Haberler

Turizm Sektörüne Yabancı İlgisi

TYD Başkanı Ersoy."Siyasi istikrar ve ekonomik büyüme devam ederse, bu yılın 3.çeyreği itibariyle çok sayıda yabancı firmanın Türkiye'ye yatırım için giriş yapmasını bekliyoruz."

- TYD Başkanı Ersoy: "Siyasi istikrar ve ekonomik büyüme devam ederse, bu yılın 3. çeyreği itibariyle çok sayıda yabancı firmanın Türkiye'ye yatırım için giriş yapmasını bekliyoruz. Bu firmaların ana yatırım konularından biri de turizm olacaktır"

" Türkiye'de turizm yatırımı yapmak isteyen yabancılar, arsa ve arazi gibi yatırım yeri temin etmekte güçlükle karşılaşıyor"

TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Bayındır: " Türkiye'nin mevcut turizm potansiyeli ve ekonomik konjonktürü uzun yıllar daha sektörü geliştirecektir"

Ersoy, turizm sektöründeki yatırımlara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye getirmesini anımsatarak, Türkiye'nin bu seviyeye ulaşmasındaki etkenlerin  sağlıklı ekonomi ve kamu maliyesi göstergelerindeki iyileşmelerle ülkeyi uluslararası şoklara karşı daha dayanıklı olmasını sağlayan yapısal ve kurumsal reformları olduğunu kaydetti.

Uluslararası kuruluşların not artırımını gecikmiş bir karar olduğunu ifade eden Ersoy, "Buna rağmen yükselen kredi notu ile uluslararası finansmana erişim kolaylaşıp uzun vadeli yatırım girişleri hızlanacak ve geçmiş yıllarda seyreden sermaye girişindeki değişkenlik azalacaktır. Konumu ve alternatif turizm olanakları sayesinde Akdeniz çanağında hızla yükselen bir ülke haline gelmiş olmamızdan dolayı ilerleyen zamanlarda turizm sektörü yatırımları kaçınılmaz olacaktır" diye konuştu.

"Yabancılar yatırım yeri temin etmekte güçlük çekiyor"

Ersoy, yerel yatırımcılar için gerekli bir takım resmi işlemler sonrasında turizm sektörüne sağlanan teşvikin yatırımcıların önünü açtığını anlatarak, "Her ne kadar Türkiye turizmi birçok elverişli imkana sahip olsa da istenilen oranda yabancı sermayeyi yeterince çektiği söylenemez. Bunun temel sebebi ise Türkiye'de turizm yatırımı yapmak isteyen yabancıların arsa ve arazi gibi yatırım yeri temin etmekte karşılaştıkları güçlüklerdir" şeklinde konuştu.

Özellikle uluslar arası markaların İstanbul'da otel yatırımı yapmak istediğini aktaran Ersoy, "Yer sıkıntısı nedeniyle eski binaların satın alınarak yıkılıp yeniden otel yapılması veya restore edilerek otele dönüştürülmesi göze çarpmaktadır. Siyasi istikrar ve ekonomik büyüme devam ederse, 2013 3. çeyreği itibariyle çok sayıda yabancı firmanın Türkiye'ye yatırım için giriş yapmasını bekliyoruz. Bu firmaların ana yatırım konularından biri de turizm olacaktır" dedi.

Ersoy, ülkedeki ekonomik istikrarın devam etmesi ve sürdürülebilir turizm anlayışının süreklilik arz etmesiyle yatırımların Türkiye'ye çekilebileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Türkiye turizmi genellikle tatil turizmi üzerinde yoğunlaşmış, fakat son yıllarda özellikle tarih, kültür, sağlık, inanç, kongre turizminin ön plana çıkmasıyla turizm çeşitlenmiş, turist başına düşen turizm gelirleri artmaya başlamıştır. Bugün itibariyle ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgeli ve belediye belgeli olmak üzere toplam 1 milyon 200 bin civarında nitelikli yatak bulunmaktadır. Halen yapılmakta olan ve 2023'e kadar planlanmış yeni yatırımlarla birlikte Türkiye turizminin yatak kapasitesi 1 milyon 700 bine ulaşacaktır."

