar tazeyken bu düzenlemenin yapılması manidardır. Giderek otoriterleşen iktidar bu tür olayların önlenmesi için öneriler üreten ve kamuoyunu bilgilendirerek anayasal görevini yerine getirmeye çalışan odamızı baskı altında tutmak istemektedir" dedi. - ZONGULDAK

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Zonguldak Kaymakçı Türkiye Yerel Haberler

title