"Otellerin tahsis süreleri uzatılmalı"

Ersoy, kıyı otellerindeki geriye kalan tahsis sürelerinin 20-25 yıla inmesiyle yapılamayan büyük kapsamlı yenileme çalışmalarının yapılabilmesi ve yabancı sermayenin bu tesislere çekilmeleri amacıyla geri kalan sürenin 49 yıla tekrar uzatılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Tahsisli arazilerde yapılan turistik yatırımlarda kat irtifakı kurulması ve müşterilerin beklentilerine cevap vermesi amacıyla kapasitenin yüzde 49'una kadar aparta çevrilmesi için yasal düzenleme yapılması gerekmektedir. Böylece yatırımcı apart tarzındaki bağımsız üniteleri pazarlayarak yatırımına yeni finansman kaynağı yaratmış olur. 3621 sayılı kıyı kanunu çerçevesinde kıyı kenar çizgisi dışına taşan makul yapılaşmalar için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca, kıyı yapıları hakkındaki yönetmelik göz önüne alınarak konuya köklü çözüm getiren yeni bir tebliğ çıkarılmalıdır."

Bir takım otellerin turizm işletme belgesine sahip olmadıkları halde web sitelerinde kendilerini turizm işletme belgesine sahipmiş gibi gösterdiğini ve buna bağlı olarak belgeli işletmelerle aralarında haksız rekabet yaratıldığını ifade eden Ersoy, bu tür işletmelerin Valilik tarafından faaliyetten men edilmesi ve belediyelerce verilen işyeri açma belgelerinin de iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.

Ulaşım açısından havaalanı ile kent ulaşım bağlantısının hızlı, güvenli ve rahat bir biçimde sağlanmasına yönelik toplu taşım sistemlerinin oluşturulması gerektiğini anlatan Ersoy, kıyı kentlere deniz ulaşımının sağlanabilmesi amacıyla mevcut iskele ve limanların geliştirilmesi planlanması gerektiğini söyledi.

Bayındır: "Otel yatırımlarının neredeyse tamamını Türkler yapıyor"

Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır da Türkiye'ye gelen yabancı otel zincirlerinin Türkiye'de gayrimenkul yatırımı yapmadığını belirterek, "Yabancı şirketler marka anlaşmaları çerçevesinde ülkemize işletmeci olarak gelmektedir. Türkiye'deki otel yatırımlarının neredeyse tamamı Türk yatırımcılar tarafından yapılmaktadır" dedi.

Bayındır, ekonomi ve turizmdeki gelişmelere paralel olarak yabancı zincir otel markalarının Türkiye'ye gelmeye devam edeceğini ifade ederek, Türkiye'deki yabancı otel şirketlerinin getirmedikleri diğer markalarını da getireceğini dile getirdi.

Otelcilik sektörüne yabancı şirketlerin ilgisinin işletmeci olarak artarak süreceğini aktaran Bayındır, "Yatırımlar ağırlıklı olarak şehir otelciliğinin geliştiği bölgelere yapılacaktır. Başta İstanbul olmak üzere Bursa, Kocaeli, İzmir, Adana ve Ankara'ya olan mevcut ilgin artarak devam edecektir" dedi.

"Türkiye'nin mevcut turizm potansiyeli uzun yıllar sürecek"

Bayındır, yabancı yatırımların Türkiye'ye çekilmesi için güven ve istikrarın önemli olduğunu belirterek, "Yasalarda değişiklikler yapılırken bunların turizm ve otelcilik sektörüne yansımaları daha dikkatli ele alınmalı. Torbadan sektörü sıkıntıya düşürecek sürprizlerin çıkmaması gerekir" dedi.

Türkiye'de turizm sektörünün son 10 yıldır istikrarlı yükselişini sürdürdüğünü ifade eden Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2012 yılında turizm sektörü 29,4 milyar dolar gelir elde etti. Turizm gelirlerinin toplam ihracat içinde payı yüzde 20'lere ulaştı. Elde ettiği gelirin yüzde 95'ten fazlası yurt içinde kalan turizm sektörünün, birçok ihracatçı sektörden daha fazla kazandırdığı açıktır. Cari açığın kapanmasında turizm sektörünün oynadığı rol kritik önemdedir. Türkiye'nin mevcut turizm potansiyeli ve ekonomik konjonktürü uzun yıllar daha sektörü geliştirecektir."

Bayındır, bu yıl için 33 milyon turist hedefinin bulunduğunu aktararak, büyük bir aksilik çıkmadığı sürece bu rakama ulaşılacağını vurguladı. - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi

İstanbul Akdeniz Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title